Geçtiğimiz hafta Gazeteci Erk Acarer, Silivri Cezaevi’nde bulunan Osman Kavala’nın savaş uçakları için yazılım üreten şirketinin 1998’de Sedat Peker ve Korkut Eken’in devreye girmesiyle yabancı şirket yerine Türk şirketine ve dörtte bir fiyata satıldığını duyurdu.
Acarer, Dubai’de kaldığı belirtilen Sedat Peker’in konutunun internet bağlantısının Birleşik Arap Emirliği yetkilileri tarafından kesilmesi nedeniyle paylaşımı kendisinin yaptığını söyledi.
Ayrıca satışla ilgili Sedat Peker’in poliste verdiği ifadesini de paylaştı.
Gazeteci Erk Acarer’in açıklamasının ardından Korkut Eken’e ulaşan DW Türkçe’nin haberine göre Eken, Kavala’nın şirketine yönelik hakkındaki iddia üzerine, Sedat Peker’den söz konusu firmanın satımı konusunda aracı olmasını istediğini doğruladı ve şöyle konuştu: “Üzerinden çok zaman geçti, tam hatırlamıyorum. Sanırım Mices diye bir şirket vardı. Onun lehine olması için konuştuğum doğru. Osman Kavala’yı o dönem Sedat Peker tanıyordu. Bu konuda yardımcı olmasını istedim. Para pul almadım” yanıtını verdi.
Ortada Korkut Eken’in ricası, Sedat Peker’in de aracılığı ile yabancı yerine Türk şirkete satıldığı söylenen Osman Kavala’ya ait şirket var.
Adı Korkut Eken’in söylediği gibi MİCES değil.
Şirketin tam adı MİKES Mikrodalga Elektronik Sistemler Sanayi AŞ
Kader Sokak 61/6 Gaziosmanpaşa-Ankara adresindeki şirketin kuruluş tarihi 17 Aralık 1987
MİKES şirketinin kuruluş amacı sivil ve askeri amaçla kullanılacak her türlü elektronik teçhizat ve radar ikaz alıcıları, elektronik koruma takım ve sistemleri, kara deniz hava radarlarının geliştirilmesi, tasarımı, montajı, üretimi, test edilmesi, satışı, bakımı ve servisini yapmak.
150 milyon lira sermayeli MİKES şirketinin 5 kurucu ortağı var.
Loral International Inc. USA.
Necla Kavala.
Nesli Reha Çebi.
Recep Zeki Türkkan.
Ömer Fahrettin Türkkan.
Söylendiği gibi Osman Kavala yok, yerine annesi Necla Kavala var.
Bir de Osman Kavala’ya ait olduğu söylenen 16 şirketin birçoğunda Osman Kavala’nın temsilcisi olduğu söylenen Recep Zeki Türkkan.
Yabancı ortak Loral International Inc. USA ise 1948 yılında New York’ta William Lorenz ve Leon Alpert tarafından kurulan savunma şirketi.
Şirketin adı, her bir kurucunun soyadının harflerinden oluşturulmuş
Loral Corporation, ilk olarak ABD Donanması için radar ve sonar sistemleri geliştirdi.
1959’da daha fazla askeri sözleşme kazandıktan sonra Willor Manufacturing Corp., American Beryllium Co., Inc., Sarasota, Florida, Arco Electronics ve birkaç şirketi satın aldı.
Loral, 1972’de Bernard L. Schwartz tarafından satın alınmadan önce iflasın eşiğindeydi. Sonraki yirmi yılda, diğer 16 savunma ve havacılık şirketini satın alarak küresel havacılık ve savunma endüstrisinde önemli bir oyuncu haline geldi.
Loral, 1996 yılında Çin’e teknoloji transfer etmekle suçlandı.
2002 yılında Dışişleri ve Adalet Bakanlığı ile yapılan bir anlaşma ile 20 milyon dolar para cezası ödemeyi kabul etti, konu kapandı.
İşte bu ortaklık yapısı ile kurulan MİKES’in 31 Mayıs 1991 tarihli genel kuruluna göre; sermayesi 25 milyar liraya yükseltilirken, Loral International Inc ve yabancı ortakların payı yüzde 50,02 yerli ortakların payı ise yüzde 49,99 olarak belirlendi.
Sedat Peker’in ifade ettiği 1998 yılına kadar da ortaklık aşağı yukarı böyle sürdü.
17 Ağustos 2001’e gelindiğinde MİKES’te yönetim kurulu kararı ile hisse devri yapıldı.
Loral International Inc. USA’nın hisselerine sahip olan Lockhead Martin Inc’ya ait hisselerin tamamını BAE System Overseas Inc alarak hisselerin yüzde 49,98’ine sahip oldu.
Kalan hisselerin dağılımı ise şöyleydi:
Destek Elektronik Sistemler AŞ yüzde 26,73.
Zafer Şahin yüzde 23,29.
Muteber Şahin yüzde 23,29.
Atila Nazikoğlu yüzde 0,01.
Kimdi bu BAE System Overseas Inc?
Kendi tanımları ile askeri havacılık ve güvenlik alanında oyunun kurallarını değiştiren teknolojiler üretiyorlar.
Yani MİKES’in uğraşı alanına uygun bir Amerikan şirketi.
Yeni ortaklardan Destek Elektronik Sistemler kim?
2 Ocak 1991’de Kader Sokak 61/1 Gaziosmanpaşa/Ankara adresinde 200 milyon sermaye ile kurulmuş bir şirket.
Adres dikkatinizi çekmiştir umarım.
MİKES ile aynı adres.
Ortakları ise Zafer Şahin, Zeki Türkkan, Hilal Kızılkaya, Akif Murat Sezgan ve Yaşar Yılmaz.
Kimi isimler aynı zamanda MİKES’in de ortağı.
23 Haziran 2015’e kadar yeni ortakların katıldığı/ayrıldığı Destek Elektronik Sistemler, hisselerin tamamını alan Uğur Öztürk tek pay sahipli şirket haline dönüştü.
3 Mart 2016’da ise Uğur Öztürk’ün bütün hisselerine devralan Oğuz Pistiri yeni sahibi.
Biz dönelim MİKES’e.
Aradan geçen süre içinde Aselsan’dan milyon dolarlık ihaleler kazanan MİKES, bir süre sonra taahhütlerini yerine getiremez, aksatır oldu.
Bu sırada devreye “devlet” girdi.
3 Haziran 2002’de MİKES’in hisseleri yeniden el değiştirdi.
A grubu hisselerin yüzde 72’si Aselsan Elektronik Sanayi AŞ’ye, B grubu hisselerin yüzde 23,72’si Destek Elektronik Sistem Teknolojileri AŞ’ye, yüzde 1,27’si Zafer Şehin’e, yüzde 0,005’i Atila Nazikoğlu’na, C gurubu hisselerin ise yüzde 3’ü MSB Savunma Sanayi Müsteşarlığına geçti.
5 Nisan 2005’deki genel kurulda Spews-II programında karşılaşılan bazı zorlukların giderilmesi amacıyla ABD’de tamamı MİKES’e ait olan bir şirket kurulması kararı alındı.
Spews-II ne diye soracaksınız?
SPEWS-II (Self Protection Electronic Warfare System) F-16 Blok 50C savaş uçaklarında kullanılmak üzere ASELSAN ana yükleniciliğinde MİKES ve BAE Systems IESI ile tarafından geliştirilen, gelişmiş kendini koruma sistemi.
Kısaca önemli bir yatırım.
Üstelik yerli ve milli.
MİKES’n hisseleri 1 Şubat 2009’de yeniden el değiştirdi.
Destek Elektronik Sistemler AŞ’ye ait 3 milyon 84 bin 900 payı Aselsan Elektronik AŞ aldı.
Zafer Şahin’in 162 bin 500 payı Aselsannet AŞ’ye, Muteber Şahin’in bin 300 payı Havelsan AŞ’ye ve Atila Naziklioğlu’nun bin 300 payı da Aspilsan AŞ’ye devredildi.
Böylece MİKES’teki hissedarlık yapısı da değişti.
Aselsan AŞ yüzde 95,73.
MSB Savunma Sanayi Müsteşarlığı yüzde 3.
Aselsannet AŞ yüzde 1,25.
Havelsan AŞ yüzde 0,01.
Aspilsan AŞ yüzde 0,01 hisse sahibi oldu.
Sonuçta 5 Ocak 2015’de yönetim kurulu kararı ile MİKES AŞ, hisselerinin yüzde yüzüne sahip olan Aselsan Elektronik AŞ ile birleştirildi.
Böylece MİKES de Türk ticaret tarihinden silindi.
Geçtiğimiz hafta bir önemli gelişme daha oldu.
Türkiye’nin 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin arkasında olduğunu iddia ettiği ve uzun süredir arası bozuk olan Birleşik Arap Emirlikleri ile en üst düzeyde ilişki kurdu.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile resmi temaslarda bulundu.
Halk TV’de yayınlanan Sözüm Var programına konuk olan gazeteci Emin Çapa, Arap şeyhin Türk Savunma Sanayinin en önemli şirketlerinden biri olan ASELSAN’ın hisselerini alarak ortak olmak istediğini iddia etti.
MİKES’i Amerikalılar yerine Türk iş insanlarına satılması için Korkut Eken’in ricasıyla Sedat Peker’i devreye sokan “devlet” ise geldiğimiz nokta vahim.
Yok başkaları ise onları da öğrenmek kamuoyunun hakkı.
Trajikomik olan ise şu:
Sedat Peker “yerli ve milli” olsun diye MİKES’in devrinde aracı oluyor.
Sonuçta MİKES Aselsan tarafından alınıyor.
Devletin “isteği” ile şirketini Amerikalılara satmayan Osman Kavala içerde.
Hem de “casusluk” suçlamasıyla.
Sedat Peker ise Türkiye’den “kaçmak” zorunda kalıp Birleşik Arap Emirlikleri’ne sığınıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri şeyhi “yerli ve milli” Aselsan’ı istiyor.
Türkiye Sedat Peker’in BAE’den “iadesini” istiyor.
BAE Peker’in “internetini” kesiyor.
Bütün bunlar “millilik” adına yapılıyor, yaptırılıyor.
O zaman “mandacı” kim oluyor?