Çin'den Hong Kong açıklaması: Yaygın şiddet eylemlerine hiçbir medeni toplum müsamaha göstermez

Hong Kong'da suçluların iadesi yasası üzerine başlayan protesto gösterileri kısa süre içerisinde büyük çaplı çatışmalara dönüştü ve yasa teklifi geri çekilmesine rağmen bölgedeki İngiliz yanlısı eylemciler protesto gösterilerine devam ediyor. 

 

Hong Kong'un İngiliz sömürgesinden kurtulduğu 1997 yılından bu yana yaşanan en büyük protesto gösterilerinden biri haline gelen son bir aylık süreçte, eylemciler ve güvenlik kuvvetleri arasında yaşanan çatışmalarda çok sayıda eylemci gözaltına alındı. 

Öte yandan eylemciler, parlamento binası gibi hükümet kurumlarını basarak bölgede Çin yönetimini simgeleyen bayrak ve armalar yerine Hong Kong'un İngiliz sömürgesi döneminde kullanılan bayrağını asmışlardı. 

Eylemcilerle polis arasında yaşanan çatışmalar ise son günlerde yeniden şiddetlendi. Polis ise, Hong Kong'un yeniden İngiltere'ye bağlanmasını savunan gruplara ait olduğu öne sürülen patlayıcı maddeler ve kesici-delici aletler ele geçirmişti. 

Pekin yönetiminden ise Hong Kong'da yükselen çatışmalara ilişkin yeni bir açıklama yapıldı. 

BATILI POLİTİKACILARA SUÇLAMA

Çin'in Hong Kong ilişkileri sözcüsü Yang Guang, basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Medenileşmiş ve hukukun üstünlüğüyle yönetilen hiçbir toplum yaygın şiddet eylemlerine müsamaha göstermez" ifadelerini kullandı.

'Az sayıda radikalin' şiddet eylemlerinin 'bir ülke iki sistem' anlayışını hedef aldığını söyleyen Yang, batılı politikacıları ise 'sorumsuzca söylemlerde bulunmak' ve 'Çin'in gelişimine karşı Hong Kong'u karıştırmakla' suçladı. 

'EN ÖNEMLİ GÖREV SOSYAL DÜZENİN RESTORE EDİLMESİ'

Bir diğer sözcü Xu Luying ise, "Hong Kong'un önündeki en önemli görevin hukuksuz bir biçimde şiddet eylemlerine girişenlerin cezalandırılması ve güzel bir iş ortamının sağlanması için sosyal düzenin restore edilmesi olduğunu düşünüyoruz" dedi.

 

Hong Kong'un İngiltere yanlısı platformlarından olan 'Sivil İnsan Hakları Cephesi'nden Jimmy Sham ise, Hong Kong başbakanı Carrie Lam'i 'görevini ihmal etmek ve kaosa neden olmakla' suçladı. 

Çin devletine yakın medya kuruluşlarından birinde yayınlanan bir yazıda ise, Hong Kong'da yaşananların 'gerçek veya hayal ürünü şikayetlerin dile getirilmesi durumunu aştığı' belirtildi.