

Değerli dostlar, 27 Kasım tarihli yazımda İlçe Danışma Toplantılarından söz etmiştim.
Beklenildiği gibi İlçe Danışma Toplantılarının tamamlanmasından sonra İl Danışma Toplantısına sıra gelmişti. CHP İzmir İl Danışma Toplantısı 1 Aralık Cumartesi günü yapıldı.
Hemen baştan söylemeliyim ki bu başarılı bir toplantıydı. Toplantıya biçim ve kapsam yönünden getirilecek eleştiriler toplantının değerini azaltmaz onun başarısız addedilmesine gerekçe yapılamaz.
Danışma Toplantısının ana gündemi İl Başkanlığı tarafından:
Yerel yönetimler seçim stratejisi
-Sandık bazında örgütlenme
-Örgüt ve yerel yönetim ilişkileri
olarak belirlenmişti.
26.02 2012 tarihinde değiştirilen parti tüzüğünün ilgili hükmü gereği “en geç üç ayda bir” yapılması gereken İl Danışma Toplantıları partinin siyaset yapma biçimini hiç şüphesiz ki derinden etkileyecek ve değiştirecektir.
Dünkü toplantıda partililer, toplantının ya da partinin ve ülkenin gündemindeki diğer sorunlar üzerinde görüşlerini açıkladılar ve eleştirilerini yaptılar.
Yapılan eleştiriler ve öneriler CHP’ni iktidar yapma istek ve kararlılığının adeta bir dışavurumuydu.
Şu açık olarak görülüyor ki; Yeni CHP’de oluşturulmaya çalışılan yeni siyaset kültürü ve siyaset yönteminin yaygınlaştırılıp ete kemiğe bürüneceği meşru zeminlerin en önemlileri içinde Danışma Toplantıları çok ağırlıklı bir yer işgal edecektir.
Durum bu olduğuna göre: yapılması gereken Danışma Toplantıları yönetmeliğini yeniden düzenleyip, toplantıların katılımcı profilini zenginleştirmektir.
Yönetmelik değişikliği Parti Meclisinin gündeminde ivedilikle yer almalıdır.
Önceki dönem İl Başkanları ve Milletvekilleri ile Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyelerinin de Danışma Toplantılarına katılımları sağlanmalıdır.
Yine parti organlarında herhangi bir görev almamış ya da almayan ama yazdıkları, söylemleri, ürettikleri ile partinin yoluna ışık tutan, destek olan, sosyal demokrat düşüncenin emekçisi üyelerinde İl Başkanlığına verilecek bir opsiyonla davet edilebilme imkânının sağlanması en az yukarıda söz ettiğim kişilerin katılımı kadar değerlidir.
Parti politikalarının anlaşılması ve pratiğe geçirilmesi o politikaların tartışılması ile mümkündür.
Her kademedeki parti yönetimleri üyelerin politikaları öğrenme ve tartışma olanaklarını yaratmalıdırlar. Politikaların içselleştirilmesi ve eylemselliğe dökülmesinin yegâne yolu budur.
En temel örgütlenme modeli olan sandık çevresinden başlayarak mahalle toplantılarına, İlçe Danışma Toplantılarından İl Danışma Toplantılarına kadar geniş bir yelpazede parti politikalarını konuşmak partinin dinamikleşmesine ve genleşmesine hizmet eder.
Üye süreçlere ne kadar çok dâhil edilirse onun partiye olan aidiyet duygusu lineer (doğrusal) artış gösterir.
Bu siyasi çalışma için istenilen ve de gerekli bir özelliktir.
Dün yapılan İl Danışma Toplantısından söz ediyor iken bir haksızlık yapmamam gerektiğinin de farkındayım.
“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” malum. 2009 Ağustos ile 2010 Aralık tarihlerinde yapılan iki İl Danışma Toplantısını unutmamamız gerekir. O toplantılar, gündem, katılım, biçim, takım çalışması, sonuç Bildirgeleri ve kitapçıkları ile partinin bugünkü yenileşme ve değişim çabalarına daha o günlerden bir ışık tutma isteği ve çabasıydı.
Sayın Kılıçdaroğlu’ndan önce; 2009 ve 2010 yıllarındaki İzmir İl Yönetim Kurullarına haksızlık yapmamamız ve o insanların bugünkü süreçlere daha o günlerden ciddi katkı sağladıklarını da teslim etmeliyiz.
Gelecekte daha sık ve daha spesifik ve hatta tek gündemle yapılacak Danışma Toplantılarında sadece pratik sorunlarımızı ve hedeflerimizi değil ideolojik ve teorik meselelerimiz de konuşmak mecburiyetindeyiz.
“Mış” gibi değil gerçekten yapmalıyız.
Partililerin birbirlerini ikna etmeleri ve anlamalarının yolu konuşmaktır, tartışmaktır. Bu süreçler tüketilmeden bir konsensüs (oydaşma) sağlanamaz.
Siyasetin kritik başarı faktörü, üzerinde mutabakata varılan fikrin tüm parti üyeleri tarafından sanki kendi fikriymiş gibi savunulmasıdır.
Önemine sürekli atıfta bulunulan söylem birliği dedikleri şey de budur.
Daha az konuşarak değil daha çok konuşarak.
Daha az bilgi ile değil daha çok öğrenerek.
Daha az demokrasi (parti içi) ile değil daha çok demokrasi ile.
Ara sıra değil sık sık toplanarak.
Bu işin üstesinden gelinebilir.
İşin sırrı buradadır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: