

Lütfen kimse kızmasın bana. Bir tuhafım bu günler de canım hiç okula gitmek istemiyor. Her sabah bu gün ne giysem, hangi elbisemle okulun en güzel giyinen kızı olurum diye düşünmekten yoruldum. Bu yüzden okula gitmeye üşeniyorum ve okuldan kaçıyorum. (Küçük kızın masum bir yalanı) Yalan söylediğim için büyüklerimden özür diliyorum. Evet yalan söyledim Okula gitmek istemiyorum çünkü biz geliri düşük bir aileyiz. Bizim çeşit, çeşit elbiseler alacak kadar paramız yok. Hergün arkadaşlarım aynı elbiseyle okula gidiyorum diye beni horlayıp, dalga geçiyorlar bende hep ağlıyorum. Gitmeyeceğim bundan sonra okula.
Küçük bir çocuğun bu tür serzenişleri sizlere yabancı geliyor biliyorum, daha evvel hiç bir çocuk bu sebeplerden dolayı okuldan kaçmamıştır, ama hazırlıklı olun üstte dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştığım küçük kızın ve onun gibi yüzlerce çocuğun okul isyanı kapıda.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda kıyafet serbestliği sağlayan yönetmeliği bir çok kesim tarafından olumlu karşılanırken, şimdiden kara, kara düşünen fakir aileler ve çocukları yönetmeliğe sıcak bakmıyor. Eşitsizlik meydana gelecek, çocukların psikolojisi bozulacak diye yoksul aileler tedirgin olurken, Milli Eğitim Bakanlığı tedirginlikleri ortadan kaldırmak için çeşitli önlemler almaya başladı bile.
Bir radyo programında konuşan MEB nın müsteşar yardımcısı Salih Çelik “Zaten biz, aynı mahallede oturanları o mahalledeki okula gönderiyoruz. Başka mahalleye gitmelerine izin vermiyoruz. Örneğin, Ankara’da Keçiören’de oturan bir öğrenciyi Çankaya’daki bir okula göndermiyoruz.
İsteyen her yoksul öğrenci ‘sosyete pazarlarından’ önemli markaları satın alıp giyebilirler” dedi.
Vay, vay, vay Müsteşarımızın önerdiği parlak fikirleri ayakta alkışlamak istiyorum. Bu neden daha evvel bizim aklımıza gelmedi, ekmek paramız bile olmadığı için pazarların yolunu unuttuğumuz için olabilir mi?
Lütfen biri bana bunun bir şaka olduğunu söylesin. Bu nedir şimdi anlayanınız var mı? açıkçası ben anlayamadım, çocuklar arasındaki eşitsizliği çözeceklerini söylerken en büyük ayırımı kendilerinin yaptıklarının farkındalar mı acaba?
Sayın Müsteşarımızın espri yaptığını düşünerek bir iki esprili soruda ben sormak istiyorum. “Sayın Müsteşarım sosyete pazarlarından söz ediyorsunuz, köyler de, küçük şehirler de sosyete pazarları kurmak gibi bir projeleriniz var mı, varsa buradan alış veriş yapabilecek kadar parası olan yoksul vatandaşların çocuklarına halk yıllardır neden kıyafet yardımında bulunuyor?” sorularımın cevaplarını vermeseniz de olur hatta mümkünse halkın ne yapıp, ne yapmayacağı konusunda da fikir beyan etmemeniz daha akılcı olacaktır.
Türk halkı nasılsa yıllardır kendi parlak zekasıyla, ayağını yorganına göre uzatmayı bilmiştir. Siz kafanızı okullarda ki asıl sorunlarla meşgul edin. Biz ebeveynlerin endişeleri çocuklarımızın üzerlerine giyindikleri üniforma değil okullarda yaşanan terördür. Elleri kalem tutması gereken erkek öğrencilerin ceplerinde taşıdıkları çakılardır, kapı önlerinde kol gezen uyuşturucu tacirleridir. Siz bunların önlemini alın çocuklarımızın kıyafeti kusur kalsın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: