Her şey 16 Ocak 2013’te Rusya’nın önde gelen mafya liderlerinden 75 yaşındaki Kürt kökenli Dede Hasan diye bilinen Aslan Usoyan’ın Moskova’da yemek yediği restoranından çıkarken uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle başladı.
Dede Hasan’ın PKK ile bağlantısı bulunduğu, örgüte kaçak Rus silahı sağladığı 2010 yılında yayınlanan WikiLeaks belgelerinde ortaya çıkmıştı.
Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Türkiye’ye sıçrayan mafya hesaplaşmasında Rus istihbarat servisinin basına sızdırdığı bilgiye göre, Kürt asıllı mafya lideri Dede Hasan’ın öldürülmesini Rövşan Canıyev planlamıştı.
Bu bilginin de Rusya istihbarat servisinin Moskova’daki önde gelen mafya liderlerini dinlemesi sonucunda ortaya çıktığı belirtildi.
Sızdırılan bilgilere göre, Dede Hasan cinayetinden sonra toplanan Rus mafyası kendi soruşturmasını tamamlayarak katilin rakip gruptan Azerbaycan kökenli Rövşan Canıyev olduğuna karar verdi.
Rövşan Canıyev’in Dede Hasan’ı öldürdükten sonra Türkiye’ye saklandığını tespit eden Rus mafyası, başına 5 milyon dolar ödül koydu.
Aynı zamanda 1 Şubat 2013’te İstanbul’a 5-6 kişiden oluşan infaz timi gönderdi.
Kimdi bu Rövşan Canıyev?
Canıyev, 17 yaşındayken polis olan babası Azerbaycanlı suç çetelerinden biri tarafından öldürülen sıradan bir gençti.
1996’de babasının katilini mahkeme salonunda silahla vurarak ilk kez tutuklandı ve suç örgütleriyle de tanışmış oldu.
Rövşan Canıyev için Eylül 2013’te İtalyan hükümeti, uluslararası organize suç, gasp, rüşvet, kara para aklama ve resmî belgelerin tahrifatı suçlamalarıyla ilgili İnterpol araması çıkardı.
Bir yıl sonra İtalya kararı geri çekti.
17 Ağustos 2013’te Başakşehir’de Ali Gamidov adlı Azerbaycanlı iş insanı öldürüldü.
Gamidov ölmek üzereyken kadın arkadaşına Rövşan Canıyev’in ismini verdi.
Ancak Canıyev yakalanamadı.
Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna arasında silahlı saldırılara devam eden Canıyev için gün geçtikçe çember daralıyordu.
Tarihler 17 Ağustos 2016’yı gösteriyordu.
Beşiktaş’ta bir otelden çıkan Rövşan Canıyev’in aracı çapraz ateşe tutuldu.
Saldırı sonrası iki kişi silahlarıyla kaçarken olay yerinde 65 boş mermi kovanı bulundu.
Hastaneye kaldırılan Rövşan Canıyev vücuduna isabet eden beş kurşunla yaşamını yitirdi.
Böylece Rus mafyası Dede Hasan diye bilinen Kürt kökenli mafya lideri Aslan Usoyan’ın intikamı almıştı.
Cinayetten sonra İstanbul polisi 2017’de Bahçelievler’deki bir AVM’ye operasyon düzenledi.
Yeraltı dünyasında “Şirinler Gurubu” olarak bilinen Mehmet Sabri Şirin ve yanındakiler gözaltına alındı.
Gözaltına alınan ve aralarında Azerbeycanlıların da bulunduğu grubun Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov’a suikast hazırlığında olduğu iddia edildi.
Salifov’un kaldığı evi basmak üzere hazırlanan 11 kişilik ekibe de Rövşan Canıyev’in kardeşi Namık Canıyev’in liderlik ettiği belirlendi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2018 Ekim’inde Azerbaycan ile Rusya’da birçok olaya karıştığı ve Rövşan Canıyev’in öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu öne sürülen Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov’un İstanbul’da olduğu istihbaratı üzerine operasyon düzenledi.
Azerbaycan makamlarınca hakkında yakalama kararı verildiği belirtilen Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov düzenlenen operasyonda gözaltına alındı.
Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov Türkiye’den sınır dışı (deport) edilerek Azerbaycan’a gönderildi.
Biz dönelim Rövşan Canıyev’in öldürülmesinden sonra yaşananlara.
Canıyev’in cenazesi, araya giren “hatırı sayılır” insanların ricası üzerine Türkiye’de yaşayan Azerbaycan kökenli iş insanı Mubariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) özel uçağı ile doğduğu şehir olan Lenkeran’a götürüldü.
Mubariz Mansimov (Gurbanoğlu) aynı zamanda Hazar Lenkeran FK’nin de sahibiydi.
Rövşan Canıyev, Lenkeran’da büyük törenle defnedildi.
Ardından adına ağıtlar yazıldı, belgeseller çekildi.
Mubariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) bu hareketi “birilerinin” de dikkatini çekti.
Rus mafyası ile görüşen “birileri”, ticari hayatını bitirmek için çabaladıkları Mubariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) fiziksel yaşamı için de plan peşindeydiler.
Lotu Quli’nin rakibi Rövşan Canıyev’in cenazesi özel uçağı Lenkeran’a götüren Azerbaycanlı iş insanı Mubariz Mansimov’a duyduğu öfkeyi bilenler için fırsat doğmuştu.
Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov yeni bir “iş” düşmüştü.
Mubariz Mansimov’u (Gurbanoğlu) öldürmek.
Yanlış duymadınız.
