

Hatırlıyormusun tanıştığımız o ilk günü. Tesadüfen
karşılaşmış, günün yorgunluğunu üzerimizden atmak istercesine binlerce bahane
uydurup kavga etmiştik.
Sen karşımda binlerce laf sayarken, ben gözlerine bakarak,
işte evleneceğim adam bu demiştim.
Oysa seni görene kadar hiç bir erkeğe aşık olamam
sanıyordum. Aşk sevgi benden çok uzaklarda derdim.
Sen öyle bir mucizeydin ki, bir anda tüm dünyamı
değiştirebilmiştin.
Sen gelince bedenim canlanır, kendime gelirdim. Kalbime
tatlı bir sızı çöker sonra bir fısıltıyla, o seni hayatta mutlu eden tek insan
onu bırakma derdi.
Allah şahit ki ben hiç bırakmak istemedim. Seninle ayrılığımız
bana göre bahtsızlık, şansızlıktı. Sana göre ise sadece takdiri ilahiydi.
İnsanız hepimiz arada isyanım denizdeki dalgalar gibi
taşıyor sonrada yavaş, yavaş duruluyor kendi kabuğuma çekiliyorum.
Buraları terk edip gidişinin üzerinden 13 yıl geçti. Kader
utansın diyerek yaşadım yıllarca.
Kader suçlu değildi aslında, bu kadar acıyı bir kılıfa
uydurmalıydı yürek ve suçu kadere attı.
Yıllardır kaç gece gözyaşlarımla ıslandı yanaklarım
sayamadım, kaç gece hayalinle konuştum inan hatırlamıyorum.
13 Yıl sensiz neler mi yaptım?
Yokluğunda sevdiğin yemekleri yedim, gezmekten zevk aldığın
yerlerde dolaştım ben ve yüreğimde ki sen. Seni elimden alan arabaya inat tüm
arabalara düşman oldum.
Yolda gördüğüm tüm kırmızı arabaları hayallerimi çaldıkları
için tekmeleyip kaçtım.
Oysa ne umutlarla almıştık hani o çok sevdiğin kırmızı
arabanı. Gelin arabasına çok yakışacak bu renk demiş ve hemen satın almıştın.
Bilemezdik birgün sana mezar olacağını.
Arkadaşlarınla konuşuyoruz arada seni yad ediyoruz. Benim
senden başkasına aşık olmam korkusundan olacak, sürekli bana olan büyük aşkını
anlatır dururlar, açıkça bir mesaj vermektir niyetleri, sen ondan başkasının
olamazsın.
Sonrada “abla bir
emrin varmı? Sen bizlere emanetsin unutma” derler, derler de yüreğimden bin
parça söker öyle çıkıp giderler.
Sen değilmiydin beni kendinden bile kıskanan, kimselere
göstermeyen neden kendine değil de ele emanet ettin beni?
Annenle en son kabrinin başında karşılaştığımızda seni
sürekli rüyasında gördüğünü, ona “Anne
burada çok acı çekiyorum, ona söyle beni unutsun artık, bir başkasıyla yolunu
çizsin mutlu olsun yoksa azabım dinmeyecek” demişsin.
O gün söz verdim Annene unutacağıma dair. İnan çok zor oldu.
Bazen yapamayacağımı anladım ve sözümden döndüm.
Sonrada senin acı çektiğin geldi aklıma yine toparlandım
unutmaya çalıştım.
Yüzünü görememenin hüznü içimi yaktı çoğu zaman, kokunun
yavaşça kaybolması mahvetti beni ve en son sana dair ne varsa tek tek terk etti
beni.
Bedenin ölmüştü belki ama ruhunu hiç bırakmadım hep sımsıkı
tuttum. İstediğin oldu nihayet özgürsün.
Ruhunu da bedenine yolluyorum rahat uyuyabilirsin artık.
Seni unuturum diye çok korkardın oysa bu korkun değilmiydi
zaten seni ölüme götüren. Ama artık korkmasın değilmi? Çünkü ölüler korkmaz.
Ellerin avuçlarımdan kayıp gitse de, seninle aynı havayı
solumayacak oluşum hatta senin bu dünyada olmayışın hiç bir şeyi
değiştirmeyecek. Sen her zaman yüreğimde olacaksın. Ve birgün gelecek biz
tekrar buluşacağız.
HOŞÇAKAL SEVDAM.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: