CHP’Lİ GÜLER’İN SORUSUNA BAKAN EKER’DEN YANIT GELDİ

Güler’in, 23.10.2012 tarih ve 7/11952 esas numarası ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi
Eker’e yazılı soru önergesine, Bakanlık “her şey dört dörtlük” diye yanıt
verdi. Bakanlığa göre hayvancılık gelişiyor; küçük ve büyük baş hayvan sayısı
artışta; sağlanan kredi tutarı da son on yılda artmış!



‘Hayvancılık da kredisi
de gelişiyor’

Önergeye verilen yanıtta, 2002-
2011 yılları arasında karşılaştırma yapılarak büyükbaş hayvan sayısının 2002’de
9,8 milyon iken 2011’de 12,5 milyona, 2002’de 6,7 milyon olan keçi sayısının
2011’de 7,3 milyona çıktığı, 2002’de 31,9 milyon küçükbaş hayvan
sayısının2011’de 32,3 milyona çıktığı belirtilmekte.



Bakan Eker tarafından
yanıtlandırılan önergede; T.C. Ziraat Bankası A.Ş kaynaklarından hayvancılık
sektöründe kredi tutarları ve işletme sayıları ile Tasfiye Olunacak Alacaklar
hesabına giren işletme sayıları şöyle:

2008 304.525 işletmeye
2.148.453.460 TL kredi 7.338 işletme tasfiyede

2009 379.527 işletmeye 2.690.501.661
TL kredi 13.628 işletme tasfiyede

2010 284.262 işletmeye 6.694.978.225
TL kredi 6.797 işletme tasfiyede

2011 144.522 işletmeye 3.992.520.694
TL kredi 7.376 işletme tasfiyede 16.11.2012’ye dek 9.550 işletmeye 1.529.599 TL
kredi 5.544 işletme tasfiyede



Tarım Kredi Kooperatifi
tarafından kullandırılan hayvancılık kredisiyle ilgili olarak durum aşağıdaki
gibi:

2008 yılında       107.632 ortağa 154.823.792 TL

2009 yılında       103.965 ortağa 115.859.972 TL

2010 yılında       141.101 ortağa 339.059.042 TL

2011 yılında       2123.356 ortağa511.215.493 TL

31.11.2012         132.526 ortağa 295.241.115 TL



Üreticinin yüksek maliyetlerine açıklama getirmiyor!

Önerge yanıtını değerlendiren
İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, T.C. Ziraat Bankası A.Ş ve Tarım Kredi
Kooperatifi tarafından kullanılan kredilerde kanuni takibe düşen borçluların
belirtilmediğini ifade ederek; “kredi kullanan üretici ve miktarı belirtilirken
borcunu ödeyemeyip kanuni takibe düşen üreticilerin – işletmelerin ve bunların
miktarı belirtilmemiştir. Bakanlığın her şeyi güllük gülistanlık gösteren
yanıtının üreticide karşılığı yok. Bu verileri ilk fırsatta gerçekleştireceğim
ziyaretimde üreticilerimizle paylaşacağım. Onlara hiç yok yere halinizden
şikayetçi olmayın diyeceğim. Ayrıca kredi kullanımlarında ve miktarlarda
belirtilen rakamlara karşılık sektörde üreticilerin sorunları ortadadır.
Bakanlık et ve süt üreticisinin kullandığı yüksek maliyetlerle ilgili hiçbir
şey söylemiyor. Kullanılan kredi tutarı yanında yemin, samanın, ilacın, mazotun
ve elektriğin son on yıllık karşılaştırmasını ya da bunların çözümüne ilişkin
bir açıklama yapmıyor. Yurttaşlarımızın rakamlardaki bu bolluğa karşılık eti
neden ucuza yiyemediğini açıklayamıyor. Ayrıca ülkemiz et – canlı hayvan alımı
ile çok ciddi tutarlarda döviz kaybına uğramasının nedenine bir açıklık
getirmiyor” dedi.



Üretim ve kamu yararı
amaçlı kredilerde masraf – komisyon olmamalı!

Güler önergede yönelttiği;
Üreticilerin hayvancılık kredisi alırken uygulanan ‘rutin banka işlemeleri’ adı
altında alınan masraflarla ilgili olarak Bakanlığın, “kredi talebinde bulunan
müşterilerden alınan masraf ve hizmet komisyonu, genel bankacılık uygulamaları
çerçevesinde gerçekleştirilmektedir” gerekçesini gerçekçi bulmadı. Güler,
alınan masraf ve komisyonlarla ilgili olarak “üretim amaçlı ve kamu yararı
güdülen amaçlar için alınan bu tür masraf ve komisyon bedelleri üreticiye
fazladan yük getirmektedir. Tatil amaçlı ya da lüks tüketim amaçlı kullanılan
kredi ile milyonlarca insanın geçimini ve ülkemizin gıda güvenliğini
ilgilendiren bir konuda kredi kullanılmasının bir tutulması doğru değil.” dedi.