Mubariz Mansimov’u (Gurbanoğlu) öldürme işi Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov’a verildi.
2018’in Ekim’inde Türkiye’de yakalandıktan sonra sınır dışı edilen Lotu Quli lakaplı Nadir Salifov’un Türkiye’ye girmesi “normal yollardan” mümkün değildi.
Şimdilerde Türkiye dışında yaşayan Sedat Peker, videolarının birinde Mübariz Mansimov’u öldürmesi için Salifov’un sınır dışı kararının kaldırılıp Türkiye’ye getirttiğini iddia etti.
Peker videosunda şu açıklamayı yaptı:
“Organize Şube polisini öldüren bu adamı deportu kaldırıp Türkiye’ye getirdi derin devletimizin başı. Niçin biliyor musunuz, Mübariz Mansimov’u öldürtmesi için. Mübariz yeri geri almak için uğraşıyor ya. Allah’a şükür o kötü olay olmadı. Mübariz de dik adam, diklendi. Sonra Guli’nin kardeşi Guli’yle konuştu, şey yapıldı. Guli ne oldu biliyor musunuz? Öldü! Aradı, ben dedi, Türkiye’ye gidiyorum. Türkiye’de biraz kalıp çıkmıştı. Gitme dedim, ben orada yokum, sıkıntı yaşayabilirsin. Dedi, ben güçlüyüm, Mehmet abiyle aram çok iyi, dedi. Geldi, haftası dolmadan öldürüldü…”
Sedat Peker’in iddiaları Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Sedat Peker’in iddialarını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na yazı önerge ile sordu.
Yeneroğlu’nun sorusuna tek satırlık yanıt geldi.
“Yabancıların sınır dışı işlemlerinin koordinasyonu, ülkemize giriş yasağı konulması ve şahıslar hakkında adli soruşturma yürütülmesi bakanlığım uhdesinde bulunmamaktadır…”
Sedat Peker’in açıklamaları ardından Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov’un Türkiye’ye girerek Mubariz Mansimov’u (Gurbanoğlu) öldürme planı üzerine yoğunlaştım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim.
Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov, Türkiye’ye “kaçak” yollarla ya da “sınır dışı kararı kaldırılarak” girmedi.
Elini kolunu sallayarak Azerbaycan resmi pasaportu ile girdi.
Gördüğünüz gibi yukarıdaki pasaport üzerinde Lotu Quli’nin kendi resmi olan Azerbaycan Devletinin resmi evrakı.
Tek fark, pasaporta Nadir Salifov yerine Nadir İsmayilov yazması.
Böyle olunca da Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov her iki ülke sınırında da hiçbir “engele takılmadan” Azerbaycan’dan Türkiye’ye eline kolunu sallayarak girdi.
2018 Haziran’ında verilen pasaport, 2018 Ekim’in de Türkiye’den sınır dışı edilen Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov’un “birilerince” çok önceden “tedbirinin” alındığını gösteriyor.
Bu da Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) düzenlenmesi planlanan suikastın sadece Türkiye’de değil, Azerbaycan, hatta Rusya’da bile “planlayıcıları” olduğunu gösteriyor.
Peki ne oldu da bu plan işlemedi?
Kaynaklarım, Sedat Peker’in Lotu Quli hakkında söylediği “Aradı, ben dedi, Türkiye’ye gidiyorum. Türkiye’de biraz kalıp çıkmıştı. Gitme dedim, ben orada yokum, sıkıntı yaşayabilirsin. Dedi, ben güçlüyüm, Mehmet abiyle aram çok iyi, dedi. Geldi, haftası dolmadan öldürüldü…” sözlerinin doğru olduğunu gösteriyor.
Türkiye’ye Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) suikast yapmak için giren Lotu Quli, başta Sedat Peker ve onun çevresi tarafından ikna edildi.
Mansimov’a suikast yapmak için gelen, bu fikrinden vaz geçmesinin üzerine de Lotu Quli, mafya dünyasının “kendi kurallarının” kurbanı oldu.
Antalya’da restoranda yemek yerken çocukluk arkadaşı ve koruması tarafından tabanca ile vurularak öldürüldü.
Böylece Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov bildikleriyle sır oldu.
Ulaşabildiğim kaynaklarımdan doğrulattırdığım bir bilgiyi daha sizlerle paylaşayım.
Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov’a Azerbaycan kökenli Türk vatandaşı Mubariz Mansimov’u (Gurbanoğlu) öldürmesi için teklif edilen para 25 milyon dolar.
Yanlış duymadınız tamı tamına 25 milyon ABD doları.
Suikastı önleyen en önemli isim ise Sedat Peker.
Yine çeşitli kaynaklardan doğrulattırdığım bir başka bilgiye göre ise Sedat Peker’in elinde Lotu Quli lakaplı Azerbaycanlı mafya lideri Nadir Salifov’un bu konuda yaptığı sesli/görüntülü açıklama/açıklamalar var.
Peker bu bilgileri açıklamak için “gününün” gelmesini bekliyor.
O gün ne zaman olur bilemiyorum.
Türkiye dışında yaşadığı ülkede tweet atmasına yasak getirdiklerini kendisi açıkladı.
Hatta son iddialarını Almanya’da yaşayan gazeteci Erk Acerer üzerinden yaptı.
Benden de Sedat Peker’e açık çağrı.
Özellikle Azerbaycan-Türkiye-Rusya üçgeninde Mubariz Mansimov’a (Gurbanoğlu) yapılanlar ve kendisinin de yakın arkadaşı AKP İzmir İl eski Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un yaşadıkları/ölümü konusundaki bilgileri aktarmak isterse satırlarım açık.