Yerel basının sorunları İzmir’de tartışıldı
İzmir’deki gazeteciler ‘Sürdürülebilir gazetecilik ve yeni gelir yöntemleri’ konusu tartıştı. NewsLabTurkey Temsilcisi Anıl Aba ve Dijital Pazarlama Uzmanı Gökhan Çakır, gazetecilere sunum yaparak bilgilendirmelerde bulundu.
Yayınlanma :
14.06.2022 17:22


“Parçalandıkça basının üzerinde kurulan hakimiyet artıyor”
Açılış konuşmasını yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Uluslararası ve yerel olgularını bütünleştiremezsek basın sektörünün geleceği soru işareti. Glolokal bir yaklaşım ile basın sektörünün geleceği ifade ediliyor. Bundan 15 yıl öncesi ana akım gazeteler daha etkiliydi artık teknoloji gelişimiyle yerel medya kendisini daha da göstermeye başladı. Teknoloji geliştikçe fırsatlar sundu ve birçok soru işareti de geldi. İyi habercilik doğru habercilik bağımsız ve kaliteli habercilik eksiden gelir getiriyordu eskiden bireysel gelişimlere fırsat veren medyamız var ama Finansal açıdan sıkışıyoruz. Finansal açıdan sıkıştığımızda da güçlü olamıyoruz. Parçalandıkça basının üzerinde kurulan hakimiyet de artıyor. İki başlıklı dayanışmaya ihtiyacımız var” dedi.
Yerel basının çıkmaz içinde olduğuna dikkat çeken Gappi, “Artık reklam odaklı bir gelir modeli yok. Sadece reklam ile geleceği kurgulayamıyorsunuz. Artık çeşitlilik ve devamlılık var. Kendi modellerimizi kendimiz yaratmak durumundayız. Artık okuyucunun neyi öğrenmek istediğini unutup ezber, demeç rutin, gazeteciliğine çok daldık” diye konuştu.
Aba, “Kırılma son 10-15 yılda dijitalleşme ile yaşanıyor”
NewsLabTurkey Temsilcisi Anıl Aba, ise “Gazetecilikte gelirin ilk modeli dikkati toplayıp markalara satmak. Yıllar içinde bu iş modeli çeşitli krizler yaşadı. Gelinen noktada en büyük ciddi dönüşüm, kırılma son 10-15 yılda dijitalleşme ile yaşanıyor. Türkiye’de en çok satan Vatan, Zaman gibi gazeteler Cumhuriyet’in kemik kadrosu. Bönce Radikal çöktü, onun okuyucusunun da büyük kısmı BirGün’e kaydı. Sabah ve Hürriyet bu zamanda 100-150 bin; ama bunun ne kadarı gerçek. Türkiye’de tarihsel olarak zirvesi 1,3 milyon. BirGün şu anda 5 binler civarında çıktığı 40 bin bandı gezi sürecindeydi. Yani gazetenin matbaa masrafını kurtarıyor kurtarmıyor arasında. Yani gazete satarak kurumu döndürmek çok zor. Gazete okuyan da çok sınırlı bir kısım” ifadelerini kullandı.
“Sosyal medyalar köşeleri tutmuşlar gelenden geçenden haraç topluyorlar”
Basın İlan Kurumu’ndan ilan almanın da bir tercih olduğunu belirten Aba, “Mesela BirGün gelirlerini şu anda internetten kazanıyor. BirGün başta olmak üzere bazı gazeteler o tirajı tutuyor çünkü ilan alıyorlar. Ben bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Siyasi konjonktüre dahil Mesela Cumhuriyet BirGün gibi gazeteler 5’li çeteden ilan alamaz. Dolayısıyla fikir gazetelerinin demokrasi adına gelir elde etmesine olanak sağlayan BİK’in önemli bir işlevi var. O da olmasa birçok küçük gazete yok olacak. Biz yıllar evvel BirGün de oturup konuştuk çünkü işler iyi gitmiyordu ne yapacağız dedik ve online sisteme yönelik çünkü esas gelir oradan geliyor. İlk başta bize bir umut olan internetten para kazanmak… yıllar geçtikçe oradaki reklam gelirlerimiz de azaldı. Çünkü Facebook ve Google bu reklamları yutmaya başladı. Yani sosyal medyalar köşeleri tutmuşlar gelenden geçenden haraç topluyorlar. Bu sefer de para vermemek için daha ucuz yollarla verimli bir şekilde kendinizi göstermenin yolunu arıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Haber başlıkta versen de içeriği zenginleştirmek gerekiyor”
Aba, onlineda para kazanmak için kullanıcının o habere tıklayıp okuması kaydırması falan gerektiğine dikkat çekerek, “Genelde haberi sosyal medyadan alıyorsunuz, son zamanda da Bundle’dan… problem şu genelde kaydırırken haberi geçiyorsun tıklamıyorsun, gazetenin sayfasına girmeyince gazete gelir elde edemiyor. Bu sefer de tıklama yeterince olmayınca tık avcılığı başlıyor. Merak ettirip zorla tıklattırmaya çalışıyorlar. Ana akım medya bunu çok kullanıyor Hürriyet Sabah gibi… Bizim verdiğimiz karar şu oldu cılkını çıkartmadan yapalım dedik. İnsanlar neden tıklamıyor? Haberi görüyor başlıktan anlıyor. Haber başlıkta da versen içeriği zenginleştirmek gerekiyor. Çok tık avcılığı yaparsanız insanlar da sıkılıyor. Kabul edelim ki Cumhuriyet Birgün okuyucuları ile Sabah okuyucuları aynı değil. Hürriyet Milliyet Sabah… birbirlerine benzeyen siteler. Bu tıklamayı haberler yaratamazsınız belki köşe yazarları o da çok marka olmuş kişiler. Özel haber yapabilirsiniz, o da çok maliyetli” görüşünü aktardı.
“Biz balık vermiyoruz size balık tutmayı öğretiyoruz”
Abonelik sistemi yerel medya için çok da tercih edilmeyeceğinin altını çizen Aba, şunları dile getirdi:
“Bu da biraz Türkiye’deki vatandaşların gelir durumları ile ilgili. Hibe ve destek programları aslında bir gelir modeli değildir. Çünkü hibe kısa süreli olur, bittiğinde ne olacak? Hibe sürdürülebilir değil; ama yine de başlangıç fonu. Biz bir internet sitesi açacaksanız iyi yapılsın diye bir miktar para veriyoruz. Tabii yol da gösteriyoruz eğitim de veriyoruz. Yani başlangıçta kullanacağınız ürünleri düzgün alın gibi masraflarınızı karşılayacak bir meblağ veriyoruz. Yani biz balık vermiyoruz size balık tutmayı öğretiyoruz. Gelir modellerini anlatıyoruz; arama Motoru Optimizasyonu (SEO), kitle fonlaması, fon başvurusu gibi. Patreon da bir seçenek; ama oradan da para kazananlar biraz daha yıldız isimler oluyor.”
Çakır, “Ne kadar yerden fonlanırsanız o kadar özgür olursunuz”
Dijital Pazarlama Uzmanı Gökhan Çakır ise basının belirli kaynaklardan gelir elde ettiğinde özgürleşmenin önüne taş konduğunu savunarak, “Sizler belirli kaynaklardan gelir elde ettiğinizde özgürleşmenin önüne taş koyuyorsunuz. Ne kadar yerden fonlanırsanız o kadar özgür olursunuz. Hibeler bizler için can suyu; ama internet gazeteciliği yapacaksanız ben nereye gitmek istiyorum ve ben hiç kimseden destek almadan bunu sürdürebilir miyim noktasını irdelemek gerekiyor. 1960’lardan sonra televizyonlarda gazetelerin karlılığında düşüş başladı. 2000’li yıllarda ise gazetelerin yüzde 75’i ilan gelirlerinden oluşuyordu. Durumu düzeltmek için yıllık aylık gibi abonelik sistemi denendi. Bu sistemi Financial Times ve Wall Street dışında hiçbir gazete başaramadı. 1994 yılınca BBC açılıyor Türkiye’de de Milliyet ani olarak onlinea geliyor. Onun arkasından da Hürriyet ve Sabah dijitalleşiyor” dedi.
Gazetelerin yüzde 60 oranında gazeteleri online okunduğunu dile getiren Çakır, “Twitter ayrı konuşulması gereken bir konu insanların yüzde 16’sı Twitter’dan haber okuyor. Televizyon artık çok fazla tercih edilmiyor, radyo da aynı şekilde. Günümüzde Podcast’i e hafife almamak gerekiyor. Bizler haber sitelerini ziyaret ediyoruz çünkü internete çok hızlı adapte oldular” ifadelerine yer verdi.
“Yerel gazetecilik doğru kullanılırsa trafik elde edilebilecek bir alan”
Çakır, yerel medyanın yerel içerik üretmekten çekinmemesi gerektiğini dile getirerek, “Yereller rekabet yüzeyinde yüzde 13’lük bir paya sahip. Türkiye’deki rekabetten sıyrılmak çok zor ama yerelde de yüzde 13’lük bir pasta var. Burada da demeliyiz ki ‘ben her şeyi yazmalı mıyım’ eskiden gazete satmak zorundaydık şimdi de ‘hedef kitlemi tanıyıp ona göre haber yaparsam kazanırım’. Biz ne yapıyoruz? Ajanslardan gelen haberlere yakın haberleri paylaşıp vatandaşın ilgisini çekemiyoruz. Yerel gazetecilik doğru kullanılırsa trafik elde edilebilecek bir alan” açıklamasını yaptı.
“İyi çalışırsanız iyi gelir elde edersiniz”
Günümüzde çift yönlü bir kazanç söz konusu olduğuna değinen Çakır, “Sosyal medyadan trafik elde edip web siteme trafik geliyor ve onunla da sosyal medyamı besliyorum. Hiç kimseden spesifik olarak para almak zorunda değilsiniz. Kendi sitemden kendi haberlerim ile para kazanabilirim bakış açısına girmeliyiz. Farklılaştıkça çok daha iyi para kazanırız. Google olmasaydı online gazetecilikte zorlanabilirdik, trafik patlamalarının sebebi de Google. Ben böyle konularda pozitif kalmaya çalışıyorum yani iyi çalışırsanız iyi gelir elde edersiniz” görüşünü aktardı.
“Türkiye’de doğru içerik üretirseniz trafik kazanırsınız”
Çakır, kitle doğru tanınıyorsa ve onlara uygun üretiliyorsa E-Mail göndermekten korkulmaması gerektiğini söyleyerek, “Standart haberler ile ilgili bir mail oluşturduysanız spama düşmekten başka bir geleceğiniz olmaz. Bugün bir Youtube videosundan para kazanıyorsanız içeriğinizi kiraladınız demek oluyor bu da satmaktan çok daha karlı. Artık internette insanların sınırsız bir kaynağı var ‘İnsanlar neden benim sitemi okusun’ sorusunu sormamız gerekiyor. Yani bir kitleyi elde tutmak ve yeni kitleler oluşturmak için özgün içeriklerimiz olması gerekiyor. Türkiye’de doğru içerik üretirseniz trafik kazanırsınız” ifadelerini kullandı.
“Her şeyi yapmak zorunda değilsiniz”
Son olarak kullanılan anahtar kelimelere değinen Çakır, “Kiminle konuşsak son dakika haberler kelimesine oynamaya çalışıyor. Haberler o kadar büyük ki altında ezilebilirsiniz. Başarıyla taşıyabileceğinizi düşürdüğünüz içeriklere yönelmeniz gerekiyor. Genelleştiğiniz zaman daha rekabetçi olmanız gerekiyor. O yüzden yereli biraz daha boş veriyoruz. Yerel gazetecilikte jenerik kelimelerden kaçınmalısınız spor yerine İzmir spor haberleri gibi. Yani kitleyi doyurma şansınız olur. Her şeyi yapmak zorunda değilsiniz, bakış açımızı değiştirmememiz gerekiyor” sözlerine yer verdi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: