Bu Kantar Bu Sikleti Çekmez
Yayınlanma :
26.11.2017 11:23
Ülkenin sürüklendiği dış politikadaki bunalımlar, AKP iktidarının övünerek yaptığı icraatları olup, bugün de yine övünerek, bu bataklıktan çıkma hamlelerinin, dahiyane politik davranışlarmış gibi, ellerindeki medya gücüyle toplumun beğenisine sunuyorlar. İşin enteresanı ülkenin kaderini değiştirme gayretleri kazara başarıya ulaşsa yer gök inlerdi. Şimdi bu bunalımı biz yarattık diyeceklerine, kırdıklarını döktüklerini toplarken dahi gururlarından geçilmiyor.
Düşünebiliyor musunuz? Ya da bir an aklınıza getirin. Bu Ülkenin Suriye diye bir sorunu var mıydı? Hele Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edilmişken. Peki Ülkemizin neden Suriye sorunu olarak tanımlanan bir sorunu var? Bunlar Stratejik Derinlik olarak tanımladıkları tezleriyle bu ülkenin aydınını, bilim adamını, yıllarca emek vermiş dişişleri meslek memurlarını, büyük elçileri aşağılayarak, küçük düşürerek, siz bilmiyorsunuz diyerek dışlamadılar mı? Emevi Camii’nde namaz kılma hevesleri birkaç günlük sabırla gerçekleşmiyecek miydi? Bu Ülkenin YPG diye bir sorunu var mıydı? Hatta İŞİD Kuzey Suriye’de Kürtlere zarar vermesin diye, Kuzey Irak’tan Peşmergeler’i getirip Türkiye üzerinden Kuzey Suriye’ye geçişlerine yardım etmediler mi? YPG’nin Lideri Salih Müslüm’i defalarca Türkiye’ye getirip “önemli kişi” diye ağırlamadılar mı? Bu listeyi ne kadar uzatırsak uzatalım bu sadece siyasi iktidarın vizyonsuzluğunu, dünyayı ve ülkemizi politik olarak değerlendirmede gösterdikleri acizliği, bilgisizliği pekiştirmekten başka bir sonuç doğurmıyacaktır. Çünkü hepsi geçmişte kaldı. Artık biz halk olarak hükümetin yaptıklarından bir fayda edinmeyi bırakın, şimdiye kadar yalnız Suriye konusunda yaptığımız askeri harcamalar ile mülteciler için yapılanların tümü, bazı kaynakların ifadelerine gör 50 milyar Dolar. Bu fakirden yoksuldan esirgenen ülke kaynaklarının heba olmasıdır.
Bunlar yetmiyormuş gibi, ülkemizi Ortadoğunun Lider Ülkesi yapacak olan hükümetimiz, ri’cat ederken hala övünüyor, bu yetmezmiş gibi ülkemizin “müneverleri” şimdi de bizim düşüncemize yaklaştılar diyerek, “anti-emperyalist” payesiyle onurlandırıyorlar. ( Soner Yalçın)
Bu iş böyle gitmez. Halkımız AKP hükümetlerinin yarattığı bunalımları, “Rabbim beni affetsin” benzeri özeleştirilerini dinleyip, hiç bir şey olmamış gibi düştüğü bataklıklardan çıkışlarını uzun süre izliyemez. Ülkenin daha ne tür bunalımlara düşeceğini hiçbir siyasi analist öngöremez. Ülke demokratik yolları zorliyarak bu hükümetten kurtulmanın çaresini yollarını. Sevgili arkadaşım Prof. Dr. Aziz Konukman’ın dünkü demeci ekonomik durumu da götüremiyeceklerini vurgulayarak şöyle diyor: “Hem ekonomi yönetilmiyor hem de uyarıları dinlemiyor. Hükümetin bu krizi tek başına atlatması pek mümkün görünmüyor. Osmanlı’da bile ayak divanı vardı. Şimdi o bile yapılmıyor. Yaşanan krizi aşmak için ortak akla ihtiyaç var. Bütün partilerin katılımı ile bir geçiş hükümetine ihtiyaç var. Büyük sorunlar ancak bu şekilde çözülebilir. Bu konuda ne kadar geç kalınırsa hasar o kadar büyük olur.” değerlendirmesini yapıyor.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: