SINDIR: ”DARBE GİBİ BİR GECE YARISI OPERASYONUYLA…”
Yayınlanma :
28.05.2014 23:42


Son yerel seçimlerde yeniden aday gösterilmeyen Bornova
Belediye Eski Başkanı Kamil Okyay Sındır, seçim öncesi süreçte ve sonrasında
yaşadıklarını, “Adem Nakçı ile Gerçek Haberci” programında, Adem Nakçı ve Cem
Arıkan aracılığıyla Radyo Egepostası’nda anlattı.
Aday gösterilmemeyi beklemediğini belirten Sındır, “İyi bir
beş yılı geride bıraktığımızı düşünüyorduk. En azından bir 5 yıl daha, ileriye
dönük, gerek hizmetlerin, gerek yatırımların, Bornova kentini marka, ulusal ve
uluslararası düzeyde bilinen bir kent yapabilmek adına, vizyonla, gelecek
öngörüsüyle çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Tabii ikinci dönemin devam etmesi
gerektiği düşüncesiyle devam etmek istedik. Olmadı. Beklemiyorduk. Hatta
adaylık konusunda parti meclisimizden çıkan karar sonrası, kendi adıma diyemem
ama yapmak istediklerimizi bir dönem daha sürdürebilmek adına mücadele ettim.
YSK’ya aday isimlerinin verilmesi sürecinde çabam sürdü. Kendi iç dünyamda
öfke, kızgınlık, kırgınlık olsa da, egolarımı bir kenara bıraktım. Hatta bir de
basın açıklaması yaparak bütün bu süreci, gerek genel başkanımızın, gerek beş
kişilik aday belirleme komisyonunun, ardından MYK’nın tek aday olarak geldiğim
sürede, Parti Meclisinde bir anda değişiklik yapılması, darbe gibi gece yarısı
operasyonuyla şimdiki belediye başkanı olan arkadaşımızın adının
onaylanması beklemediğimiz bir şeydi ama
sonuç itibariyle beş yıl kendi açımdan, kendi adıma söyleyebilirim, çok
çalıştık, çok didindik. Halka hizmeti sosyal belediyecilik, sosyal devlet
anlayışı ve yaklaşımıyla önde tuttuk. O nedenle, ikinci dönemde bunların devam
etmesini diliyorum” dedi.
Nakçı’nın “Kongrelerde hiçbir zaman delegasyona müdahil
olmamanıza rağmen, kongrelerde adınız Kocaoğlu ile savaşıyor gibi göründü.
Pişman oldunuz mu, keşke müdahil olsaydım dediniz mi?” sorusunu yanıtlayan Sındır,
şunları söyledi:
BU KONU ÇOK DERİN
“Bu konu çok derin… Siyaset öyle bir şey ki, ilçe
kongrelerinde aday olan arkadaşlarımız mutlaka adaylık süreci sonrası seçimi
kazanabilmek adına her türlü çabayı gösteriyor. Bornova’da Aziz bey belediye
başkanıyken, rahmetli Piriştina’nın vefatı sonrası büyükşehir belediye meclisi
kararıyla büyükşehir belediye başkanlığına geçişi, Bornova’da Sırrı beyin
başkanlığı,sonrasında seçimde benim seçilmem bir süreçti. Örgüt içinde
Bornova’da kutuplaşma oluştu. O dönemin ilçe başkanı arkadaşımızla örgütle, el
ele kol kola iyi bir seçim çalışması yaptık. Ben atadan, dededen CHP’li ailenin
gerdiyim. Bornova’nın CHP geçmişini, doğduğumdan beri takip eden, bilen
biriyim. Ben göreve gelmeden önceki yapıların içinde olmadım. Üniversitedeki
akademik görevim, bir meslek odasının 15 yıla yakın süre yöneticiliğini yapmış
olmam, değişik dernekler, sivil toplum kuruluşları, Emek Platformu’nda sözcülük
yapmış olmam nedeniyle aslında siyasetin tam da göbeğinde oldum. Siyaseti,
toplumun ve devletin düzenini sağlamaya yönelik bir sanat olarak kabul edersek
siyaset yapan bir kişiydim ama CHP’nin kendi iç dinamiklerinde yer almadım.
Eski ilçe başkanı Ertürk Çapın benim arkadaşımdır. Ben aday yapıldığımda ilçe
başkanıydı. Aday adayıyken, bir başka kişinin aday olması için çaba sarf ediyordu.
Benim adaylığım gerçekleştikten sonra artık arkadaşlık ötesi bir durum vardı.
Seçimi güzel bir başarıyla kazandık. Şuna getirmeye çalışıyorum. Aziz bey
istemese bile onun müdahil olması için ona giden partililer oldu. Ben istemesem
de benim müdahil olmamı isteyen partililer oldu. İki kutup yaratıldı. Başka
nedenleri var. Bunun nedenlerine girmek istemiyorum. İstihdama yönelik
nedenleri var aslında. Hiçbir ilçe kongresinde delege listesini alıp, tek tek
arayıp oy talebinde bulunmadım. Hiçbir kongrede, belediye işçilerine, parti
çalışanlarına, baskı hissi bile vermemeye azami özen gösterdim. Müdahil
olmadığım kesindir. İki kongre yaşadık. Büyükşehir başkanımızla ben hep karşı
karşıya getirildim. İstemesek de böyle oldu.”
DÜŞÜNDÜĞÜM OLDU
“Keşke gücü elime alsaydım diye düşündünüz mü?” sorusuna
Sındır, “Düşündüğüm oldu ama beş yıl önceye gidersem, yine asla çalışan
üzerinde baskı yapmam, yapmadım da… Çünkü kendi kişiliğimle, düşüncelerimle,
ideolojimle çelişir diye düşünürüm. Belki daha sıkı, daha farklı bir diyalog
yaşamaya gayret ederdim, o kadar” diye yanıt verdi.
Sındır, belediyenin mali durumu, kadroyla ilgili söylentiler
konusunda, şimdiki belediye başkanının ağzından hiçbir demeç duymadığını
belirterek, “Duysaydım, nezaket kuralları içinde gereken yanıtı verirdim.
Yaptığım basın açıklamasında, dedikodulara yönelik açıklama yapma gereği
duydum. O dedikoduların belediyede çok yoğun dile getirildiğini öğrenince bu
açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Bütün kadroları doldurmuşum, sayı artmış,
gitmeden önceki birkaç gün içinde 160 kişi almışım gibi, saçma, yalan, asla
gerçek olmayan dedikodular vardı. Buna yanıt verme ihtiyacı duydum” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: