CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında CHP Genel Merkezi’nde toplandı. Saat 14.00'te başlayan toplantı devam ederken CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK gündemine ilişkin basın açıklaması yaptı. Yücel, şunları söyledi:
*Ülke olarak demokraside, hukuk düzeninde, ekonomide, eğitimde ve sağlıkta kısaca hayatın her alanında gerilemenin ve yozlaşmanın yaşandığı bir dönemden geçiyoruz.
*Halkın adalete olan güveninin her geçen gün biraz daha sarsıldığı, hukuk çizgisinden hızla uzaklaşıldığı, liyakatsizliğin ve kayırmacılığın devletin her kademesine sirayet ettiği, seçilmiş belediye başkanlarının siyasi soruşturmalarla bertaraf edilmeye, oyun dışına itilmeye çalışıldığı, sandıkta kazanamadıkları belediyeleri yargı operasyonlarıyla ele geçirmeye çalıştıkları, ekonomide tam bir çöküşün yaşandığı, vatandaşın gırtlağına kadar borca battığı, yokluğun ve yoksulluğun toplumun tüm kesimlerinde derinden hissedildiği bir dönem yaşıyoruz.
*Memleket bu haldeyken, iktidar sanal gündemlerin peşinde savruluyor. Algı operasyonları ile halkın gündemini gölgeleyip, CHP’yi bir kumpasın içine itmek için elinden geleni yapıyor. Partimizin tertemiz kurultayını, verilmeyecek hesabı olmayan belediye başkanlarımızı ve il kongrelerimizi türlü hukuksuzluklarla gündem yapmaya çalışıyor, devletin kurumlarını da bu saçmalıklarla oyalıyorlar.
*Çünkü umudu örgütleyen CHP’nin bu ülkenin birinci partisi olduğunu, iktidara yürüdüğünü AKP de görüyor. Hukuki olmayan yargı kararlarını ve taleplerini hukuk içerisinde açıklamak elbette mümkün değil.
ADALET BAKANINA TEPKİ
*İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi hukuksuz kararların merkezi olarak yine iş başındaydı. CHP İstanbul 39. Olağan İl Kongresi'nin yapılmasına saatler kala, kongremizi durdurmak isteyen İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ni, daha önce de İstanbul Olağanüstü İl Kongresi'ni durdurmaya çalışmasından hatırlıyoruz.
*YSK'yı sürekli hukuksuz talepleri ile meşgul eden bu mahkemenin hedefi, amacı ve kimlere hizmet ettiği bellidir. YSK’nın bu hukuk tanımayan mahkemenin taleplerine karşı verdiği kararlar doğrudur, haklıdır ancak bu mahkemenin yaptığı usulsüzlükler hakkında Hakimler Savcılar Kurulu tarafından halen daha soruşturma başlatılmaması, durup durup ‘Türkiye’de yargı bağımsızdır’ ya da ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ diyen Adalet Bakanı’nın hiç oralı olmaması yargının içler acısı halini ortaya koymaktadır.
*CHP olarak her türlü saldırıya, baskıya ve engelleme çabasına rağmen iktidara geldiğimizde bu sorunların bir bir çözüleceği, yargıda, gelir dağılımında, vergide, eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimde yani hayatın her alanında adaletsizliklerin ortadan kalkacağı, hangi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarımızın mutlu ve huzurlu şekilde yaşayacağı Türkiye’yi kurmak için mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.
“MİLLET İRADESİ 213 GÜNDÜR TUTSAK”
*Millet iradesi 213 gündür tutsak. İddianameler hala ortada yok. Soruşturma tutuksuz şekilde yürütülebilecek iken tutuklu yürütülüyor. Elbette hiç kimse soruşturulmaktan ve kovuşturulmaktan muaf değil ancak savunma hakkı kısıtlanmadan, masumiyet karinesi ihlal edilmeden yargılanmak, lekelenmemek ve tutuksuz yargılanmak hem yasalarımıza hem anayasamıza hem taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine göre her bir vatandaşımızın hakkıdır.
*Bugün Silivri Cezaevi Kampüsünde trajik bir olay yaşandı. Ekrem Başkan’ın anasının ak sütü gibi helal, 35 yıllık diplomasını iptal eden zihniyet, bugün duruşmaya saatler kala duruşma salonunu değiştiriyor, avukatları, basını ve izleyicileri dışarıda bırakmaya çalışıyor. Avukatların baro odasına girememesinin açıklaması yok. Bugün savunma hakkı gasbedildi. Adil yargılama hakkı yok sayıldı.
*Duruşmaya katılmama kararına rağmen İmamoğlu'nun mahkemeye getirilmesi ve avukatı Mehmet Pehlivan'a müvekkilini savunma hakkı verilmemesi izahı olmayan bir durumdur. Bugün yaşananlarla adalete güven bir kez daha sarsıldı. Duruşma salonuna avukatların sokulmaması, bize sıkıyönetim dönemlerini ve darbe süreçlerini hatırlatıyor.
*Sırf Ekrem İmamoğlu’yla yarışmaktan korktuğunuz için suçsuz günahsız insanlara iftiralar attınız, yetkisiz kurullara hukuksuz biçimde diplomalarını iptal ettirdiniz, insanları mesleklerinden, işlerinden ettiniz, hayatlarını kararttınız. Bırakın da insanlar kendilerini savunsunlar, bırakın da bari adil yargılansınlar.
*Kumpas ve iftiraların gölgesinde gerçekleşen soruşturmalar ve tutuklamalar, hukuk devletinin değil, meşruiyetini yitirmiş, hukuk çizgisinden uzaklaşmış bir iktidarın kanıtıdır. CHP olarak, bu hukuksuzluk düzenini biz değiştireceğiz. Haksızlıkların üzerine korkusuzca gitmeye devam edecek, özgürlükleri yok eden düşman ceza hukuku uygulamalarına son vereceğiz.
“HİÇBİR GÜÇ MİLLETİN GÜCÜNÜN ÖNÜNDE DURAMAZ”
*63’üncü Mitingimizi bu hafta içi İstanbul Arnavutköy’de, 64’üncü Mitingimizi ise hafta sonu ‘Nadir Toprak Elementleri’ konusunda Eskişehir’de gerçekleştireceğiz. Herkes için demokrasiyi ve yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz. Biz AKP’yi ve Tayyip Erdoğan’ı girdiği her seçimde tam dört kez yenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun neden tutuklu olduğunu biliyoruz.
*Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’yla demokratik yarışa girmeye cesaret edemiyorlar. Biliyoruz ki, Zeydan Başkan’ın, Muhittin Böcek Başkan’ın ve diğer belediye başkanlarımızın hizmet üretmesinden korkuyorlar. Biliyoruz ki; 22 yıllık iktidardan sonra, ilk kez 2024 yerel seçimlerinde ikinci parti konumuna düştükten sonra iktidarlarını kaybetmekten korkuyorlar.
*Biliyoruz ki; iktidarlarını kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar, yapmaktalar ve yapacaklar. Ama unuttukları bir şey var. Hiçbir güç milletten daha büyük değildir. Hiçbir güç milletin gücünün, milletin iradesinin, milletin kararının önünde duramaz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
"GÖRMEZDEN GELİYORLAR"
*24 yıllık AKP iktidarının Türkiye’yi kara para aklama ülkesi haline nasıl getirdiğini geçtiğimiz hafta düzenlenen Can Holding operasyonuyla bir kez daha gördük, işittik. Yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can ifadesinde açık açık; kara para aklamakla suçlandığı bu faaliyetleri, ‘devlet büyüğü ve devlet yetkililerinin’ yönlendirmesiyle yaptığını söylüyor.
*Savcılık da çıkıp demiyor ki kim bu devlet büyüğü ve devlet yetkilileri. Buradan hukukun üstünlüğünü savunan, gücünü saraydan değil kanunlardan alan, onurlu şerefli yargı mensuplarına sesleniyoruz. Bu soruları sormak bizim kadar sizin de boynunuzun borcudur. Hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu bir ülkede, söz konusu devlet büyükleri kimmiş, bu konunun araştırılması üzerine gidilmesi gerekirken, Türkiye’de bu devlet büyükleri kim diye soracak bir savcı hala çıkmadı.
*Belediyelerimize yönelik düzenlenen operasyonlarda kumpas ve iftiralarla suç uydurmaya çalışanlar, iktidara, iktidarın içindeki devlet büyüklerine gelince gözünün önündeki itirafı görmezden geliyorlar.
“BİZ BUNA HALK İRADESİ, DEMOKRASİ VE MİLLETİN GÜCÜ DİYORUZ”
*Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her türlü engellemeye, haksız rekabete yol açacak her türlü hamleye karşın Sayın Tufan Erhürman seçimden zaferle çıktı. Seçimleri kazanan Cumhuriyetçi Türk Partisi, CHP ile kardeş partidir. Bir taraftan seçimlerin tarafsızlığına gölge düşürmemek adına, diğer taraftan Kıbrıs seçimlerinin Kıbrıs’ın iç meselesi olması nedeniyle, seçimler bitene kadar CHP olarak bu konuyu dillendirmeyi doğru bulmadık.
*Ama AKP ve MHP bunu yaptılar. Hatta MHP’li bir milletvekilinin oteli karargâh olarak kullanıldı. Kıbrıslıların deyimiyle ‘Topçusundan, popçusuna kadar’ herkesi devreye soktular ama sandığa yansıyan milli iradeyi engelleyemediler. Biz Kıbrıs’ı bağımsız bir devlet olarak görüyoruz. O yüzden ‘Yavru vatan’ ibaresini de kullanmıyoruz. Kıbrıs ile ilişkilerimizi, ‘Yavru vatan’ diyerek sınırlandırıldığı bir tutumla değil, ‘Kardeş vatan’ ibaresiyle dostça, dayanışma ve kardeşlik içeren eşitlikçi bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini savunuyoruz.
*Başta Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere bazı siyasetçiler bu sonucu hazmedemese de biz buna halk iradesi, demokrasi ve milletin gücü diyoruz. Her 10 Kuzey Kıbrıs Türkünün altısının desteklediği yeni Cumhurbaşkanı elbette meşrudur, hak edendir, kazanandır. Bize de onu tebrik etme görevi düşer.
*KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanına başarılar diliyoruz. Tufan Erhürman’ın ‘Türkiye'yle istişare etmeden bir dış politika belirlenmeyecek’ söylemlerini önemsiyoruz ve destekliyoruz.”
TEZKERE SORULDU
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel, "Meclis'e bu hafta Suriye ve Irak konusunda bir tezkere gelmesi bekleniyor. Partinizin bu konuda tutumu ne olur" sorusuna "MYK toplantımız devam ederken bu konu görüşülüyordu halen de görüşülüyor. Bu konuda partimizin tavrı ve tutumunu yarın genel kuruldan önce grup başkanvekillerimiz kamuoyuyla paylaşacak" yanıtını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: