Uyarılara kulak verin, yemek saatlerini kâbus olmaktan çıkarın
Yayınlanma :
23.02.2013 14:03


yemekle ilgili sorunlar yaşamalarının pek çok nedene bağlı olabileceğini
belirten İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Tuba Küçük
Doğaroğlu, uzman yardımına başvurmadan önce anne ve babaların değerlendirmesi
gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Doğaroğlu, çocukla inatlaşmak yerine
öncelikle bu durumun nedenlerinin belirlenmesinin gerektiğine vurgu yaptı. Anne
babanın boşanma döneminde çocuğun okul başarısının düşebileceği gibi yeme
davranışlarında da çeşitli sorunlar yaşanabileceğini belirten Doğaroğlu, “Yeni
bir okula başlama, yeni bir kardeş doğması, yeni bir eve veya şehre taşınma,
hastalanma, annenin işe başlaması veya yeni bir bakıcı ile baş başa kalma gibi
farklı durumlar da yemeğe ilişkin tutumun değişmesini etkili olabilir” dedi.
Protein zengini kuru baklagiller
Altı yaşına kadar çocukların
miktar bakımından daha fazla yemek yemesi yerine besin değeri daha yüksek olan
besinleri tüketmesinin önemli olduğuna değinen Doğaroğlu, “Şüphesiz bu durumda
akla ekonomik koşullar gelmektedir. Örneğin protein bakımından zengin olan et
gibi hayvansal ürünleri edinmek birçok aile için güç olduğundan, bu gibi
durumlarda ekonomik anlamda daha uygun ve protein değeri olan çeşitli kuru
baklagillerin tüketimi önerilmektedir” dedi.
Çocuğunuzla inatlaşmaktan vazgeçin
1 - 6 yaşlar arasındaki
çocukların ailelerine veya çevrelerinde bulunan diğer kişilere olan tepkilerini
yemek yemeyerek gösterebildikleri bilgisini aktaran Doğaroğlu, bu durumda
ailelerin çocuklarını yemek yemeleri için zorlamalarının çocukların daha fazla
inatlaşmasına neden olacağını ifade etti. Doğaroğlu, “Aileler çocukları ile
inatlaşmaktan vazgeçtiklerinde onların yemeye ilişkin tutumlarını daha olumlu
hale getirmeyi başaracaklardır” dedi.
Çocuğunuzla daha fazla vakit geçirin
Baskıcı olmayan ve
sınırları belirli kuralların konmasının hem çocuklar hem de ebeveynler için
faydalı olduğunu hatırlatan Doğaroğlu, sofrada çocuğun yemek seçer gibi
görünürken aslında ilgi çekmeye çalışıyor olabileceğini söyledi. Doğaroğlu
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yemek seçme
davranışlarının altında yatan bir başka sebep çocuğun ailesinden ilgi görme
isteği ile ilgili olarak dikkat çekmeğe çalışması olabilir. Anne ve baba çocuk
yemek yemediğinde ya da yemek seçerek bazı yemekleri yememekte ısrarcı
olduğunda tüm ilgilerini çocuklarına yöneltip ona yemesi için ısrar ediyor
olabilirler. Çocuk anne babanın bu ısrarını ilgi görmenin bir yolu olarak
görüyorsa sıklıkla bu tarz davranışlar sergileyecektir. Bu nedenle aileler
çocuklarıyla geçirdikleri zamanı arttırırlarsa yeterli ilgiyi gören çocuğun
ilgi görmek için farklı yollara başvurmasına gerek kalmayacaktır.”
Problemlerinizi sofradan uzak tutun
Ailelerin sıklıkla yaptıkları
önemli bir hatanın yemek vakitlerinde bir aradayken gerek çocuklarla ilgili
gerekse kendileriyle ilgili sorunları dile getirmeleri olduğunu belirtin Tuba
Doğaroğlu, “Aileler yemek vakitlerini
bir öğüt verme ve olumlu davranış kazandırma vakti olarak görmemelidirler. Bu
tarzdaki tutumlar yeme davranışını etkileyecektir. Bunun sonucunda aileler yeme
davranışı düzensizleşen çocukla daha fazla inatlaşacaktır ve bu yemekle ilgili
sorunun daha da büyümesine neden olacaktır” diye uyarıda bulundu.
Kötü örnek olmayın
Çocukların ailelerini
model alıyor olmalarından hareketle çocuklarının yanında yemeklerle ilgili
olumsuz yorumlarda bulunmaması gerektiğine de değinen Doğaroğlu, “(Ben de süt
içmeyi sevmezdim) diyen bir baba, çocuğunun süt ‘içmemesine’ katkıda bulunmuş
olacaktır” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: