CHP'YE ELEŞTİRİ ÖZGÜVEN'E ÖVGÜ...
Yayınlanma :
28.09.2013 12:39


Toplantısı “Türkiye'nin Demokratikleşmesinde Kent Konseylerinin Rolü”
başlığıyla Diyarbakır'da gerçekleştirildi. Toplantıya katılan BDP İstanbul
Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, konuşmasında CHP'yi eleştirirken Dikili
Belediye Başkanı Osman Özgüven'i çalışmalarından dolayı övdü.
Önder,
Özgüven'in 'insan müşteri değildir', 'su hayattır, satılmaz' sözlerini
hatırlatarak, “Osman başkan, bir ülkenin vatandaşının kendisinden kar edilecek
bireyler olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Suyun para ile satılmasına karşı
çıktı. Bunun bedelini de çok ağır şekilde ödedi. Aynı siyasal çizgiden 100
belediye başkanı daha aynı tutumu sergileyip bedel ödemeyi göze alsaydı, yerel
yönetimlerde vardığımız nokta çok farklı olurdu” diye konuştu.
Önder, demokratikleşmenin
önünün açılması için yerel yönetimlerin kararlılık içinde olması gerektiğini
kaydederek, “Dikili'de artık hiçkimse su üzerinden bir politika yürütemez. Su
kadar önemli bir konu daha var ki o da anadildir. Az önce bu salonda bir türkü
dinlediniz. İçinizde Kürt kökenli olanların dışında geri kalan herkes bundan
tek kelime dahi anlamamıştır. Aynı şekilde sizin televizyonlarınızdan sizin
dilinizde türkü dinleyen insanlar sizin az önce anladığınız kadar o dili
anlıyor. Dolayısıyla burada belediye binasına gidenler su diyemiyor 'av' diyor.
Bu nedenle buradaki belediyeler çok dilli bir hizmet verdiler. Sırf bunun için
400 belediye çalışanı arkadaşımız yargılandı. İşte burada, Dikili'de su için
ödenen bedel gibi kimse çok dilli belediyeciliği geriye götüremez. Hangi siyasi
parti olursa olsun artık burada çok dilli bir hizmet verilecektir” açıklmasını
yaptı.
Önder,
salonda bulunanlara seslenerek, “Burada gördüğüm kadarıyla yaş itibariyle
hepimizi suyun parasız satıldığı zamanları biliriz. O zaman, suyumuz başta
olmak üzere değerlerimize el koyan sermaye anlayışına karşı mücadele etmeliyiz”
ifadesini kullandı.
Önder, Gezi
direnişinin var olan baskılara karşı mücadelenin bütünleşmiş bir hal olduğunu
kaydederek, “Herkes, Gezi'den sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, diyor. Ancak
herkes Gezi'den sonra herşeyi eskisi gibi yapıyor. Oturup bunu düşünmemiz
gerek” görüşünü aktardı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE HÜKÜMET
Önder, 2
yıllık milletvekilliği deneyiminde kentsel dönüşüm ile ilgili çok ilginç bir
olaya tanık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kentsel
dönüşüm ve afet yasası adı altında bir yasa çıkarıldı. Aslında adı 'afet' olan
bu yasaya kentsel dönüşüm de giydirildi. Ama bu yasa sürekli değiştirildi.
İki yıldır
meclisteyim, bu kadar iştahlı bir düzenleme görmedim. Başbakan'ın yoklamaları
bile takip ettiği başka bir çalışma olmadı. İşte bu yasa memleketi istediği
gibi yönetme ve şekillendirme için yapılan bir yasa ve o nedenle en ince
ayrıntısına kadar üzerinde duruldu. İnternetin bazı konularda çok yararı
oluyor. Bu yasada toplamda Afet kelimesi
8 defa geçiyor. 17 bin kelime olan bu yasanın geri kalan bütün kelimeleri de
ülkeyi kapitalize etmek için yazılıyor.”
Önder, CHP'lilerin
bunun ne anlama geldiğini bilmediğini
savunarak, “Söyleyeceklerimi kimse yanlış anlamasın. Burada bir siyasetin daha
kaliteli diğerinin daha düşük olduğunu söylemek değil. Meselelere demokratik
katılımın düzeyiyle ilgili. Çünkü BDP'nin siyasetçileri tabana inmiş siyaset
çizigisinden elenerek bütün süreçlerden
vekilliğe uzanan bir durumu var. Bu bölgede bizi bir çocuk bile sorguya
çekebilir, hesap sorabilir. Yaşadığı sorunlarla ilgili, anadille
ilgiligörüşlerini aktarır. Gençlik ve kadın bizde çok ön plandadır.
Seçilmişlerden daha çok bir inisiyatifle sorgulayabilir” sözlerine yer verdi.
KADININ ROLÜ
Önder, BDP
siyasetinde kadının etkin olduğunun altını çizerek, “Bizim her kurumumuzda
eşbaşkanlık sistemi vardır. Hatta size bir sır vereyim. Erkek eşbaşkanın
olmadığı toplantılarda karar alınabilir. Kadın eşbaşkanların olmadığı
toplantıda karar alınamaz. Bunlar kadınların bir gün içinde kazandığı haklar
değil. Bazı şeylere bizzatihi erkek arkadaşlarımız karşı çıktı. Kimse kadınlara
'biz ilericiyiz buyurun size bu hakları verelim' şeklinde olmadı. Kadınlarımız
katılım ve demokrasi konusunda direndi. Bu kazanımlar bu şekilde elde edildi”
açıklamasını yaptı.
YOLSUZLUK YOK
Önder,
TBMM'deki fezlekelerde BDP ile ilgili hiçbir yolsuzluk dosyasının bulunmadığını
belirterek, “Hakkımızda açılan dosyaların hepsi toplumsal mücadele ilgili
dosyalar. Merkezi sistemi huzursuz edecek çalışmalarla ilgili hakkımızda
dosyalar buunuyor. BDP'li belediyelerle ilgili olarak da tek yolsuzluk dosyası
yok. Kaldı ki bunun için Başbakanlık'ın bununla ilgili özel bir masası var. Ama
herhangi bir şey çıkaramıyorlar. Bunun nedeni buradaki siyasetçilerin yüksek
ahlaklı diğerlerinin düşük ahlaklı olması mı? Hayır, kadın ve gençlik konusunda
katılımın, denetimin, sorgulanabilirliğin olmasıdır” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: