MİLLİ EĞİTİM YAZ BOZ TAHTASI OLDU
Yayınlanma :
02.01.2013 00:38


Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel
Müdürlüğü tarafından hazırlanan Milli Eğitim Şube Müdürlüğü geçici görevlendirme/atama konulu genelge bilindiği gibi 18 Aralık tarihinde yayınladı.
Bu genelgede asaleten ve görevlendirme yoluyla yapılacak atamalarda dikkat
edilmesi gereken hususlar yer almıştı. 2012/44 sayılı Genelgeye ile şube müdürü
kadrolarına atama şekli “Asaleten atama şartlarını taşıyanların teklifleri
iller tarafından değerlendirilmek üzere Bakanlığa gönderilecek.
Görevlendirmelerde ise Şube müdürü olarak görevlendirilecek kişinin görevde
yükselme eğitimine başvurma hakkının olması gerekmektedir. Görevde yükselme
yönetmeliğinde de "Şube müdürü" kadrosuna başvuru hakkı için gerekli
şartlar: Fakülte veya en az dört yıllık yüksekokul mezunu olmak, Talim ve
Terbiye Kurulu uzmanı, eğitim uzmanı, APK uzmanı, şef, tesis müdürü, öğretmen,
mimar, mühendis, raportör ve sivil savunma uzmanı kadrolarından birinde veya bu
kadrolarda toplam en az üç yıl görev yapmış olmak olarak belirtilmişti.
Görevde yükselme
eğitimine başvurma hakkına
sahip olan personel arasında ise öncelik hakkı sırası ile Öğretmen dışı
personel, Eğitimi kurumu müdürleri ve müdür yardımcıları, 5442 sayılı İl
İdaresi Kanunu çerçevesinde Valiliklerce öğretmenler belirtilmişti.
Böyle bir
Genelgeye gerçekten ihtiyaç vardı. Zira tüm Türkiye’de şube müdürlüğü normları hem eski
hem de güncellenmemiş olduğundan birçok kadro geçici ve hepsinden önemlisi
liyakati olmayanlarca doldurulmuştu. Bu genelge ile Şube müdürü
görevlendirmelerinde, il müdürlüklerinin nasıl bir yol izleyeceği açıklandı.
Ayrıca taşra rotasyonu hangi ay yapılacak? Kadrolu taşra yöneticilerin atama
talepleri değerlendirilecek mi? Sorularına cevap bulunmaya çalışıldı.
Ancak her zaman ki gibi kadrolar belli bir sendikanın tahsisatına ayrılınca
kıyamet koptu.
Sendikalar
2012/44 nolu genelgenin yayınlandığı
gün hemen yargıya gittiler. Sendikaların itirazına sebep olan genelgede
özellikle öğretmen dışı personele şube müdürlüğü kadrolarında öğretmenden önce tercih sıralaması dikkat
çekiciydi. Bu konuda görüşlerini belirten sendikalar "Şube müdürlüğü veya diğer kadrolara atama veya
görevlendirmelerde; çalışma barışını zedelemeden yönetmelik hükümleri
doğrultusunda unvanları/kadroları öncelikli sıralamadan istekli personelin,
verilecek kadro gereği ortaya koyması gereken performans ölçütleri ve diğer
beklentileri karşılayacak yeterliklere sahip olup olmadığı gözetilerek, oluşan
boş kadrolara yapılacak atama ve görevlendirmelerde objektif ve bilimsel
ölçülere uygun olarak belirlenecek şartları taşıyan, o görevler için gerekli
sosyal, bilimsel, eğitsel, yönetsel vb. donanıma sahip personeller aranmalıdır.
Eğitim yönetimi başta olmak üzere çok farklı bir uzmanlık alanlarında yüksek
lisans veya doktora yapmış eğitim çalışanları değerlendirmeye bile alınmadan
ötekileştirilmemelidir” Denilmiş. Bu konuda yol haritası belirlenirken; “Şube
müdürlüğü kadroları için biran önce sınav açılmalı, atamalarda kariyer ve
liyakat esaslarına uyulmalı, liyakat ehlini küstürülecek, yarınlar adına
kariyerini planlamaya çalışan yüz binlerce öğretmenin çalışma azmi kırılacak,
sistemde kalıcı tıkanıklığa yol açması muhtemel kararlar bir an önce gözden
geçirilmelidir. " görüşüne yer verilmişti.
İktidara yakınlığı ile bilinen sendika
dışındaki sendikalar tarafından açılan iptal davası daha yargıda görüşülmeden
sendikaların iddiası olan “şube müdürlüklerine sınavsız ve keyfi atama yapma
amaçlı olarak çıkarılan 2012/44 sayılı genelge” 29.12.2012 tarihli ve 2012/46
sayılı Milli Eğitim Bakanlığı M. Emin Zararsız müsteşar imzalı genelge ile geri
çekilerek yürürlükten kaldırıldı.
Türkiye
genelinde Adana, Çanakkale, Çankırı, Çorum ile İzmir’inde içinde bulunduğu iller dışında
uygulanmayan genelge yayınlanır yayınlanmaz hemen hızlı bir şekilde ilimizde
şube müdürleri görevlendirmelerini yapılmış ve genelgenin geri çekildiği
29.12.2012 tarihinde devlet sırrı(!) gibi saklanan 40’ın üzerindeki görevlendirme
yapılan isimler göreve başlatılmıştı.
Şimdi
İzmir gibi bir ilde bu kadar acele etmeye gerek var mıydı? Görev yerlerinden
ayrılarak makamlarına oturan görevlendirme Şube müdürlerinin içinde yaşadığı
psikolojik yıkıntının faturasını kim ödeyecek? Yine bir başka soru iktidar yanlısı
sendikanın üyeleriyle doldurulan kadrolar, İzmir’de eğitimi olumsuz
etkilemeyecek mi? Bir başka soru ise onlarca hukukçusu olan bir bakanlık hiç
hukuktan anlamayanların bile görebileceği böylesine hukuksuz bir genelgenin yayınlanmasına
nasıl müsaade ediliyor? Bakanlık yetkilileri böylesine fahiş hataya sebep
olanlar hakkında herhangi bir işlem yapacak, itibarını kurtaracak mı?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: