GERÇEK HABERCİ-Turuncu TV’de yayınlanan Gerçek Haberci İle Gündem programına konuk olan Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, gıdaya hâkim olanın tüm dünyaya hâkim olacağına dikkat çekerek, “Bir insanı boğazından yakalarsan her şeyi yaptırırsın. Yani ülkeleri boğazından yakalayıp beslenme damarını kesersen yönlendirirsin” diye konuştu.
“Temel girdilerimiz çok yüksek”
Tarım ve çiftçinin vazgeçilme olduğunu belirten Yüksek Ziraat Mühendisi Çiftçi, “Gıdayı üreteceksek, besleneceksek tarıma önem vermeliyiz. Yaşamın her alanında tarım var. Tarım ve çiftçi bu güzelim Anadolu coğrafyasında önceliğimiz olmalı. Çiftçinin üretebilmesi için girdi kullanması gerekiyor, temel girdiler ise çok yüksek. Elektrik bu girdilerden birisi ve son zamanlardaki zamlarla daha da fazla etkilemeye başladı. 1 ayda yüzde 100’ün üstünde faturalar ile karşı karşıya kaldı. Bundan çiftçi de etkilenecek bu nedenle girdilerin maliyeti daha da artacak” ifadelerini kullandı.
“Temel girdilerdeki artış nedeniyle verim kaybı yaşanabilir”
Çiftçi, Manisa’dan bir üretici ile arasında geçen sohbeti aktararak, “Üretici arkadaşımız ‘elektriklerimiz inanılmaz yükseldi, bunu dile getirir misin’ dedi. Tam da bugüne denk geldi. Bu maliyetlerde üretim yapabilmek çok zordur. Bunun yansıması ürün kaybı olarak dönecek. Çünkü suyu az kullanacak ve verim kaybı olacak. Bu diğer girdilerle birleştiğinde etkisi daha da fazla olacak” açıklamasını yaptı.
“İktidar suçlu bulma telaşında”
Zincir markerlerin fiyatlar konusunda önemli bir rol oynadığının altını çizen Çiftçi, “Direkt üreticiden alabilmelerine rağmen market girdilerinin yüksekliği ile onlar da fiyatları yükseltiyor. Sayın Cumhurbaşkanı ve iktidar her yerde olduğu gibi suçlu bulma telaşı içindeler. Şimdi de yıllardır korudukları zincir marketleri işaret ediyor. Aynı sokak içerisinde 7 tane zincir market var. Hiçbir ülkede böyle bir durum söz konusu değil” görüşünü aktardı.
“Ülkenin kurucu iradesi gübre fabrikalarını boşuna kurmamıştı”
Çiftçi, 2002’nin ocak ayında 97 kuruş olan mazot şu anda 15 TL olduğunu hatırlattı ve ekledi:
“2020’nin başında 6 TL olan mazot 15 TL, bununla üretmek mümkün değil. Bu çiftçiler için yük; ama gıda için de zor durumlar yaşanıyor. İnsanlar yaşam maliyeti artıyor. Biz gübrede dışarıya bağımlıyız. Bizim asıl sorunumuz Türkiye’deki ekonominin kötü gidişi. 1 yıl içerisinde dövizin geldiği nokta çok önemli. Amerika’da yanan gübre fabrikasından da ciddi miktarda etkileneceğiz. Bizim ülke içerisindeki gübre fabrikalarını arttırmamız gerekiyor. Ülkenin kurucu iradesi gübre fabrikalarını boşuna kurmamıştı. Bunun temel noktası demokrasi noksanlığı. Bir ülkede demokrasi yoksa her şey etkilenir. Alınan kararlar üreticinin yaptığı her işi etkiliyor.”
“Tarım yoksa gıda yok, gıda yoksa yaşam da yok”
Cumhuriyet Dönemi’ndeki tarım politikalarını devam ettirilseydi şu anda bu noktada olunmayacağının altını çizen Çiftçi, “24 Ocak kararlarıyla derinleşen ve politikalarda iyice arttı. Daha sonra ise AKP iktidarının 20 yıllık iktidarında dışarıyla bağımlılığımız arttı. Pandemide herkes şunu gördü tarım yoksa gıda yok, gıda yoksa yaşam da yok. Bu yüzden ‘gıda milliyetçiliği’ diye bir kavramı ortaya çıkardı. İhracat tabii ki yapalım; ama önce kendi vatandaşımızı doyurup kalanını satalım. Tarım her zaman önemli rol oynar, gelecekte tarım gittikçe artarak daha fazla önemli hale gelecek. Bu nedenle politikalarımızı oluşturmalıyız” dedi.
“Bizde 35 milyon dekar üretilmeyen alan var”
Çiftçi, Türkiye’nin ithalat yapmadan kendi kendisine yeteceğine dikkat çekerek, “Bitkisel yağ açığımız var, yapamayacaklarımız da tabii ki var. Bizde 35 milyon dekar üretilmeyen alan var. Bu neredeyse Hollanda’nın tüm yüz ölçümüne kalın. Konya’nın 1,5 katı büyüklüğünde tarım alanından bahsediyoruz. Bunun yolu ise çiftçinin para kazanması. Sadece bu yetmez kültürün sanatın köylerde olması gerekiyor” diye konuştu.
“Küçükbaş hayvanlara dönmemiz gerekiyor”
Hayvancılıktaki girdinin yüzde 60’ı yem maliyetlerini oluşturduğunu kaydeden Çiftçi, “Bunda da dışa bağımlıyız, temel proteini karşılayan soyada yüzde 100 dışa bağımlıyız. Ayçiçeği küspesi bile dışarıdan geliyor. Bu bağımlılık devam ettiği sürece dışa bağımlılık da devam eder. Yem bitkilerinin üretimi artmalı. Meralarımızı korumalı, korumakla birlikte mera ıslahatı yapılması gerekiyor. Bizim küçükbaş hayvanlara dönmemiz gerekiyor. Mera hayvanının eti kapalı yerde beslenen hayvanlara göre daha lezzetlidir” ifadelerini kullandı.
“Basınçlı sulama sistemine geçmeliyiz”
Çiftçi, Konya’nın şu anda süt üretiminde birinci sırada yer aldığını aktararak, “Bunu maliyeti çok fazla mısır ekimi bu nedenle de aşırı su üretimi oluyor. Baraj ve göletlerde yer altı sularının beslenmesi engellenip çok fazla su çekince ne yazık ki suyu verimli kullanmamız oluyoruz. Olmazsa olmazımız basıncı sulama sistemidir. Bununla birlikte sularımızı verimli kullanmış oluruz. Yer altı sularını çektiğimizde ve beslenemediğimizde o bölge kuraklaşmaya kadar gidebilir” görüşünü aktardı.
“Yerelde üretip yerelde tüketmeliyiz”
Son olarak sebzeleri meyveleri zamanında tüketmek gerektiğini vurgulayan Çiftçi, “Yani kış sebzesi kışın yaz sebzesi yazın. İhtiyacımız varsa yazdan sebze ve meyvemizi kurutmamız gerekiyor. Özellikle doğal kurutma yöntemleri ile bunu yapabiliriz. Mevsiminde tüketmiyoruz, tüketmemiz gerekiyor. Sera üretimi kesinlikle kötü değil, yapılması da gerekiyor. Sıkıntıları aşmanın bir yolu da yerelde üretip yerelde tüketmek” açıklamasını yaptı.
Ferdan Çiftçi, “Gıdaya hâkim olan dünyaya da hâkim olur”
Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çiftçi, “Gıdaya hâkim olan dünyaya da hâkim olur” dedi.
Yayınlanma :
08.02.2022 19:02
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: