CHP İzmir Milletvekilli Zeynep Altıok: 'Gelinen nokta içler acısı'
CHP İzmir Milletvekilli Zeynep Altıok, ‘5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’ ve ‘Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı’ tanınmasının 83’üncü yıl dönümü dolayısıyla, Gerçek Haberciye özel açıklamalarda bulundu. Altıok, “Gelinen nokta içler acısı” dedi.
Yayınlanma :
05.12.2017 09:13
“AKP, KADINLARI; SOSYAL, SİYASAL VE EKONOMİK HAYATTAN DIŞLADI”
AKP iktidarında, kadının sosyal statüsünde ve topluma katılımında, sistemli ve bilinçli bir geriye gidiş olduğunu dile getiren Altıok, “Cumhuriyet dönemine damga vuran bir dizi çağdaşlaşma ve gelişim hareketinin en büyük adımı kadınların; ekonomik, sosyal ve kültürel hayata erkekle eşit şekilde katılmasıyla ilgili devrim ve reformlarla sağlanmıştı. AKP, Atatürk Cumhuriyeti’nin bu kazanımlarına karşın iktidarı sürecinde kadınları; sosyal, siyasal ve ekonomik hayattan sistemli şekilde dışladı. Kadınlar son 15 yılda, ataerkil şiddetle baş başa bırakılarak hukuksal güvencelerini hızla yitirdi. Oysaki yirminci yüzyılın başında şu an demokrasinin beşiği olan Avrupa’da dahi, kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken, Cumhuriyet Türkiye’si, o dönemde kadının hakları konusunda devrim niteliğinde atılımlara imza atmış, kadınların hem siyasal hem soysal hem de ekonomik hayata katılımı için seferber olmuştu. Bu seferberlikten bu yana geçen yaklaşık yüz yıllık zaman zarfında, dünyada kadın haklarına ilişkin modern ve çağdaş anlayış hızla ilerleme kaydetti” şeklinde konuştu.
“KADIN-ERKEK CİNSİYET EŞİTLİĞİ YERİNE, FITRAT EŞİTSİZLİĞİNİ KONUŞUYORUZ”
Batı’dan önce kadın haklarını elde etmiş bir ülke olarak, bugün fıtrat eşitsizliği konuşulduğuna dikkat çeken Altıok, “Cumhuriyetin kurucusu Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı konuşmada, “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Bu sözün söylenişinden 94 yıl sonra batılı ülkeler çağın gereği olarak bilim ilerledikçe insan hakları beyannamelerine oluşabilecek yeni hak ihlallerini engelleyici-genetik mühendisliğinin geldiği noktada, insan klonlanmasını önlemek, organ ticaretini engellemek gibi - maddeler eklemek için çalışmalar yürütedursun biz, kadın- erkek cinsiyet eşitliği yerine, fıtrat eşitsizliğini konuşuyoruz bugünlerde. Gelinen nokta içler acısı. ‘Yeni’ Türkiye’de modernleşme; çağdaşlık ve batı demokrasileri karşıtı geleneksel hatta hızla geriliyor. Bu gerileme iktidarın şiddet rejiminin nefret diliyle pekişerek eşitsizlikten de öte fiziksel şiddete dönüşüyor. Bu durumu daha somut şekilde görmek, Cumhuriyet döneminde kadınlarla ilgili yapılan devrimlere ve bir asır sonra, AKP iktidarının ülke kadınlarını getirdiği noktaya bakmakla mümkündür” ifadelerine yer verdi.
‘AVRUPA’DAN YILLAR ÖNCE, KADIN HAKLARI TÜRKİYE’DE VARDI’
Altıok, Cumhuriyet Dönemi, kadının kazandığı hakları söyle açıkladı: “1926 yılında, Türk Medeni Kanunu'nu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı. 1930 yılında, kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı, doğum izni düzenlendi. 1933 yılında, Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu, Köy Kanunu'nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi. 1934 yılında Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Fransa bu hakkı 1944’de, İtalya bu hakkı 1948’de, İsviçre bu hakkı 1972’de verdi. 1936 yılında, İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi. 1937 yılında, kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi kabul edildi. 1945 yılında, Analık Sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi. 1949 yılında, Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı”
“14 BİNDEN FAZLA KADIN CİNAYETE KURBAN GİTTİ”
Son olarak Altıok, şunları söyledi: “Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF), 2015 Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda da Türkiye her geçen gün daha da gerilere düşüyor. 2014’te 142 ülke arasında 125’inci sırada yer alan Türkiye, 2015’te 145 ülke arasında 130’uncu sırada yer aldı. AKP döneminde, kadına yönelik şiddet yüzde bin 400 arttı. Kadın cinayetlerinde sanıklara tahrik indirimi uygulamak mahkemelerde neredeyse bir ritüel haline geldi. 2002 ile 2017 Ocak ayı arasındaki döneminde 14 binden fazla kadın cinayete kurban gitti. Yargı ise AKP döneminde korkunç kararlara imza attı. Küçük yaşta kız çocuklarının tecavüz davalarında ‘rızası vardı’ kararları alındı. Mahkemeler tecavüzcü ve katil erkeklerin kravatına bakarak cezai indirim yaptı” diye belirtti.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: