Engelliye, engelli aylığı değil...

Güven,
‘Engelli yurttaşımızın evlendiği eşi sigortalı ise ve kadın engelli aylığı
alıyorsa aylığının kesildiği doğru mudur’ sorusuna verilen cevapta kadının
aylığının kesilmesinin eşinin sigortalı olmasına değil muhtaçlık durumuna
bakıldığının belirtildiğini söyledi. Hane içindeki toplam gelirin hane kişi
sayısına bölünerek bulunan muhtaçlık sınırının ise 240 lira civarında olduğunu
belirten Güven,  “Soru önergemde de
sormuştum engelli bir kadın asgari ücret alan biriyle evlendiği için
cezalandırılıyor mu diye. Bir kişinin bir ayda 240 lira neyine yeter.  Yurttaşlarımız engelli olduğu için aylık
aldığını sanıyor.  Oysa asgari ücret alan
eşinin maaşı bile onun engelli aylığı almasına engel olabiliyor.  Yine bir anne engelli çocuğu ya da yakını
için bakım aylığı alıyorsa, engelli aylığının da kesildiğini öğrendik. Hükümet
kanun ile verileni yönetmelik ile geri alıyor. İnsanların bırakın insanca
yaşamasını, yalnızca yaşamak için AKP hükümetinin verdiği değer bu kadar”
dedi. 

Sosyal
devlet bu mudur?

Güven şu
açıklamayı yaptı: ‘Engelli kadın evlendiğinde engeli ortadan kalkıyor mu’ diye
de ironik bir soru sormuştum. ‘Muhtaç olmayan bir kişinin engelli aylığının
kesilmesi kişinin engelinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor’ diye bir cevap
aldım. Engelli aylığı bir şekilde kesilen kadının sağlık güvencesinin de
kalmadığı ve bu konuda da evlendiği kişinin üzerine yük olduğu cevabı verildi.
Sosyal devlet anlayışında muhtaç olmanın, engelli olmanın, aileye yük olmanın,
kadın olmanın ayrımları hala algılanamıyorsa bunun adına sosyal devlet denilemez.  Engelli yurttaşlarımız zaten önüne çıkan pek
çok engelle mücadele ederken bir de bu durumla uğraşıyorlar. Diğer tüm sorunlar
gibi bunların da değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”