Eşrefi mahlukat olarak yaratılan insana bahşedilen ve onu diğer varlıklardan daha üstün ve şerefli kılan özellik akletme ve bunun sonucunda fikir üreterek, sorun çözme özelliğidir. İnsanoğlu aklettiği sürece sorunlarını çözmüş ve tekamülünü sürdürmüştür.
İslam düşünce ekollerinde akıl ve vahiy birbirinin tamamlayıcısı olarak görülmüş ve bu görüş en baskın fikir olarak öne çıkmıştır. Öyle ki bazı aklıevvellerin içtihat kapısını kapatmakla itham ettikleri Gazali bile aklı bir vahiy olarak görmektedir. Hal böyleyken İslam coğrafyasının içinde bulunduğu bu cinnet hali tam bir akıl tutulmasının eseridir. Müslümanlar ne zaman ki aklını bir yerlere ipotek edip, muhakeme yeteneklerini kaybetti işte o zaman her türlü toplumsal kaos içinde debelenip geri kalmışlardır...
Akıl, kişinin kendisine has kılınan bir nimettir. Bir başkasına ipotek edilmesi veya teslim edilmesi kişiyi insanlıktan çıkarıp, terbiyeli birer maymun haline dönüştürür. Bu nedenledir ki, aklını kullanıp karşılaştıkları sorunlara çözüm üretme zahmetine katlanmayan toplumlar, bir kurtarıcı Mesih/Mehdi inancına bel bağlayarak, kendilerince sorumluluk duygusundan kurtulma çabasına girişmişlerdir. Bu durumu "Mehdi, bizim tembelliğimizin adıdır" diyen büyük bilge Üstad Aliya İzzetbegoviç çok veciz bir şekilde tespit etmiştir.
Ülkemizi örnek verecek olursak, Cumhuriyetle birlikte Cumhuriyetin kulları haline dönüşenler, adeta skolastik bir anlayışla "Bizim düşünmemize gerek yok, Atamız bizim yerimize her şeyi düşünmüştür" savıyla Kemalizmi bir tarikat haline getirmiş ve kendileri mürit olmuşlardır. Ama süreç içinde Kemalizmin vardığı nokta ve dogma haline gelişi herkesin malumudur. Aynı şey tasavvufi veya değil diğer cemaatler içinde geçerlidir. Şeyhleri ve ablileri onlar adına her türlü kararı alıp onları düşünme zahmetinden kurtarmaktadır.
Bu bulaşıcı ve tehlikeli hastalıktan siyasi arena da payını almıştır. Günümüzde Ak Parti misyonunu bekleyen ve adeta zehirleyen en büyük tehlike de bu zihniyettin giderek artmış olmasıdır. Burada da fikir üretmeyip "Reis bizim adımıza en güzel fikirleri üretir" diyen asalak ve Erdoğan'ın sırtına kambur olarak yapışmış bir kesim bulunmaktadır. Bu ülkede değişim ve dönüşümün öncüsü olan bir hareket için en öldürücü darbe bu kesimden gelecektir. Tüm düşmanlarının birlikte veremeyecekleri zararı bu kesim verecek gibi görünüyor.
Ez cümle, sorumluluktan kaçmadan, aklımızı bir yerlere ipotek etmeden, kendimiz kullanma zahmetinde bulunmadıkça hiç birimiz için kurtuluş mümkün değildir vesselam...