CHP Diyarbakır İl Başkanlığı’na kayyum atandı.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, “Kararın istinaf yolu açık. Görevimin başındayım. Genel merkez yanımda” dedi.
İlk bakışta sıradan bir gelişme gibi görünse de CHP içinde siyaset yapanlar uzun süredir böyle bir sonun yaşanacağını biliyorlardı.
İki yıla yakın zamandır süren çekişme, sonunda mahkemelik olmuştu.
İl Başkanı Özel’in “Genel Merkez yanımda” sözü anlamlı.
CHP’de siyaset yapanların çoğu iyi bilir ki genel merkez herkesin yanındadır.
Asıl olan ise tabanın yanında olmasıdır.
Çünkü bir bakarsınız genel merkez başka birinin “yanında” da olabilir
Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel’in CHP Genel Merkezi’ndeki en büyük destekçisinin Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba olduğunu herkes biliyor.
Hatta Özel-Ağbaba ikilisinin İzmir’in Menderes ilçesinde başlayan ve Diyarbakır’da devam eden özel ilişkisini “Menderes Operasyonunun Ortaya Çıkardıkları” başlıklı yazımda uzun uzun anlattım.
Aynı zamanda Malatyalı ve okul arkadaşı olan Ağbaba-Özel arasındaki siyasi birlikteliğin Diyarbakır’da “mahkemelik” olan kayyum atanmasına karar verilmesiyle sonuçlanan gelişmelerin de kaynak noktası olduğu sabit.
Önümüzdeki günlerde Menderes dosyası üzerinden bu ilişkinin yeni boyutlarını görmemiz de mümkün olacak.
Biz gelelim CHP Diyarbakır’da neler olup bittiğine ve neden bu durumun yaşandığına…
CHP içinde 2023’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasıyla doğacak boşluğu “doldurmak” isteyenler var.
Bunun başını Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın çektiği de gün gibi ortada.
Kimilerine göre 10 Aralık Hareketi, Kılıçdaroğlu’ndan sonraki CHP’yi dizayn etmeye bugünden hatta dünden başladı bile.
Engel gördükleri parti içi yapıları da birer birer temizliyorlar.
Şimdilik kestiremedikleri tek yapı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu.
Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba ve Seyit Torun da Salıcı’nın en büyük destekçilerinden.
İşte bu yüzden Salıcı da kendine yakın bu isimlerden gelen “istekleri” kırmıyor.
Diyarbakır’da yaşananlar da bunun yansıması.
Şubat 2020’de CHP Diyarbakır İl Başkanlığı 37. Olağan Kongresi yapıldı.
Abdurrahman Aslan ile Gönül Özel yarıştı.
115 delegenin oy kullandığı seçimlerde Gönül Özel 65 oy alırken, Abdurrahman Aslan 50 oy aldı ve Özel CHP Diyarbakır İl Başkanı oldu.
Aralık 2020’de 115 il delegesinin 76’sı noterden imzaladıkları dilekçelerle olağanüstü il kongresi yapılmasını istedi.
İl Başkanı Gönül Özel’in söylediğinin aksine, imza verenler içinde bulunan ilçe başkanları “parti tüzüğüne aykırı davrandıkları için ihraç edildikten sonra imza verdiler” değil, aksine imza verdikleri için ihraç edildiler.
İmza tarihleri ile ihraç edildikleri tarihlere bakıldığında gayet açık görünüyor.
Bu konuda önemli bir örnek vereyim.
İl Başkanı Gönül Özel tarafından görevden alınan ve olağanüstü kongrede yeniden seçilen bir ilçe başkanının başına ne geldi biliyor musunuz?
Mazbatasını almaya giderken yeniden görevden alındı.
Demokrasi işte bu.
Ya da eskilerin deyimi ile yenilen pehlivan güreşe doymaz örneği.
Toplanan imzaların il başkanlığı ve genel merkeze ulaştırılmasından sonra yeni ve önemli bir gelişme yaşandı.
CHP Genel Merkezi “pandemi” önlemleri kapsamında alınan kararlar gerekçesiyle bütün kongreleri 16 Haziran 2021’e kadar erteledi.
Önlemlerin kalkmasının ardından CHP’de de Türkiye’nin dört bir yanında kongreler yapıldı. Bir tek yer hariç.
O da Diyarbakır…
Yeterli imza toplanmasına rağmen kongre yapılmadı da bitti mi?
Elbette hayır.
CHP Diyarbakır il yönetimi tamı tamına 17 ay bir kez bile toplanmadı.
Hatta il başkanı sıfatıyla ilçe başkanlarını görevden alan Gönül Özel, bir aylığına atadığı yeni ilçe başkanlarını 15 aydır seçim yaparak yenileyemedi bile.
İşin bir başka ilginç yanı daha var.
CHP Tüzüğü’ne göre ilçe başkanlarını görevden alan İl Başkanı Gönül Özel aynı tüzüğe göre üç hafta üst üste toplantı yapılmaması halinde il başkanı ve yönetimi düştüğünü de biliyor.
Bunu bir örnekle somutlaştırayım.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel’in toplamadığı yönetim kurulu için iki yönetim kurulu üyesi ile bir il başkan yardımcısı dilekçe veriyor.
Aldıkları yanıtı da tutanağa bağlıyorlar.
O tutanak demokrasimiz ve CHP tüzel kişiliği açısından çok önemli.
“İl Başkanı Gönül Özel’e sözlü olarak tekrar toplantı talebinde bulunduk. Kendisi (Yazılı dilekçeye gerek yok. Bayramdan sonra toplantı yapacağım) şeklinde bilgi verdi. 17.08.2021 tarihinde tekrar toplantı talebinde bulunduk. Bu kez alaycı bir tavırla (Ben toplantı yapmıyorum. Tüzük beni ilgilendirmez. Gereğini yapın, toplantı yapmıyorum) diyerek çıkışta bulundu. Kendisiyle özel konuşmak istediğimizde ise (Benimle konuşmanız için randevu almanız lazım) diyerek üyelerin içinde rencide edici bir tavır sergiledi…”
“Tüzük var da uygulayan var mı” diyenlere katılıyorum.
İktidarın çoğumuzun kızdığı “demokrasi” anlayışı, muhalefete de bulaşmış demek ki.
Ve iş dönüp dolaşıp adalete gidiyor.
Gönül Özel yönetimindeki CHP Diyarbakır il yönetiminin değiştirilmesi için yeterli sayıda imza toplayan delegeler, son çare adliyenin yolunu tutuyorlar.
Partililer ile parti yönetimi mahkemelik oluyor yani.
Rahmetli Ahmet Kaya’nın dediği gibi “nerden baksan tutarsızlık” değil de nedir?
Peki ne ondan sonra ne oluyor?
Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi’ne 2 Kasım 2021’de Hasip Erkan’ın başvurusu ile açılan 2022/403 sayılı dava, önce Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/1971 ve Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/3289 esas sayılı dosyaları ile birleştirildi.
Ardından da 18 Temmuz 2022’de karar verildi.
Kararda, “Cumhuriyet Halk Partisi Diyarbakır İlçe Teşkilatının süresi içinde olağanüstü kongre kararı almadığından Diyarbakır CHP İl Başkanlığı’na Canan Tanış, Behçet Gezer, Muzaffer Değer, Mehmet Beşir İpekçi, Devrim Budak ve Süleyman Berberoğlu isimli şahısların kayyım olarak atanmasına ve en kısa yasal sürede genel kurul çağrısı yapmaları için yetki ve izin verilmesine…” diyor
Kararın bir de son satırı var.
Onda da diyor ki, “… tebliğ tarihinden iki hafta süre içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere…”
İşte bu son cümleye sığınarak “Görev başındayım, genel merkez yanımda” diyor CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel.
İktidar adayı CHP’nin “küçük olsun benim olsun” diyerek düşürüldüğü durum bu…
Üstelik bölgeden sorumlu İzmirli Parti Meclisi üyesine rağmen yaşanan bu…
Bir ucu İzmir Menderes’e uzanan ilişki ağlarının “koltuğu” bırakmama hırsı bu…
AKP iktidarının ardından Türkiye’ye “demokrasi” vadeden Mustafa Kemal’in partisinin siyasi hırslara kurban edilmesinin sonucu bu…
Rakı masalarında kurulan ittifakların, ihale masalarında bozulduğu bu kokuşmuş düzenin insanlarda yarattığı “umutsuzluğun” nedeni bu…
Vatandaş da haklı olarak soruyor.
Gidenden hiçbir farkınız olmayacaksa sizin ardınıza niye takılayım?
