inşası sürüyor. Bunu biliyoruz. Bu pazaryeri ihtiyacı karşılıyor mu? Ne zaman
hizmete girecek. Bilgi verir misiniz?
Genel olarak 2017’de sokakta açılan pazarlar kapanacak.
Şimdiden bazı bölgelerde bunun altyapısı hazırlanıyor. Belediyelerle birlikte
bir yer tespiti yapıldığında bütün sokak pazarlarının kapalı bir alana
taşınacak. Önümüzdeki süreçte bu durumu yaşayacağız.
Hatay semtimizdeki kapalı alana gelince…Oradaki otopark
tamamlandı. Vatandaş açılmasını bekliyor. Biz de açılmasını istiyoruz.
Sokakların boşalması semti her açıdan rahatlatacak. Halk rahat edecek. Trafik sıkıntısı
daha az yaşanacak…Nihayetinde orada yaşayan halkın hepsi bizim müşterimiz,
bizim tüketicimiz. Onlar olmasa zaten biz olamayacağız. Emin olun bütün pazarcı
esnafı bu bilinçte. Ama maalesef yapılan o alan 200-220 kişiliktir. O bölgedeki
pazarımızda ise bin 116 esnaf faaliyet gösteriyor. Biz buradaki
arkadaşlarımızın mağdur olmaması için birtakım girişimlerde bulunduk. Konak
Belediye Başkanımız Dr Hakan Tartan ile görüştük. O bölgede kapalı olan ve
kültür merkezi için tasarlanmış bir alan var. Başkanımız orayı da bize
verebileceğini söyledi. Bunun yanında iki gün pazar kurduğumuz zaman, her gün
400 esnafın hizmet edeceğini düşünürsek 800 esnaf faaliyet gösterecek. Bir gün
tekstil bir gün de manav.
Hali hazırda yapılan yerin bazı eksikliklerinin olduğunu, bu
alanın daha modern bir görünüm alması için bazı önerilerimizi sunduk. Bunlar da
kabul görüldü. Projesi sanırım çıkmak üzere. Bir daha toplantı yapacağız. Bu
bölgede kimsenin mağdur olmaması için esnafın ve halkın daha rahat alışveriş
yapması için beraber bir çalışma yapıyoruz.
AB kriteri çerçevesinde getirilen bir yasa mı? Pazarcı esnafımız ne gibi değişikliklerle
karşılaşacak?
5957 sayılı yasanın çıkması ile “haller yasası”nda
sebze-meyve ticaretine de yenilikler geldi tabii. Pazaryerleri de artık bir
meslek alanıdır ve pazarcılık da bir meslek statüsündedir. Onun da bir kanunu
çıktı. Hem AB yasaları hem Tarım ve İl Müdürlükleri’nin hükümlerinde süt ve süt
ürünlerinin pazarlanması konusunda da daha çağdaş bir çizgi yakalanması
gerektiği ifade edildi.
Yumurtanın
pazaryerinde buzdolabına konulması ile ilgili bir zorunluluktan söz ediliyor.
Evet, yeni yasada bundan da söz ediliyor. Biz bunun doğru
olmadığını söyledik. Yumurtanın bakkalda, markette buzdolabına girmesi ile
pazaryerinde dolaba girmesi aynı şey değildir. Doğru olan bizim pazaryerinde 22
derece sıcakta gölgede sattığımız yumurtayı tüketicinin alıp dolabına
koymasının daha doğru olacağını söyledik. Eğer, biz pazarlarda biz yumurtayı
dolaplara koyarsak o yumurtanın ömrü kısalır ve bozulur. Çünkü, biz yumurtayı
direk çiftlikten alırız ve pazarda satarız. Şimdi bizim pazara getirdiğimiz yumurtayı
buzdolabında soğuttuğumuzu düşünelim. Pazara gelen vatandaşımıza sattık ve
vatandaşımızda en az birkaç saat pazarda dolaştı ve sonra evine gitti. Bu süre
içinde o yumurta ısınır. Evde bir daha buzdolabına girdiğinde de bozulur.
Müşterinin bizim tezgahımızdan alıp dolabına koyması daha sıhhatli olur.
Pazarcı esnafının da
artık bir meslek olarak görüldüğü yeni yasalarla ifade ediliyor, dediniz. Bu
durumda bu esnafın eğitilmesi, kurs görmesi, sertifika alması da gerekecektir.
Oda olarak buna yönelik bir çalışmanız var mı?
Kanunda bakanlığın iznine bağlı olarak bu eğitim
yapılabilir, deniyor. Bakanlık, belediyeler veya ilgili odanın bu eğitimi
yapabileceği kanunda belirtiliyor. Biz şunu her zaman söyledik: Mesleki eğitim
görevi bize bırakılsa biz, seve seve bunu yerine getiririz. Bunun için gerekli
her türlü imkanımız var. Eğer belediyeler veya bakanlık çalışması kapsamında
yapılacaksa her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Yeter ki tüketicilerimize
rahatlıkla ürünümüzü sunalım.
Bozyaka’daki durum nedir?
Hizmette bir aksama var mı?
Bozyaka’da hiçbir sıkıntımız yok. Tamamıyla faaliyete geçti.
