İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Dervişoğlu, konuşmasına sürece ilişkin gelişmeleri eleştirerek başladı. Dervişoğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Rahatsız olduğumuz konular çok farklı bunlardan. Kimi Cumhuriyet'ten kimi Türklükten kimi hukuk devletinden rahatsız. Biz ise bunlara düşmanlık edenlerden rahatsızız. Millet bizi yanlışa dur demek için Meclis'e gönderdi.
Tekrar soruyorum, 'Terörist başı size, sizin de terörist başının reçetelerine olan sevdanız nereden geliyor?' diye soruyorum. Sizin Öcalan'a olan muhabbetinizi sağır sultan bile duydu ancak bu Öcalan canisinin size olan muhabettini sebebi ve kaynağı nedir? Gelin açıklayın.
YİNE SÜRECİ VE DEM PARTİ'Yİ HEDEF ALDI
Hala sanki bu memlekette terörle yaşamak isteyen varmış gibi, 'Terörsüz Türkiye' diye zırlayıp milleti kandırmaya çalışıyorlar. Cebren, hileyle bu davulun tokmağını tutanlar kendi yalanlarına inanıyorlar. Terör örgütünün ve cani başısının yol haritasını devlet polikası diye yutturup önümüze koymak istiyorlar. Terör örgütü uzantısı siyasi parti hiçbir emelinden ve hedefinden vazgeçmemiştir. Devletle pazarlık ediyorlar, karşı duruşumuz bundan kaynaklıdır.
BAHÇELİ'YE SERT SÖZLER
Meclis'ten illa bir heyet gitmesi için ısrar edenler var. Bunun Meclis'in saygınlığına gölge düşüreceğini görmüyorlar mı? İlk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajlar faydalı olacakmış. Yahu sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi de olmuş Kandil. Bu milletten utanmıyor musunuz? Siz varken Apo'ya, PKK'ya gerek yok. Bindirin onu İmralı feribotuna, ihanet bir ömür sürer kavuşmak bir dakika. Böylece hasretleri de biter. Boş yere uğraşmayın, milletin iradesiyle görevimizin başındayız, size Türkiye Cumhuriyeti devletini rehin ettirmeyeceğiz."
DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI
Dervişoğlu, partisinin haftalık grup toplantısının ardından AİHM'in Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği hak ihlali kararının kesinleşmesini ilişkin soruyu yanıtladı:
"Dünkü karardan malumatım var. Bu kararların siyasetle uygulanmasını yerinde bulmuyorum. Bunlar için çıkarlardan ziyade hukukun ve adaletin geçerli olmasından yana bir ortak tavrın sahibi olmamız gerektiğine inanıyorum. Ben Selahattin Demirtaş'ın eylemlerine ve söylemlerine biliyorsunuz katılmıyorum. Katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlamak, onun hürriyetine kavuşturmak işleminin ya da işlevinin siyasilerde değil hukukta ve adalette tecelli etmesinin doğru olacağı kanaatindeyim."
Yorumlar
Kalan Karakter: