Mavi, beyaz ve kırmızı.
Şimdilik bu üç renk içinde sürüyor CHP'de rekabet.
Mahallelerde kurulu sandıklarda herkes delege olmak istiyor.
Rekabet iyidir, hareket getirir.
Hile hurda yoksa, siyasi ya da bürokratik güç kullanılmıyorsa.
Hatta partinin silkelenmesine bile yol açar.
***
İlçelerde delegeler seçildiğine göre şimdi sıra geldi kongrelere.
Önce Aralık ayının ortasından, Şubat ayının sonuna kadar sürecek ilçe kongreleri var.
Ardından da 2020 yılında Ocak ve Mart arasında il kongresi yapılacak.
Sonra Nisan'da ver elini kurultay.
***
CHP'nin bütün iç seçimleri tartışmalı geçer.
Rekabet hep vardır.
Çünkü bu CHP'yi bunca yıldır muhalefet olmasına rağmen ayakta tutan enzimdir.
Ne zaman merkezden atama yolu ile vekil, belediye başkanı, meclis üyesi gönderilir, işte o zaman parti tabanı kabuğuna çekilir.
En tehlikelisi de kabuğuna çekilen parti tabanıdır.
O siyasi partinin ömrü pek uzun sürmez.
***
Haftalardır “onun listesi” ya da “felancanın adamı” benzeri tartışmalar yaşanıyor.
Bence gayet doğal.
Mutlaka parti içinde gruplar, ekipler olacaktır.
Yoksa tek başınıza siyaset nasıl yapacaksınız?
***
Burada önemli olan, siyaseti ne için yapmaya karar verdiğinizdir.
Kendi ekeonomik ya da koltuk kavganız için mi, yoksa gerçekten partinin iktidar olması ve vatandaşların sorununa çözüm üretmek için mi?
Mahalle delegesinden, kurultay delegesine kadar aday olanların karar vermesi gereken budur.
***
Mahellede delege seçildiniz.
Belirleyebileceğiniz, ilçe yönetimi ve başkanı.
İlçede delege oldunuz, belirleyebileceğiniz il başkanı ve yönetimi.
İlde delege seçildiniz, belirleyebileceğiniz parti meclisi ve genel başkan.
İlk düğme yanlış iliklenirse, bu hırkanın önü kapanmaz.
Hırkanın önü kapanmaz ise hepimiz üşürüz.
***
Şu gerçeği de gözden kaçırmamak gerekir.
İlçe başkanı kim olursa olsun.
İl başkanı kim seçilirse seçilsin.
Kurultayda herkes Kemal Kılçdaroğlu'na oy verecek.
Sadece ona oy vermekle kalmayacak, onun işaret ettiği isimleri destekleyecek.
Aradan birkaç isim sıyrılabilir mi?
Elbette, her kurultayda olmuştur.
***
Sonuç olarak sert bir rekabet içinde de olsa, CHP'nin kendi iç seçim takvimi sürüyor.
Bu rekabet 2020 yılının Nisan ayı sonuna kadar da sürecek.
Peki ya sonrası?
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi gerilim, belli ki iktidarı da olası bir erken seçime doğru sürüklüyor.
Üstelik iktidar partisinden kopuşlar ve yeni partiler ortaya çıkmaya başlamışken.
CHP'lilerin sandığa giderken bir gün değil, bir yıl sonrasını da düşünmeleri gerekiyor.
Ama herşeye rağmen renklerin rekabeti güzel şey.