“Alo Babacım,Konak Adayımız Tartan mı?”
Yayınlanma :
28.03.2014 12:12


dokunulmazlığı vardır. Müslümanlık, Atatürkçülük ve milliyetçilik… Sırtınızı
bunlardan birine yaslayıp yaptıklarınızın kutsal (!) nedeni olarak
gösterebilirseniz gücünüze dayanacak dağ kalmaz.
Bir önceki yazımda Nazilli- Yenipazar Cezaevi’ nde
bıraktığımız Mehmet Ağar da Atatürkçülük ve milliyetçilik takkeleriyle büyük
işlere imza atmış (!) bir iktidarın şeflerindendi. Saltanatlarını kim yıktı?
Atatürkçülük ve milliyetçilik kalkanını Müslümanlık zırhıyla güçlendiren
Erdoğan ve O’ nun AKP’si…
Bu halef- selef ilişkilerine yine önceki yazılarımda
değindiğim için burada yer vermeyeceğim. Yine de şunun altını çizelim: bir
devrin bütün şefleri bir arada yargılanırken Ağar’ ın korumasını da alarak
göstermelik bir cezaevi süreci yaşadığını unutmamak gerekir. Bir gün eski
gücüne kavuşabilme hayalleriyle çok da sıkıcı olmayan birkaç ay yaşayarak sözüm
ona yaptıklarının bedelini ödedi.
İktidarın tadını alan kişiler iktidardan ne kadar
uzaklaşırlarsa uzaklaşsınlar bu tadı unutamazlar. O tadı damaklarında bir parça
olsun hissedebilmek için yapılması ve yapılmaması gereken ne varsa yaparlar.
Kısa bir süre bakanlık yapan için de, bir ya da birkaç dönem belediye
başkanlığı yapan için de bu kural değişmiyor.
Bakanlık yaptığı yaklaşık 90 günü özlemle hatırlayan Tartan da yine bu
özlem dolu günlerden birinde soluğu cezaevindeki eski dostun yanında almıştı.
Geleceğe dönük ne hayaller kurdular bilinmez. Ancak Tartan’ ın aklı her zaman olduğu gibi İzmir’
deydi. Büyükşehir Belediye Başkanı olma hayalleri bir an olsun aklından
çıkmıyordu ki. Bakanlık yapmanın hazzını az da olsa O’ na yaşatacak tek koltuk
Kocaoğlu’ nun koltuğuydu. İmkanı olsa
Kocaoğlu’ nun kalkmasına bile fırsat vermeden o koltuğa oturacaktı. Ne kadar
soğuk kanlı görünmeye çalışsa da heyecanını hiçbir zaman frenleyemedi. Belki
Ağar eski operasyonlarını ballandıra ballandıra anlatırken Tartan’ ın aklında o
koltuğu almak için yapacağı operasyonlar şekilleniyordu, kim bilir?
Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için yarışa hangi
partiden gireceğinin de Tartan için pek önemi yoktu. Atatürk’ ü İzmir’ de iki
sefer canlandırmıştı. Sırf bu büyük(!) iki icraatı bile bütün ibrelerin
kendisine dönmesine yetecekti. Kendi yaptırdığı anketlerin esiri olmuştu belki
de. Yine de işi sağlam tutmakta fayda görüyordu ki özellikle son bir yıllık
süreçte AKP karşıtı en ufak bir söylemde bulunmadığı gibi iktidar karşıtı
eylemlere de destek vermekten kaçındı. Berkin Elvan için yapılan eylemlerde
kendisinin reklam panolarına yönelen hıncın temelinde de bu kirli siyasetine
tepki vardı zaten. Ayrıca kronik muhalif CHP’ nin belediye başkanı olmaktansa
sarsılmaz iktidar AKP’ nin belediye başkanı olarak tarih sayfalarına adını daha
parlak harflerle yazdırabilecekti. Atatürk silueti yapıp lazerle de at üstünde
Atatürk’ ü canlandırmış bir belediye başkanından başka İzmir’ in ne ihtiyacı
olabilirdi ki? Ancak Konak’ taki hesap Ankara’ ya uymadı. Önce AKP sonra da CHP’
nin kapıları gelmiş geçmiş en büyük Atatürkçü’ nün yüzüne kapandı.
İzmir’ in Gülen Yüzü’ nün gözleri yaşlı kalsa da
yılmadı. Bindiği Atatürk atıyla bulduğu ilk kapıdan içeri girdi. 2009
seçimlerinde nasıl atandığını unutarak bu sefer kendisini atamayanlara savaş
açtı. İzmir’ deki en büyük eksikliğin kendisi gibi Atatürkçü ve milliyetçi bir
başkandan mahrum kalmak olduğunu sadece kendisi bilse de kitlelere bunu
anlatmaya çalışmak boynunun borcuydu.
31 Mart’ ta ne mi olacak? Bunu da en iyi Tartan’ ın
kendisi tartmış olacak ki bütün özel eşyalarını makam odasından toplattırmış.
Muhtemelen İstanbul için uçak biletini de almıştır. Devir teslim törenine de
gitmeyeceğine göre ilk uçakla şehirden ayrılabilir. Gerisini boş belediye
kasasıyla baş başa kalacak olan Sema Pekdaş düşünsün. Dolmabahçe sahilinde
boğazdan geçen gemileri izlerken Konak’ ta olup biten Dr. Tartan’ ın umurunda
bile olmayacak. Bir petrol tankeri geçerken satılan benzinliği hatırlayacak
belki, tebessüm edip hemen unutacak.
O artık İzmir’
in silinen yüzü…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: