

Siyasette sıkça tartışılan
konuların başında “Nitelik” gelir.
Ve nedense kişiler kendilerine bakmadan her fırsatta karşıdakini bu suçlama ile
eleştirir. Bunu da ifade ederken ağır bir dil kullanır. “Nitelik nedir?” diye sorduğunuz da ise dile getirdikleri başta
diploma olmak üzere, kılık-kıyafet, para, görüntü gibi nicelik diye
değerlendirdiğimiz özelliklerdir.
Oysaki “Nitelikli İnsan” demek işinin
gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip işini iyi ve istekle yapan üretime katkı
sağlayan kişidir. Nitelik, yolu iradeye hakim olmak ve dış dünyaya uyumlu
olmaktan geçen bir kavramdır. Öte yandan korkusuzca kararsızlık ve
cesaretsizlik üzerine gidebilmek ve onları yenebilmektir. Tebessüm ve sükuneti
en iyi kullanandır. Dedikodu ve şikayetçi bir ruh hali ile kalitesinden ödün
vermez. Hayatta demagoji yaptığını göremezsiniz. Birileri ile ilgili
eleştirileri var ise bunu direk yüzlerine derler, arkadan konuşmaz ve bu
eleştirilerini imalar ve adressiz mesajlarla dile getirmezler. Bu kişiler makam
ve mevkileri ne olursa olsun, “Oturdukları
koltuktan güç almaz aksine güç verirler.”
Nitelikli insanların sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri
de vardır. Bu sevmeyenler genelde “Anasının-Babasının Torpili” ile makam makam
gezenler, başta memleketi olmak üzere aslını inkar edip, özünden farklı
görünerek makam ve mevki sahiplerine “Canım-cicim yalakalığı” yaparak bir
yerlere gelmeye çalışanlar ile kendilerine hayali payeler, unvanlar ve “Atatürk
Devrimleri” ile kaldırılan, “Şeyh, Ağa, Bey” gibi aslında olmayan ama
kendilerine uydurdukları sıfatları üstlenen çapsız kişiliklerdir.
Bir abimin dile getirdiği;
“Namusluları en iyi tarif eden ve
onların rolüne en iyi bürünenler namussuzlardır. Çünkü kendi eksikliklerini çok
iyi bilirler” sözünde olduğu gibi bu “Niteliksiz
ve çapsız güruh” her fırsatta “Nitelik”
konusunu gündeme getirip kendi çapsızlıklarını da bir şekilde ortaya dökerler. Bu
kişilerin bir diğer özelliği sıklıkla överek havalara sokmaları ve kendi egolarını
da tatmin etmeleridir. Bunlar için en iyi tarif Ömer Hayyam’ın şu rubaisinde
gizlidir;
“DÜNYA ÜÇ-BEŞ BİLGİSİZİN ELİNDE / ONLARCA HER BİLGİ
KENDİLERİNDE / ÜZÜLME, EŞEK EŞEĞİ BEĞENİR / HAYIR VAR SANA KÖTÜ DEMELERİNDE”
GönderMe1: Bu aralar Karabağlar ile ilgili çok sayıda mail ve yorum geliyor. Bu
mail ve yorumlarda ortaya atılan ciddi iddialar dikkatimi yeniden Karabağlar’a
çekti. Burası ile Candostumun hatrı nedeniyle biraz uzak kalmıştım. Anlaşılan
artık yakınlaşma zamanı gelmiş geçiyor bile (!)
GönderMe2: Siyasette en anlamadığım şeylerden biri de beraber yol yürüdüklerini
yolda buldukları ile değiştirmeleridir. Bunu yaparken de tam bir “Çapsızlık ve
gevşeklik örneği” göstererek dostlarının sırlarını ortaya dökmek yada onlar
hakkında iftiralar atarak büyümeye çalışmaları yok mu? İşte o zaman bu
insanların suratlarına kusasım geliyor.
GönderMe3:
Karşıyaka CHP’de Tüzük gereği Olağanüstü Kongre’ye sayılı günler kala ilçede
ilginç pazarlıklar dönüyor. Bu pazarlıklarda rol alanları gördükçe CHP’ye son
zamanlarda yakıştırılan “Yeni CHP-YCHP”
iddiasının ne kadar yersiz olduğunu görüyorum. Kısacası “CHP Cephesi’nde değişen bir şey yok” desek yeridir.
GönderMe4:
En küçük kardeşi Celal'in İzmir'de bir inşaatta bekçi olarak çalıştığını
doğrulayarak, “Kardeşim evinin ekmeğini alın teriyle kazanan bir emekçidir.
Ekmeğini, aşını alın teriyle kazanan başı dik, onurlu milyonlarca emekçi gibi
inşaatta çalışan kardeşime de, kolaylıklar, sağlık ve huzur diliyor, alnından
öpüyorum" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu takdir etmemek en
basit manayla “Ahlaksızlık” olur.
GönderMe5:
AKP Bayraklı Teşkilatı’na düzenlenmek istenen “Operasyon” geri tepmiş görünüyor. Bu cephede önümüzdeki günlerde
daha sert çarpışmalar bizi bekliyor. Bu çarpışmalara yönetiminde kendine
muhalif olan 12 ismin istifasını işleme koyan İlçe Başkanı Erdal Seyitler
eskisinden daha güçlü ve dirençli olacağa benziyor.
GönderMe6:
Bugün “Çalışan Gazeteciler Günü”.
Bol miktarda hamasi ve övgü dolu kutlama mesajı geliyor. Hatta bazıları aynı mesajı
gözümüze sokarcasına 4-5 kez göndermiş. Ama kimse gazetecilerin emeklerinin
nasıl sömürüldüğünden, başlarının üzerinde sallanan “Demokles Kılıcından” bahsetmemiş. Hele de “Yıpranma Hakkı”mızı elimizden alanların kutlama mesajı göndermesi
günün en trajikomik hali. 19’u imtiyaz
sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 105 gazetecinin zindanlarda olduğu
ülkemizde bayram kutlama mesajı atsanız ne olur atmasanız ne olur?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: