Tam kapanmayla birlikte çoğumuz internetteyiz.
Sağı solu dolaşırken son günlerin en çok ilgi çeken konusu da Sedat Peker.
Kendisine “organize suç örgütü lideri” denilmesine kızıyor.
Bir de İstanbul polisinin evine yaptığı operasyona.
Eşi ve kızlarının uzun namlulu tüfekleriyle eve dolaşan özel harekât polislerinden korkmuş olması ve bunun kendisine yönelik mesaj olduğunu düşünmesi en büyük etken.
Birincisi, ikincisi derken üçüncü videosunu da yayınladı.
Kesin öğrendiğimiz konuların başında Dubai’de olduğu var.
Kuzey Makedonya’dan Fas’a gittiği, muhtemelen de oradan Dubai’ye geçtiği belli.
Türkiye’nin kendisini yakalamak için Fas’a insansız hava aracı gönderdiği iddiası ise etrafında olup bitenlerin farkında olduğunu gösteriyor.
En azından Türkiye’den birileri bu bilgileri uçurmuş.
Sedat Peker üçüncü videosunda yine sembollere ağırlık vermiş.
Sol yayındaki üç zarf hâlâ duruyor.
Demek ki sahiplerine gönderilmemiş mesajlar var.
İkinci videosunda taktığı kolyenin ucundaki parçayı “haç” sanıp eleştirenler olduğunu okumuştum.
Onun haç olmadığını anlatmak için boynundan çıkarıp masanın üzerindeki cam mumluğa koymuş.
Eleştirilere verdiği yanıt o parçanın Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar olduğu.
Ve yine masanın üzerindeki kitap.
Bu kez Maria Puzzo’nun “Baba’nın Dönüşü” kitabıyla mesajını vermiş.
Anlattıklarına gelince…
İkinci videosunda yine Kazakistan uyruklu Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman’ın 28 Mart 2019’da evinde ölü bulunması ile ilgili iddialarını yineliyor Peker.
Ve yine AKP Elazığ Milletvekili ve eski bakan Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’ı suçluyor.
Yeldana Kaharman gayet neşeli, hayatı seven bir genç kadın.
Sosyal medya hesabından paylaştığı 6 Eylül 2018 tarihli fotoğraflarda İstanbul’a geldiğini, gezerken çok mutlu olduğunu, kendisine gösterilen yakın ilgiden memnun olduğunu, üniversite hayallerini vs. anlatıyor.
Hatta aracın içinde çekilmiş ve neşeli halini yansıtan videoyu da paylaşıyor.
Genç kadının İstanbul’da paylaştığı resimler ve videodaki ayrıntılar dikkatimi çekti.
Sonra Sedat Peker’in anlattıklarını yeniden dinledim.
Elazığ’a gidip İletişim Fakültesi’nde okumaya karar verdiğine göre, ekonomik durumu öyle ahım şahım iyi değil.
Ama 2018 Eylül’ün de lüks bir minibüsün içinde İstanbul turunda.
Kendi paylaşımından yola çıkarak Yeldana Kaharman’a bu lüks turu sağlayan şirketin Mia Vip Tour adlı şirket olduğu anlaşılıyor.
Şirketin kendisini tanıtmak amacıyla verdiği bilgiye göre, 2000 yılından bu yana farklı sektörlerde ticari varlığını sürdüren BY ŞAŞMAZ GİY. TUR. TAŞ. REHBERLİK HİZM. LTD ŞTİ 2012 yılında turizm sektörüne MIA VIP TOUR olarak adım atmış.
O tarihten bu yana; turizm sektöründe bulunan Mia Vip Tour geniş araç filosu ve profesyonel kadrosu ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen D2 Yetki Belgesi ve Kültür Turizm Bakanlığı onayı dahilinde A Grubu Seyahat Acentesi olarak çalışıyor.
Hizmetlerinin bedeli internet sitelerinde bulunmuyor.
Ama “sıradan” insanlar için “pahalı” olduğu açık.
BY Şaşmaz Giyim Turizm şirketi aslında 2017’de Durak Mahallesi Tahsin Buruk Caddesi No: 12/1 Tavşanlı Kütahya adresinde Yılmaz Şaşmaz tarafından kurulmuş.
Sermayesi de 100 bin lira.
Kasım 2019’da ise Çobançeşme Mahallesi Sanayi Caddesi Nish Residence Sitesi D Blok No: 44 Bahçelievler İstanbul adresinde şube açmış.
Merkezin yetkilisi yine Yılmaz Şaşmaz.
Şubenin sermayesi ise “sıfır” lira.
Birkaç yıl içinde Tavşanlı Kütahya’dan İstanbul Bahçelievler’de rezidansta şube açacak kadar büyümek Türkiye içinde büyük başarı.
Hele hele o kadar lüks araç sahibi olmak mucize sayılır.
Bu kadar bilgiden sonra soru şu:
Çok da fazla geliri olmayan genç bir kadın lüks minibüsü nasıl ve hangi para ile kiralayarak İstanbul turu yaptı?
Sedat Peker’in doğru söyleyip söylemediğinin yanıtı burada bulunabilir.
Şirket bu lüks turun faturasını kime kesti?
Ücreti Yeldana Kaharman mı ödedi yoksa başka biri mi?
Bu sorunun yanıtı Yeldana Kaharman’ın ölümünün üzerindeki sis perdesinin aralanması için başlangıç olabilir mi?
Sedat Peker’in ikinci iddiası ise eski milletvekilinin gözaltında darp ettirilmesi.
Peker emri kendinin verdiğini söylüyor.
Önce isim vermiyor ama ilerleyen dakikalarda o ismin eski AKP Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran olduğu ortaya çıkıyor.
O dönemde gündeme gelen iddialar ve çıkan haberler zaten olayı doğrular nitelikte.
Sedat Peker’in üçüncü videosundaki üçüncü iddiası ise Azeri kökenli Türk iş insanı Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) ait.
Peker’e göre eski bakan Mehmet Ağar, Mubariz Mansimov’un sadece Bodrum Yalıkavak’taki yat limanına el koymadı.
Kendisi aleyhine konuşan Mansimov’u öldürtmek için adam tuttu.
Peker’in üçüncü videosundaki bu iddiası için ismini söylediği kişi “Quli” lakaplı Nadir Salifov.
Lotu Quli lakaplı Azeri suç örgütü lideri Nadir Salifov Antalya’da 19 Ağustos 2020’de yemek yerken yakın arkadaşı ve koruması Khayn Zeyralov tarafından silahla vurularak öldürülmüştü.
Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov, Rusya Soruşturma Komitesi tarafından uzun süredir aranıyordu.
Nadir Salifov’un adamlarının 2014’de Rusya ve çevresinde Albert Archangel lakabıyla tanınan rakipleri Ali Heyderov’u Edirne’de öldürmek istemekle suçlanmış, iki kez Türkiye’ye giriş yasağı konmuştu.
Sedat Peker’in iddiasına göre Türkiye’ye giriş yasağı olan Nadir Salifov Mehmet Ağar’ın himayesinde Türkiye’ye girmiş ve onun isteği olan Mubariz Mansimov’u öldürmediği için de yakın arkadaşı ve koruması Khayn Zeyralov tarafından öldürüldü.
Mubariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) eski bakan Mehmet Ağar ile arasının uzun süredir açık olduğu bilinen gerçek.
Mansimov “FETÖ üyesi” iddiası ile yargılandığı davada bunu dile getirdi.
Sadece Ağar değil, Azeri devlet petrol şirketi SOCAR’ın kimi üst düzey yöneticilerini de suçladı.
Sedat Peker’in isimler vererek anlattığı olaylar önemli.
Ama asıl önemli olan Sedat Peker yayınladığı üç video ve bundan sonra yayınlayacağı videolar için nasıl karar verdi.
Sadece evinin basılması, eşi ve kızlarının rahatsız edilmesi mi?
Yoksa Türkiye’yi de içine alan Rusya ve Azerbaycan’ın da kimi üst düzey isimlerinin yer aldığı büyük bir satranç oyunu mu?
Sedat Peker İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu destekleyen isim.
Böyle olunca AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı eski bakan Berat Albayrak, kardeşi Serhat Albayrak ve onların kontrolünde olduğu öne sürülen “Pelikancılar” ile düşman.
Zaten bunu kendisi de söylüyor.
Süleyman Soylu’nun Berat Albayrak ile ilişkisi de malum.
Ancak burada soru işareti ortaya çıkıyor.
Süleyman Soylu’nun kendisini “desteklediği” söylenen eski Bakan Mehmet Ağar ile arası iyi değil mi?
Kimi kaynaklar, bir süredir Soylu-Ağar ikilisinin arasının açık olduğunu söylüyor.
Nedeni ise oğul Ağar.
Mehmet Ağar’ın bir süredir oğlu Tolga Ağar’ı İçişleri Bakanı yapmak isteği, bunu fark eden Süleyman Soylu’nun da emniyet içindeki Ağar kadrolarını tasfiye ettiği söyleniyor.
Emniyetteki Ağar ekibinin de Soylu’ya rağmen, onu destekleyen Sedat Peker’in evde olmadığının bilinmesine rağmen sabah saatlerinde eşi ve kızlarını rahatsız edecek derecede baskın düzenleyerek Soylu’ya gözdağı verdiği konuşuluyor.
Ve bu çekişmenin Sedat Peker’i konuşmaya ittiği.
Bu savaş nerede biter?
Bana göre de bu savaş MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kimi işaret ettiğini açıkça belli ettiği an biter.
Eğer Bahçeli ağırlığını Süleyman Soylu’dan yana koyarsa, eski bakan ve Albayrak ailesi ile Pelikancılar geri adım atar.
Eğer Bahçeli Ağar’dan yana tavır alırsa, bir gece yarısı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı’ndan alındığı okuyabiliriz.
Mubariz Mansimov (Gurbanoğlu) sorununa gelince…
Bizzat AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türk vatandaşlığına davet edilen Mansimov’un başına gelenler, Erdoğan’a rağmen yapılabilecek güç gösterileri değildir.
Erdoğan için bu izni vermek kolay olmamış olabilir, ama öbür yandan “kardeşim” dediği Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i de “kırması” da mümkün değildir.
Mubariz Mansimov bir nevi Aliyev’e karşı çıkışının cezasını çekmektedir.
Size de tuhaf bir koku, tuhaf bir sancı varmış gibi geliyor mu?
Ben hala Sedat Peker’in videolarının bir anda kesileceğini düşünenlerdenim.
Bu kadar karmaşık ilişki sadece video ile çözülemez çünkü.
Bu arada Alaattin Çakıcı’yı gören var mı?
Daha bir açıklama yapmadı mı?
