Disipline sevk edilen CHP'li Akagün'den savunma
Yayınlanma :
22.04.2013 22:54


CHP Genel Başkan
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'na geçen hafta gerçekleşen grup toplantısında 'CIA
ajanı' suçlamasında bulunduğu öne sürülerek parti disiplin kuruluna sevk edilen
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada, CHP'de
program, tüzük ve ilkelerine aykırı sözler söyleyen, eylemlerde bulunan
kişilerin sorgulanmadığını savundu.
"CHP'de ağır parti
suçlarının üzeri örtülürken, bu olayları sorgulayan ve bu kişilerin partiye
zarar verdiğini ifade eden milletvekillerinden birisi olarak benim disiplin
kuruluna sevk edilmemi anlamış değilim. CHP ilkelerini, değerlerini savunmak,
bu değerlere aykırı davranan kişileri sorgulamak suç olarak nitelendiriliyor
ise ben bu suçu işlemeye devam edeceğim'' diyen Akagün’ün yaptığı yazılı açıklama
şöyle;
Öte yandan benim parti
hukukuna aykırı olarak Grup Disiplin Kurulu’na sevk edilmiş olmam beni, CHP ve ilkelerini savunmaktan asla
alıkoyamaz. CHP’li olmak bu ülkenin Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet Devrimlerine,
Atatürk ilkelerine, çağdaş, laik demokratik Türkiye’ye, ülke bütünlüğüne sahip
çıkmak demektir. İşte bu nedenlerle beni CHP’li olmaktan ve CHP’yi savunmaktan
hiç kimse vazgeçiremez. Yapılan yanlışlıkları, parti içindeki hataları
düzeltmek ve CHP içinde doğru ilkelerin hayata geçirilmesi için mücadele etmek
biz gerçek, CHP’lilerin görevidir. CHP’den vazgeçmek demek Türkiye’den
vazgeçmek demektir. İşte bu nedenle biz CHP’liler ülkemize nasıl sahip çıkıyorsak aynı inanç ve
ruhla partimize de sahip çıkarız. Direncimiz ve mücadele azmimiz işte buradan
gelmektedir.
Parti hukukuna ve kamuoyu
vicdanına aykırı olarak beni disipline verenler şu sorulara cevap
vermelidirler.
Cumhuriyetimizin ve
partimizin kurucusu büyük önder Atatürk için
“soykırım yapılmasına izin vermiştir” diyen, Kurtuluş Savaşı için
“Ege’de Rumlara etnik temizlik yapılmıştır’ diyen, PKK’lı teröristlere “iyi
çocuklar” demesine tepki gösteren milletvekili arkadaşlarına
“ulusalcı-kafatasçı, kafasız” gibi sözlerle basın önünde hakaret eden Hüseyin Aygün neden Disiplin
Kurulu’na sevk edilmemiştir, bu söz ve eylemler parti programına ve ilkelerine aykırı değil midir?
Basın önünde ve attığı
Tweetlerde “CHP li değilim, ancak CHP milletvekiliyim“ diyen Fettullah Gülen’e ve
Said-i Nursi’ye övgüler düzen ve milletvekillerine Risale- i Nur’u okumalarını
ve feyz almalarını öneren Faik Tunay neden Disiplin Kurulu’na sevk
edilmemiştir, bu söz ve eylemler parti program ve ilkelerine aykırı değil midir?
Geçen yıl gazetelere de
yansıyan Wikileaks belgelerinde, “gölge
CİA” olarak adlandırılan Stratfor’a ilişkin
belgelerde Tr 705 koduyla “PKK ateşkesleri hakkında bilgi veren ana Kürt
kaynağı“ olarak nitelendirilen, yine Wikileaks belgelerinde Amerikan
Konsolosluğu tarafından “Uzun zamandır konsolosluk irtibatı“ olarak bilgi aktardığı belirtilen, ABD’ye gittiğini
ve ABD’nin Kürt sorununun çözümlenmesi için hazırladığı A, B, C, D planlarını
bildiğini açıkça ifade eden, Sezgin Tanrıkulu antiemperyalist bir Ulusal Kurtuluş
Savaşı’nın sonucunda kurulmuş olan CHP ilkelerine aykırı davranan bir kişi
değil midir?
Sezgin Tanrıkulu ile Stratfor’un
bağlantısını kuran Emre Doğru TÜSİAD’ı zan altında bırakmamak için
temsilcilikten istifa ederken, Sezgin
Tanrıkulu’nun hiçbir şey olmamış
gibi CHP Genel Başkan Yardımcılığını devam ettirmesi doğru mudur?
Yine Ergenekon davasına şikayetçi
sıfatıyla müdahil olup, daha davanın başında görevdeki hiçbir asker tutuklu
olmadığı halde “Görev başındaki askerlere de dokunulacağını” asker-sivil her düzeyde
örgütlenmiş bir yapı olduğunu iddia ettiği Ergenekon örgütünün üzerine gidileceğini açıkça beyan etmekten kaçınmayan,
Sezgin Tanrıkulu’nun kaynağını açıklayamadığı
bu bilgi ve şüpheli ilişkileri parti
program ve ilkelerine aykırı değil midir?
Kapalı Grup toplantısında Şevki
Kulkuloğlu tarafından kendisine bu sorular sorulduğunda “haddinize değildir
bunları sorgulamak” sözlerini sarf edip, bu hakaretamiz sözlere karşı itiraz ettiğimde ise benim üzerime fiili
saldırıda bulunmak üzere yürüyen Sezgin Tanrıkulu’nun bu söz ve eylemleri parti
program ve tüzüğüne aykırı değil midir?
CHP program, tüzük ve
ilkelerine bu denli aykırı sözler söyleyen, eylemlerde bulunan bu kişiler
sorgulanmazken, bu ağır parti suçlarının üzeri örtülürken, bu olayları
sorgulayan ve bu kişilerin partiye zarar verdiğini ifade eden
milletvekillerinden birisi olarak benim disiplin kuruluna sevk edilmemin anlamı
nedir?
CHP ilkelerini,değerlerini
savunmak, bu değerlere aykırı davranan kişileri sorgulamak suç olarak
nitelendiriliyor ise ben bu suçu işlemeye devam edeceğim.
Ben 12 Eylül l980
darbesinde 17 yaşında işkencelerden geçmiş, her an kim vurduya gidebilecekken
tesadüfen yaşayan bir devrimciyim.
Ben l988’den bu yana önce
SHP’de, sonra CHP’de parti içi demokrasi mücadelesi veren, önseçim olmadığı
için aday olmayı reddeden ,örgütü defalarca görevden alınan ,direniş ruhunu
sonuna kadar sürdüren bir ilin milletvekiliyim.
1999’da CHP baraj altında
kaldığında, yüreği parçalanan partililerimizle birlikte, ilçe başkanı olarak partiyi
ayağa kaldırmak için olağanüstü mücadele veren Uşak’ın milletvekiliyim.
İşte bu nedenlerle CHP ve
ülkeme sahip çıkmak için, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için
Atatürkçü, laik demokratik çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin savunucusu bir kadın olarak nereden gelirse gelsin hür türlü baskıya
karşı sonuna kadar direneceğimin
bilinmesini isterim.
CHP’de çeşitli görevlerde
olmalarına rağmen CHP ilkelerini aslında benimsemediklerini, CHP yi
dönüştürmeye ve başkalaştırmaya geldiklerini açıkça beyan etmekten
çekinmeyenler bilmelidirler ki, CHP her zaman devrimci bir ruhla kendisini
yenilemeyi bilmiştir. Atatürk’ün çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmaktan
kastettiği işte bu devrimci değişim ruhudur. Ancak hiç kimsenin gücü CHP’yi
altı okta simgelenen ilkelerinden laik, demokratik ve çağdaş Türkiye’den, ülke
bütünlüğünden vazgeçirmeye yetmez. CHP dönüştürülemez, başkalaştırılamaz,.
CHP büyük tarihi rolünün
farkında olarak çağdaş uygarlık yolunda Türkiye’nin ilerlemesinin,cumhuriyet
devrimlerinin tamamlanmasının öncü ve devrimci gücü olmaya devam edecektir. Cumhuriyet
Halk Partisi’ne sahip çıkmak ülkemize sahip çıkmak demektir.Türkiye’nin tüm
demokratlarını, devrimcilerini, yurtseverlerini, ulusalcılarını, işçilerini, köylülerini,
esnaflarını, işadamlarını, ülke bütünlüğünden yana olan tüm ulusal güçlerini Cumhuriyet
Halk Partisi’ne ve Türkiye’ye sahip çıkmaya çağırıyorum.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: