Yunus Emre Vakfı soygununa dair yeni ayrıntılar açığa çıktı. Naylon fatura skandalına ilişkin müfettiş incelemeleri sürerken, vakfın kasasından çıkan paranın 630 milyon TL’yi aştığı belirlendi.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre Vurgunun yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığı, yurtdışındaki temsilcilikler üzerinden de yüz milyonlarca liralık kamu zararına yol açıldığı ortaya çıktı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişleri, soygunun belgelerini 23 Aralık 2024’te Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti. 2 Ocak 2025’te ise polis operasyonuyla birçok isim gözaltına alınıp tutuklandı. 23 kişi hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” ve “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından iddianame düzenlendi.
Yunus Emre Vakfı soygununa dair iki ayrı davayla yargılamalar başlasa da bu süreçte müfettişler araştırmalarına devam etti ve soygunun boyutunun çok daha büyük olduğu belirlendi.
VURGUNUN BOYUTU 630 MİLYON LİRA
Müfettişler, 8 Ekim 2025 tarihinde Yunus Emre Vakfı’ndaki soygunun faturasını 630 milyon 145 bin TL olarak belirledi. BirGün’ün ulaştığı belgelerde, “Önceki Yunus Emre Vakfı Başkanı dahil olmak üzere, sekiz vakıf çalışanı ile vakfa toplamda 381 milyon 243 bin TL tutarında fatura kesen 33 firma hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu” belirtildi.
39 ŞİRKET MERCEK ALTINA ALINDI
Ayrıca Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın birçok firmaya yönelik incelemesinin devam ettiği ve bu süreçte suç duyurusunda bulunulan firma sayısının 39’a yükseldiği ifade edildi.
SOYGUNUN BİR DE YURTDIŞI AYAĞI VAR
Yunus Emre Vakfı’nın yurtdışı inşaat işleri de araştırıldı. 24 Ocak 2025 tarihli araştırma raporunda, Yunus Emre Vakfı’nın Macaristan-Budapeşte, Almanya-Frankfurt, Polonya-Varşova ve Irak-Bağdat temsilcilik binaları hakkında tadilat, bakım, onarım ve benzeri işlemlerde usulsüzlük yapıldığı ve sadece dört ülkede 140 milyon 502 bin TL’lik zarara imza atıldığı ifade edildi.
BİRÇOK İSİM YARGILANMADI
Öte yandan savcılığın “uydurma ve kurgu” olarak nitelendirdiği faturalara vakfın kasasından ödeme yapılmasına izin verilen belgelerde ve ödeme emirlerinde imzaları bulunan birçok isim yargılanmıyor.
Skandalın patlak vermesinin ardından Yunus Emre Vakfı’na bağlı Yunus Emre Enstitüsü’nün Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu Abdullah Kutalmış Yalçın da yargılanmayanların arasında yer alıyor. İki ismin de ifadeleri alınmadı ve isimleri iddianameye yazılmadı.
Vakfın karar defterinde imzası yer alan vakfın önceki başkanı Şeref Ateş tutuklansa da imzaları yer alan şu isimlerin de yargılanmadığı biliniyor:
• Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren
• Kırıkkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karadoğan
• Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültür İşleri Genel Müdürü Ayda Ünlü
• Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yaman
• Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanı Serkan Kayalar
Yorumlar
Kalan Karakter: