YENİ İÇKİ YASASI TURİZME BÜYÜK DARBE VURUR
Yayınlanma :
15.05.2013 23:23


Alt
komisyona sevk edilen yeni içki yasasının başta Kültür Başkenti İstanbul
ve yarımadanın (Ayasofya, Sultanahmet, Sirkeci, Beyoğlu vb) yanı sıra şehir
merkezlerinde bulunan oteller için büyük risk olduğunu ifade eden İşler,
yasanın kabul edilmesi halinde turizme büyük darbe vurulacağını söyledi. İşler;
“Sektör olarak bizler insan sağlığına zarar verecek her türlü bağımlılık
yaratacak maddeye karşıyız. Buna tütün ve alkol de dâhildir. Asla bu
söylemlerimizden alkolü ve tütünü destekleyen bir tanımlama çıkarılmasın ancak
bir de hayatın doğal akışı içinde yaşanan bazı gerçekler var ve bunları da göz
ardı edemeyiz. Uluslar arası bir iş yapıyorsanız ve uluslar arası rekabet
içindeyseniz, rakiplerinizin gerisinde olamazsınız. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Belgeli tesisiler birer uluslararası marka olmuşlardır, evrenselleşmişlerdir.
Sektörün ve yatırımların hız kesmesini istemiyorsak yasa acilen yeniden gözden
geçirilmelidir” dedi.
“Turiste
bunu anlatamayız”
Alkol satışına
ilişkin düzenlemenin ana kaynağı olan yasa 4250 sayılı ispirto ve ispirtolu
içecekler inhisarı kanununun getirdiği kısıtlamaların Türkiye turizmi için bir
felaket olacağını ifade eden Mehmet İşler, yasanın evrensel bir sektör olan
turizme büyük zarar vereceğini söyledi. İşler, yasanın getirdiği kısıtlamaları
turiste anlatılamayacağını belirterek, “Bugün turizm sektörünün bileşenlerini
oluşturan bütün tesisler hemen hemen alkollü hizmet vermektedirler. Çünkü
turizm sektörü evrensel bir sektördür. Evrensel bir sektör olabilmenin de en
önemli özelliği uluslar arası düzeyde rekabet gücünü arttıracak enstrümanları
ülke genelindeki tüm tesislerle aynı anda çalabilmekten geçer. Bugün baktığımız
zaman hizmet verdiğimiz hedef kitle Avrupalı turisttir. Dolayısıyla Avrupalı
turistin de tüketim maddelerinden (hayatının her daim içinde olduğu, özellikle
bira onlar için meşrubat gibi içecektir)
alkollü içeceklerdir. Turistin yaşam akışında alkol bir yaşam tarzı
olarak göze çarpmaktadır. Bu yasağı turiste anlatamayız. Akşam yemeği öncesi
alacağı bir kadeh şaraptan onu mahrum bırakamazsınız ya da yemekte etle alacağı
bir bardak şarabı ona yasaklayamazsınız. Bu durumda kendine yeni destinasyonlar
bulacaktır. Çünkü kendi ülkesinde alıştığı yaşam tarzını ve ritüellerini kısıtlarsanız
kendini daha özgür hissettiği yeni mecralara doğru yönelecektir. Bu durum ise
turizmin son 10 yılda kat ettiği yolu tekrar geri gitmesi demektir” dedi.
“Rekabet
gücümüzü düşürür”
Türkiye’nin
dünya turizminde ülkelere gelen ziyaretçi bakımından 6, turizm gelirleri
bakımından da 9’uncu sırada bulunduğunu hatırlatan İşler, bu tablonun oluşması
için sektörün büyük emek harcadığını, ancak söz konusu yasa ile birlikte turizm
sektörünün büyük bir düşüş yaşayacağını belirtti.
Yasanın
derhal geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan İşler, “36 milyon turist sayısına
gelen ülkemizde eğer gerçekten İspanya, Yunanistan, İtalya, Fransa ve diğer
ülkelerle bu alanda yarış içinde kalabileceksek yabancı ülkelerde bulunan
tesislerdeki şartların kendi ülkemizdeki otellere de verilmesi gerekmektedir.
Pazarlama gücümüz azalacaktır. Bunu sağlayamadığımız takdirde Türkiye turizmi
büyük yara alacaktır” diye konuştu.
“Sektör
ve yatırımlar hız keser ”
Turizm
sektörünün en az yatırımla en fazla istihdamın sağlandığı sektör
olduğunu hatırlatan İşler, “Turizm
sektörü, Türkiye’nin cari açıktaki yüzde 25’lik oranını, ihracattaki bedelin
ise yüzde 20’sini karşılayarak ekonomiye can katmaktadır. Özellikle her şey
dâhil konseptiyle son 10 yılda kendini üçe katlayan tek sektör olan turizm ve
dahası Türkiye ekonomisi alkol yasağı ile birlikte büyük bir düşüş
yaşayacaktır. Eğer Türk turizminin önünü kapatmak istiyorsanız bu yasak ile
birlikte bunu gerçekleştirmeniz mümkün olacaktır. Türkiye bu imajıyla dışarıdan
bakıldığında tipik bir İslam ülkesinden farklı görünmeyecektir. Bu Türkiye’nin
demokratik bir ülke olma özelliğine de darbe vuracaktır. Kültür ve Turizm
Bakanlığı’na bağlı olan oteller en azından bu yasanın dışında kalmalıdır.
Turizmin özünde ülkelerin kendilerine ait yaşam tarzlarına, kültürlerine
hoşgörü ile bakmak bulunur. Alkolsüz turizm bir turizm çeşitliliği olarak yapılabilinir ancak genelleştirmek hata olur.
Eğer bunları sağlayamazsak maalesef ki turizmimiz büyük bir ivmeyle düşüş
yaşayacaktır. Dolayısıyla söz konusu kanunun acilen sektörel anlamda yeniden
gözden geçirilmesi gerekmektedir” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: