Kongre Öncesi Karşıyaka'da Son Durum
Yayınlanma :
08.12.2017 16:56
Öncelikle Serdar Koç’tan başlayalım. Parti içerisinde çok etkin olmamasından dolayı tanıyanı çok fazla değil. Nitekim milletvekilliği aday adaylığı sırasında da ismi çok duyulmadı. Dolayısı ile örgütü çok fazla tanıdığı söylenemez.Zaten aday olmasının gerekçesi arkasındaki destekler. Peki; Serdar Koç’u kimler destekliyor. İlçe eski başkanı Adnan Alabay, Belediye eski başkanı Cihan Türsen, Meclis üyesi İsfahan Naki, Meclis üyesi Adem Şahin, Meclis üyesi Önder Koç, Cevdet Tümtürk, İl yöneticisi Dilek Bilgin. Bu isimlerin hepsinin de Karşıyaka’da ağırlığı var. Buraya kadar durum normal. Normal olmayan durum ise delegenin aklını zorlayan soru; Bu isimler nasıl bir araya geldi?
Geçmişinde Ali Karaege'nin yönetimini gören partililer bir daha böyle yönetim görmek istemiyor. Hatırlanacağı üzere; Karaege döneminde bir tarafta Cihan Türsenciler, diğer tarafta ise Ali Enginciler diye bölünmüş bir yönetim vardı. Birlik olmadığı gibi, partinin algısı da oldukça düşüktü. Güçlü bir başkan ve yönetimin olmaması da partinin işlevini oldukça azaltmıştı. İşte bu deneyimden dolayı birçok insan, Serdar Koç’un zaten kendi yönetimini oluşturamayacağını, destekçilerinin ikişer üçer kişi yazarak oluşturulacak yönetimin de sadece yukarıda adlarını yazdığımız kişilerin siyasi taleplerinin gerçekleşmesi için baskı unsuru olarak kullanılacağını düşünüyorlar.
Bir başka konu ise, adlarını yazdığımız bu insanların nasıl bir araya geldiği konusu. Örneğin; geçmiş dönemde insanları Cihancılıkla suçlayıp Cihan Türsen’in belediye başkanı olmaması için elinden geleni yapan İsfahan Naki şimdi Cihan Türsen’le bir araya nasıl geldi. Geçmişte Alabay yönetiminin acilen istifa etmesini isteyip bu konuda Demokratik Taban Hareketi ile beraber bildiri yayınlayan Cihan Türsen ve Cevdet Tümtürk Adnan Alabay ile nasıl bir araya geldi. Geçmişte Cihan Türsen karşıtı olan Dilek Bilgin şu an bu ekiple neden bir arada. Karşıyakalı partililer bu soruları birbirlerine sıkça soruyorlar.
Bir başka konu ise, neden bu kişilerden biri çıkıp aday olmadı da Serdar Koç oldu. Cihan Türsen’in mahallelerde yeterli karşılığı göremediği, bundan dolayı da Serdar Koç üzerinde anlaşıldığı dile getiriliyor. Koç, yanındakiler olmasa parti içinde pek bilinen bir isim değil. Bu konuda ki genel kanı ise, Serdar Koç’un örgüt bağlantılarının çok güçlü olmamasından kaynaklı olarak, destekleyenlerin yönetime soktuğu kişiler üzerinden herkes kendi baskı unsurunu oluşturacağı yönünde.,
Diğer bir konu ise, Uğur Yıldırım’ın neden değişmesi gerektiği ve şayet değişmesi gerekiyorsa yerine nasıl biri gelmeli sorusunun yanıtının muallak olması. Muhalefet, Uğur Yıldırım’a neden karşı bunun cevabı verilemiyor. Tek neden; Uğur Yıldırım'ın Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın akrabası olması mı? Muhalefetin Uğur Yıldırım’ın başkanlığına karşı olmasının en önemli gerekçesi, belediye başkanının akrabası olması. Dolayısı ile ilçenin, belediyenin emrinde ve belediye başkanının arka bahçesi olarak yürütüleceğini düşünüyorlar.
Gelelim Uğur Yıldırım’a.
Partide yeni olmasına karşın üyelerle iyi ilişkiler kurması, ayrıştırıcı bir üslup takınmaması, içeyi olması gereken yere taşıması Uğur Yıldırım’ın Belediye başkanının akrabası olmasından kaynaklı handikapını ortadan kaldırıyor. Borçlu olarak devraldığı İlçenin borcunu bitirip, üstüne tabela, araç alımı ve İlçe binası tadilatı gibi ciddi paralarla ifade edilen yatırımları yapmış olması da hanesine artı olarak yazılıyor. Yaklaşık 50 kişinin işe girmesine aracı olması, işe girenler de Gençlik Kolları ve ihtiyacı olan partililerden oluşması ayrı bir avantaj.
Muhalefetin Yıldırım'a için dillendirdiği ikinci argümanı ise, örgütü tanımayan tepeden inme bir durum ile göreve gelmesi. Bu durum maalesef bir CHP klasiği. Ancak Yıldırım, örgütü ve partiyi tanımak için çaba harcamanın ötesinde, bu eksiğini kapatabilmek için fazladan zaman ve enerji harcayarak makamının hakkını vermeye çalışıyor. Aslında Uğur Yıldırım’a karşı çıkışın nedeni daha çok Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'ın Karşıyaka’ya atanışı ile ilgili. Akpınar'a tepkili olanlar, bu tepkiyi Yıldırım üzerinden dile getiriyorlar. Zaten eleştirilere bakarsak şahsına ya da örgüt çalışmalarına dair olumsuz bir söylem yok.
Muhalefet son olarak ilçe başkanı makamının birleştirici ve kucaklayıcı olması gerektiğini savunuyor. Bu argüman bir nevi açıkta kalmış gibi. İl eski Başkanı Ali Engin ve Karşıyaka'nın önceki Belediye Başkanı Cevat Durak gibi iki ismin Yıldırım'a destek vermesi bir yana Yıldırım’ın beyaz listelerinde muhalefetten kişiler de var.
Sonuç olarak, Uğur Yıldırım’ın neden gitmesi gerektiğine ve neden Serdar Koç olması gerektiğine de doğru düzgün bir cevap verilemiyor. Hatta bu soru İl Kongresine en fazla delege verecek olan ilçelerin başını çektiği için bir çok komplo teorisi ile beraber akıllarda yer ediyor.
Netice olarak 10 Aralık'ta kongrede delege kararını vererek Karşıyaka CHP'yi kim nasıl yönetecek sorusuna cevaplandıracak
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: