DOĞRUYOL: 1 TRİLYON 95.5 MİLYAR TL’LİK BÜTÇEDE MEMUR YOK

GERÇEK HABERCİ- Türkiye Cumhuriyeti Devletinin,  2020 yılı bütçesi trilyonu geçtiğini belirten Doğruyol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak 2020 bütçesinde vatandaşın memurun işçinin emeklinin çiftçinin payı maalesef büyümüyor orantısal olarak küçülüyor. Sabit ücretlinin sofrasındaki aş ekmek artmıyor, azalıyor. Bütçenin içinde enflasyona ezdirilen memur, işçi, emekli, esnaf yok.  Traktörüne, tarlasına haciz gelen çiftçi bütçede yok, maaşından vergi kesinti oranı düşürülecek diye söz verilip, unutulan asgari ücretli bütçede yok. 2020 bütçesinde İşsiz gezen gençlerimiz yok.”

Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol’un açıklamasının tamamı şu şekilde;

"Ancak; ortalama %15 artan vergiler, Otoyol, köprü, şehir hastaneleri ne garanti kapsamında taahhüt edilen ödemeler var. Bazı havaalanlarına verilen yolcu garantisine istinaden yapılacak ödemeler var.2020 de İstanbul Havalimanı’nın yolcu garantisi ödemesi var. Trilyonluk bütçede memura düşen halka düşen bölüm vergi ve zam. Bütçenin nimetini elit tabaka, külfetini ise maalesef işçi, memur, emekli, esnaf ve asgari ücretli çekmekte

Üretimden uzaklaşan ve devletteki akıl almaz israfları yüzünden her geçen gün kartopu gibi büyüyen ülkemizin borçlarına bir çözüm bulunmalı. Üretim seferberliği başlatılmalı.

Milletin cebinden kuruş çıkmıyor diye savunulan şehir hastanelerine devletin ödediği milyarlarca Tl de sonuçta bu milletin cebinden çıkıyor. Kamu Özel İşbirliği ile yapılan yol, köprü, havaalanı, şehir hastanesi gibi projelerin faturası maalesef her geçen yıl katlanarak artmakta devletin sırtına, dolaylı olarak ta bu milletin sırtına binmektedir. 2019 yılında 9,8 milyar TL ödenen Kamu özel İşbirliği yatırımlarına 2020 yılında 18,9 milyar TL ve Devletin topladığı 100 TL verginin yaklaşık %20 sinin faiz olarak ödenecek olması düşündürücüdür.

2002 yılında bütçeden sağlığa ayrılan kaynağın bütçeye oranı yüzde 11,3 iken, 2020 yılında bu oranın yüzde 17,2’ye, rakamsal olarak 188,6 milyar TL’ye çıkması iyi gibi görünse de, koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince ağırlık verilmediğinin, önemli olan hasta vatandaşı tedavi etmek değil, vatandaşı hasta etmemek üzerinden sağlık politikalarının oluşturulması gerekmektedir.

Devletin gelir kalemlerine bakıldığında memur, işçi vb. sabit ücretlilerden toplanan verginin bütçe için önemli gelir kaynağı olduğunu, ancak bütçeden gelir paylaşımına bakıldığında memura, emekliye, işçiye verilen payın adaletsiz olduğunu da görmekteyiz. %8 verilecek maaş zammının karşılığında, ortalama %15 artan vergiler yüksek oranda artan doğalgaz elektrik vb. giderler memurun belini bükmektedir. Fakirleştirmektedir.

Biz devlet memurları olarak, soyut olan devletin somut varlıkları olarak bütçeden payımıza düşeni istiyoruz. Özelleştirme değil, yol, köprü, havaalanı şehir hastanesi gibi Kamu Özel İşbirliğiyle yapılan yatırımların kamulaştırılmasını istiyoruz.

Devlet harcamalarındaki israf son bulsun istiyoruz. EYT ve 3600 Ek gösterge meselesi bir an önce çözülsün istiyoruz.

Demokratik Sağlık Sen Olarak görevimiz memurlarımızın, sağlık çalışanlarımızın hakkını hukukunu  aramak, koruyup kollamaktır. Ancak; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası, Milletimizin birlik ve bütünlüğü her şeyin önündedir."