Biraz müşteri sıkıntımız vardı. Oraya müşteri çekmekte biraz zorlandık.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu ve Karabağlar Belediye
Başkanımız Sayın Sıtkı Kürüm ile görüştük. Bozyaka Pazaryerimize ücretsiz
servis yapılması için talepte bulunduk. Henüz cevap almadık. Bu dönem sona
ermeden başkanlarımız bu talebimize yanıt verirlerse, esnafımız ve vatandaşımız
bu durumdan çok memnun olacaktır. Oda olarak bu çalışma için de üzerimize
düşeni yapmaya hazırız.
birçok AVM’nin şubeleri açıldı. Bunlar o bölgeyi etkiledi mi?
Şimdi AVM’ler konusunda biz esnaf teşkilatı olarak AVM’lerin
Avrupa’daki standartlara ve yasalara göre işletilmesini istiyoruz. Ama
maalesef, Türkiye’de AVM’lerle yıllardır uğraşılıyor. Esnaf teşkilatı adına CHP
İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam TBMM kürsüsünde bunu sık sık dile
getiriyor. Vekilimiz, milyonlarca insanın içinde olduğu bu esnafımızın derdini
anlatıyor. Ama bu konuda bir türlü bir arpa boyu kadar bile yol alınmıyor. Biz,
esnaf teşkilatı olarak, siyaset yapmıyoruz. Ama esnafın, tabii ki haklarını
savunacağız. Kanun dışı bir şey de istemiyoruz.
Madem çıkarılan yasaların AB’ye uyumlu olması için çalışılıyor, bu AVM
meselesine de bu standart getirilisin.
İzmir’de açılan marketlere gelince. Küçük esnafımızın açtığı
marketler bizi etkilemiyor. AVM’lere devletin sağladığı kolaylık bize de
sağlanırsa, kalite konusunda AVM’lerden geri kalır hiçbir yanımızın olmadığını
çok rahatlıkla iddia edebilirim. İsteyen herkes gidip noter getirebilir; hem
AVM’lerdeki ürünlerin hem bizdeki ürünlerin tazeliğini kontrol etsin.
İsterlerse yazılı ve görsel basını da çağırsınlar. Sebze ve meyve alanında
AVM’ler bizimle rekabet edecek güçte değiller. Bu konuda çok iddialıyım. Çünkü
biz bedenen çalışıyoruz. Bizde aracı yoktur. Bizim vergilerimizin ve
kazançlarımızın hepsi yaşadığımız şehirlerde ve Türkiye’de kalıyor. Ama bu
AVM’lerin yüzde kaçının vergisi Türkiye’de kalıyor? Ben bunu çok merak
ediyorum. Biz bu şehirde kazandığımız parayı bu şehirde harcıyoruz.
Öte yandan AVM’ler insanları robotlaştırıyor. İlk başlarda
insanlara çok hoş görünen o plastik paradan, yani kredi kartlarından herkes
kaçıyor. Bu gerçeği görmek gerek. Halkımız bizi tercih ediyor. Teşekkür
ediyoruz. Çünkü bizde insan diyalogu var. Bizde tazelik var. Pazarlık var.
Dünyanın neresinde olursa olsun bir AVM’ye gittiğinde bir ürünün sadece
fiyatına bakarsın isterse alırsın isterse yerine koyarsın. Diyelim ki aldınız.
Aldığınız ürün eğer 101 lira tutmuşsa sizin cebinizde 100 lira varsa, sizin
aldığınız o ürünlerin hepsini o 1 lira için tekrar geri koyar. Bizde öyle
değil. Bütün pazarcı esnafı adına konuşabilirim. Bir tezgahımızda alışverişini
yapan bir insanımızın eğer 1-2 lirası eksik çıktığında bir arkadaşımız asla
üzerinde durmaz. ‘Afiyet olsun’ der, geçer. Hiç kimsenin poşetinden mal
alınmaz.
Biraz çevre
ilçelerden söz eder misiniz? Örneğin merkezin biraz uzağındaki ilçelerde kayıt
dışılık söz konusu mu? Buralarda da esnaf odanızın çalışmaları vardır sanırım.
Bizim üyemizin olduğu Büyükşehir sınırlar içerisinde bize
gelen sorunların hepsiyle ilgilenmeye çalışıyoruz. Ama çoğu ilçelerde
belediyelerin oda kaydı talep etmemeleri büyük bir sıkıntı. Biz bunlara kayıt
dışı diyoruz. Bu kayıt dışı olan kişilerin istekleri ile ilgilenmemiz mümkün
değil. Önce odanın üyesi olacak. Ondan sonra bir sıkıntı varsa, örneğin
belediyelerle görüşülmesi gerekiyorsa, biz devreye gireriz. Kayıt dışı
pazarcılık faaliyetleri yürüten insanlarla uğraşmak bizim üyelerimize,
esnafımıza haksızlıktır. Böyle bir şey yapmak kayıt dışına çanak tutmak olur.
Belediyeler, işlerini daha sıkı tutarlarsa, biz o ilçelerdeki esnafla da
belediye ile de daha sıcak ve sıkı diyalogla hizmetimizi yürütmüş oluruz.
Son olarak, Ramazan
ayı yaklaşıyor. Ramazan ayı nedeniyle tüketicileri herhangi bir zam bekliyor
mu?
Hayır, kesinlikle bir zam söz konusu olmayacak. Hiçbir esnaf
arkadaşımız herhangi bir ürünü daha yüksek bir fiyata satmayacak.
(FOTO/ ROPÖRTAJ-MAZLUM VESEK)
Yorumlar
Kalan Karakter: