
İnsanlarımızın ortak gelişmesini sağlamak için çaba harcıyoruz. Ülke yangın yeri dolayısıyla İzmir’den Türkiye’ye baktığımızda her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Biz de kendi dünyamızda, düşüncelerimizde CHP’nin içinde görev yaptığımız sürecin çerisinde ancak iktidar olursak kurtuluşa katkı koyabiliriz. 80 milyonluk bir ülkedeyiz. Boş oturmaktansa elbette katkı koymak istiyoruz, bu katkımız da ne kadar sağlıklı ne kadar sağlıklı değil kamuoyu görecektir.
Yangın, pandemi, deprem, sel… Böyle bir ortamdan geçtik. Muhalefet bu süreçte toplumun ne kadar yanında olabildi? İktidarın eksikleri kamuoyuna ne kadar anlatabildi?
Sizin gibi gazeteci arkadaşlarımız düşüncelerini aktarmakta güçlük çekiyor. Toplumsal muhalefet dediğimiz siyasal anlayışın çok ötesinde insanın kendisinin rahat edemediği bir dönemden geçiyoruz. Artık şu yalanlardan insanlar bıkmış durumda, taraflı bir basın var, yansıtmıyor. Tarafsız basına alan açılması gerekiyor. Ben yerelleri takip ediyorum. Yereller belediyelerin yanında durmaya çalışıyor. İnsanlar korkuyor, bu toplumda mazlumun, yoksulun, garibanın ve üretimde var olan kim varsa onların vergileriyle ülke geçiniyor. Belediyeler ciddi gayret gösteriyor; ama hiçbir koşulda yeterli değil, devlet güçlü olursa belediyeler buna ihtiyaç duymaz. Herkes kendi ilindeki vatandaşı daha iyi koşullarda yaşatmakla yükümlüdür. Eğer muhalefet burada yüksek sesle dayanışma göstermezse iktidarın umurunda bile olmaz. Çünkü kitlelerin onlara oy verdiğinin kanaatinde, ne yaparsak yapalım oy veriyorlar diyorlar. Bu oyunu bozmak gerek.
CHP İzmir İl Örgütü önündeki plan program sizce ne olmalı? Kitlelere ulaşmak konusundaki planları nasıl değerlendiriyorsunuz? Planınız varsa paylaşır mısınız?
Ben iki ay önce aktif göre almaya başladım. Biliyorsunuz ben dışarıdan, başka bir listeden geldim. Birinci yedek olduğum için böyle bir durum söz konusu. Biliyorsunuz, pandemiden dolayı siyasilerin çok aktif çalışmaları yok. Fakat sizin de takip ettiğiniz gibi köylerde çalışmamız oldu. Aliağa, Bergama gibi yelerde çok verimli geçen çalışma programımız vardı, bunlar giderek büyüyor. Kendi çalışma alanımla ilgili 30 ilçede seçimlerde kullanılacak ortak dil geliştirme alanında çalışıyoruz. Komisyonlar oluşturacağız, 30 ilçede binlerce üyemizi seçimlerden çok önce ortak dili oluşturup, sorunları halkımıza aktaracağız. Bütün arkadaşlarımız daha iyi koşulların olması için çalışıyor.
Genel merkez, seçim startıyla ilgili çalışma başlattı. Bu arada erken seçim konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bilgiden ziyade, Genel Başkanımızın üstünde durduğu şey şu: Biz erken seçim istiyoruz; ama halk da erken seçim istiyor. Neden olduğu belli zaten. İşsizlik, uluslararası ilişkiler, çok ciddi sorunlarımızın olduğu dönemdeyiz. İktidar buna cevap veremiyor. Bütün örgütlerimizi dinamik hale getiriyoruz. Sandık başındaki görevlilerden tutun, sahadaki çalışmalarda dinamikleşiyoruz. Sandığa gelmeyen kitlelere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu konuda çalışmalarımız bitti, sahaya inmeye başladık. Güneydoğu’da doğu masası oluştu. O bölgelerde bize akın akın katılımlar var. Kendi bulunduğumuz ilde heyecan var. İzmir’de yerelde iktidar olsak da halk bizi genelde iktidar görmek istiyor.
Seçim işlerinden sorumlu siyasi propaganda alanı sizin alanınız. Diğer millet ittifakı patileriyle ilişkileriniz nasıl?
Tüzel kişilik konusunda kendi çalışmalarımı bitirmemiz gerekiyor, bizim genel merkez düzeyinde ittifak edeceğimiz partilerle birlikte onların göstereceği yolda yürüyeceğiz. Elbette diğer siyasi partileri gözlüyoruz, izliyoruz. Onların ne yapıp ne yapmayacağı konusunda, ürettikleri ne varsa takip etmekle mükellefiz. Daha onlarla diyalog içinde değiliz. İktidara karşı bütün bileşenleler birlikte hareket edeceğiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: