ZEYNEP ERKUNT ARMAĞAN, VERİMLİLİĞİN 3 ALTIN ANAHTARINI VERDİ

Sektörün tek kadın yönetici unvanına sahip  Zeynep Erkunt Armağan,  merhum Mümin Erkunt’un kendisine verdiği öğütleri aktarırken hem duygulandı; hem de tüm dinleyenleri duygulandırdı.

“Babamın, büyürken ondan öğrendiğim ve bugün altın kıymetinde olduğunu anladığım 3 önemli prensibi, başka deyişle, hayat felsefesi vardı” diyen Armağan, “Rahmetli babam, öyle doğru, dürüst  ve adil ol ki, geceleri hiç uyku sıkıntısı çekme. Çalışanlarına, paydaşlarına, devletine en ufak bir haksızlık yapma; Elindeki her ne ise, hepsini bir gün kaybedebilirsin. Öyle mütevazı yaşa ki, her zaman hayata sıfırdan başlayabilecek gücün olsun ve sakın ama sakın elindekini israf etme, edene de mutlaka engel ol, israf haramdır derdi” ifadesini kullandı.

Kendisinin bu 3 altın kuralla büyüdüğünü belirten Armağan,  iş hayatına girince, israfın aslında hayatın her alanında ve ne kadar acımasızca yapıldığını gördüğüne de dikkat çekti.

Zeynep Erkunt Armağan özetle şunları söyledi: “32 yıldır sanayinin içindeyim, verimliliğin anlamının çok şirket tarafından anlaşılamadığını ve anlaşıldığı hallerde de gereğinin sebat edip uygulanamadığını görüyorum. Biz de bu şirketlerden birisi idik, ta ki 2010 ve 2011 yıllarındaki % 100 büyümenin, bizi ne büyük bir verimsizliğe ittiğini görene kadar. Pazar ve müşterinin hızlı değişimi ile baş etmeye çalışırken firmalar verimlilik konusunu geri plana atıyorlar. Literatürde yer alan 8 israf (aşırı üretim, stok, bekleme, fazladan işlem, düzeltme, fazladan hareket, taşıma ve değerlendirilmeyen beyin) tüm üreticilerin başının derdi haline gelmiş durumda. Değişken müşteri taleplerini karşılamak için stok yapmak çözüm olmuyor, israflar nedeniyle hızlı reaksiyon gösteremiyorsunuz, koşturmaca içinde çalışanların kabiliyetini tam anlamı ile değerlendiremiyor, çalışan memnuniyeti ile ilgili sorunlarla da karşılaşmaya başlıyorsunuz. Bu bir kısır döngü haline dönüşüyor ve tüm firmayı sarıyor”

Verimlilik için öğrenmeye ve uygulamaya hazır olmak gerek...

Verimlilik konusunda yapılan çalışmalarda en büyük görevin yöneticiye düştüğünü hatırlatan Armağan, firmaların gerekirse danışmanlık şirketlerinden de destek alabileceğini; kültür değiştirmek, sabırla öğrenmek ve uygulamaya hazır olmak gerektiğini söyledi.

Zeynep Erkunt Armağan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu firmalarla çalışmak bir çözüm, öğrenilen bilgiler çok değerli ama en önemlisi bilgiyi davranışa dönüştürebilmek. Bunun için zaman ve sabır gerekiyor. İş yapış şekillerindeki alışkanlıklar ancak zamanla değişebiliyor.  Bilmek yapmaya yetmiyor, problemi biliyorsunuz ve nasıl gidereceğinizi de, ama alışkanlıklarınız sizi eski iş yapış modellerine götürüyor. Bu noktada sürekli eğitim, öğrenme, zaman ve sabır, başarının malzemeleri olarak karşımıza çıkıyor”