Konferansa CHP Genel
Başkan Yardımcısı Sencer Ayata, İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mehmet
Ali Susam, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Ali
Engin, parti meclis üyeleri, belediye başkanları, ilçe başkanları ve partililer
katıldı.
İki gün boyunca İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde sürecek olan etkinliğin ilk
bölümüne İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun konuşması
damgasını vurdu. ‘İzmir Geleceğine Yürüyor’ sloganı ile başlayan etkinlikte
konuşan Başkan Kocaoğlu partilileri ağır sözlerle eleştirdi.
Particilikte sorun var
CHP’li olmanın 1980’den
önce ve sonra farklı değerlendirildiğini ifade eden Kocaoğlu, “Siyaset yapmak
gönüllülük işidir. İnanmak, inanç işidir. Partili vardır, partici vardır.
Partinin kademelerinde yönetici olanlar vardır, belirli yerleri her kademede
hedefleyenler vardır. Ama parti particililik her şeyden önce disiplin ister.
Particilik her şeyden önce partilisini, seçilmiş insanlarını korumaktan geçer.
Bu seçilmiş kişi partili muhtar, belediye başkanı, milletvekili olabilir. Bu
kişiler korunmak, kollamak müdafaa etmek ister. Her ‘dedim-dedi’ye çanak tutmak
partililik değildir” dedi. İzmir’in CHP açısından önemine değinen Başkan
Kocaoğlu, partinin en güçlü olduğu illerden bir tanesinin olduğu kentte daha
çok çalışma istedi. Kocaoğlu, “Biz, örgüt olarak bunu büyüterek sürdürmek
zorundayız. Konak Meydanı’ndaki şemsiye (Büyükşehir Belediyesi) bize yetmemeli.
Konak Meydanı’ndaki güç bize yetmemelidir. Kentin 500 köyünde, 50 eski
beldesinde ve 30 ilçesinde açık ara birinci olmak zorundayız. Bunu yapacak
gücümüz var. İzmir’de yaşayan 4 milyon insana örnek gösterilecek projelerimiz,
yaptıklarımız, duruşumuz var. Yani her şey var. Ama partiliden, sade üye
vatandaştan, partinin en üst kademesine kadar herkes ‘Başkan ya şunları
yapıyorsun, bunları yapıyorsun ama bizim haberimiz yok’ diyor. Niye haberin
yok? Dergiler basıyoruz. Tanıtımlar yapıyoruz. Gazetelere anlatıyoruz. Bunu
bana söyleyen partili… İlçe belediye başkanlarının çalışmalarından niye haberin
yok? Bana ‘Senin tanıtımın zayıf, bu işi beceremiyorsun’ diyor. Bu hap değil
ki. Okuyacaksınız” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi
olarak ilçelerde birçok yatırım yaptıklarını, törenler düzenleyerek bunların
açılışlarına katıldıklarını anlatan Başkan Kocaoğlu, “Orada bir tören
yaptığımızda bütün çevredeki yaptığımız yatırımları anlatıyoruz. Yolları,
ekonomiyi, geçitleri anlatıyoruz. Okumadığınız kesin. Ya dinlemiyorsunuz ya da
dinlemek istemiyorsunuz. Ama başka bir partili bizim belediyelerimizi
eleştirdiğinde en çok bizim partilimiz konuşuyor. Benim için önemli değil. Ne
söylersen söyle. Parti için, İzmir için, Türkiye için önemli. İzmir’in
CHP’sinin, siyasi, insan niteliği, hoşgörü olarak konumu yeri var. Buna en ufak
bir fiske attırmaya hiçbirimizin, başta benim hakkım yok. Her kademeden
arkadaşları sorumluğu çağırıyorum. Bir partili, belediye başkanını, ilçe
başkanını, milletvekilini seçilmiş arkadaşımızı savunulmak durumundadır.
Evrensel ahlak kurallarına uymayan bir defosu yoksa eğer. Allaha şükür ki bizim
öyle arkadaşımız yok. O zaman niye savunmuyoruz. Ne gibi bir bozukluk var?
İzmir için diyorum. Başka yerlere karışmıyorum. Başka taraflar beni
ilgilendirmiyor” diye kaydetti.
Sadece “Aziz” yok
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı olarak yaptıklarını anlatmak istediğini belirten Başkan Kocaoğlu almak,
projeleri hedef görmek isteyenlere yardımcı olabileceğini söyledi. Kocaoğlu,
“İzmir’i, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir kurumunun bir çivi bile çakmadığı
sekiz yıl içinde Dünya’nın 4. Büyük metropolü arasına soktuk. Bunu belediyenin
yaptığı çalışmalar ile yaptık. Siz bunu bile savunamıyorsunuz. Bana ‘Başkan
metro ne zaman bitecek, bittik, battık, gittik, seçimi alamayız’ diyorlar. Bunu
bir de bana partili soruyor. Ey partili, dava arkadaşım. Göreve geldiğimde 11 kilometre metroyu
devraldım. Ardından geçen sürede 80 kilometre Aliağa-Menderes’i bitirdim. Sonra
Bornova’da 2,5 kilometreyi de tamamladım. Şimdi kesintisiz 95 kilometre var. Yani
9 misli artmış. 30
kilometre olan Menderes-Torbalı arası başladı. Çıkıp
‘metro bitmezse mahvolduk’ diyorlar. Yok böyle bir şey arkadaşlar. Bardağın boş
tarafından bakıyorsunuz. Yarım bardağın suyunu boşaltıp ‘Bu bardak boş duruyor
diyorsunuz. Siz çıkıp da neden ‘Gece gündüz çalışıyor bu adam’ demiyorsun? Niye
reklam yapmıyorsun? Bir problem mi var? Dönüm dolaşıp iş aynı yere geliyor.
Partililik ve particilikte problem var. Bir kişi çıkıp ‘Aziz şuraya gitmek
lazım, köylere, beldelere gitmek lazım, budur budur’ diyerek devam ediyor.
Sadece Aziz mi gidecek ya. Aziz bir kişi kardeşim. Partililer çalışacak
arkadaşlar. Çalışırsa çalışacak. Belediye başkanları da, başta ben... Örgütün
durumuna göre karar vereceğim. Örgüt bizim neremizde? Yanımızda mı? Örgüt bunu
düşünsün. Benim söyleyeceğim budur. Bu mirası kimsenin ucundan köşesinden
yemeye hakkı yok. Bu miras bizden öncekilerden, Ulu Önder’den gelen mirastır.
Miras yedi değil. Arttıran olmak zorundayız” dedi.
Ayata: “Yerele yönelik çalışın”
CHP'nin fikir üreten bir
parti olduğunu ve bu fikirlerin halka iyi anlatılması gerektiğini kaydeden CHP
Genel Başkan Yardımcısı Sencer Ayata da, AK Parti gibi vatandaşa kömür,
televizyon dağıtmakla siyaset yapılamayacağını söyledi. Ayata “Biz vatandaşla
karşılaştığımızda televizyonlar kömür paketleri götürecek durumda değiliz.
Bizim belediyelerimiz olağanüstü çaba içinde ama. AKP ile yarışırken biz
prensip olarak da aynı şeyi düşünmüyoruz. Onlar gibi oy satın almak için maddi
hediyeler veremeyiz. Biz üstünlüğümüzü hizmetten sağlayacağız. Kapıyı çalan her
üyemiz, 'Biz fikirler projeler bakımından program bakımından bütün diğer
partilerden üstün' demeli. Bunu dediğimiz zaman kazanacağız Gerçekten de bugün
Türkiye'nin en önde gelen uzman kadrolarına sahip olan, en yüksek düzeyde
entelektüel birikime sahip olan parti CHP'dir. Bu bilgiyi en üst düzeyde
kullanalım ki AKP ile yarışalım” dedi.
Tüm illerin yerelde
İzmir'i örnek alması gerektiğini de vurgulayan Ayata, CHP'nin bu zamana kadar
yerele yeterince önem vermediğini söyledi. Ayata şöyle konuştu: “Biz şimdiye
kadar yerele gerektiği önemi vermedik. Yerel köydür mahalledir. Yerel İzmir'in
merkezidir. Bu yerelde güçlenmemiz lazım. AKP bu yerelde güçlendi. Hepimiz
nasıl güçlendiğini biliyoruz. Muhtarlık önemliyse muhtarlık, akrabalık komşuluk
ilişkileri önemliyse biz o ilişkileri AKP kadar iyi yapacağız. Yerelden
kastımız son 30 yılda kente göç eden kent toplumuyla henüz tam bütünleşememiş
istediği işi mesleği bulamamış kişiler. Yani AKP'nin esas oy deposu. Bu yerelin
de üzerine gitmemiz lazım. Bunlara yönelik projeler gelişmemiz lazım. Sosyal
belediyeciliği emin olunuz AKP'den daha iyi yapıyoruz. Rastgele oy karşılığı
küçük menfaatler dağıtmıyoruz”.
Yorumlar
Kalan Karakter: