Bunca propaganda ve bilgi kirliliğinin ardından, Anayasa değişikliği tasarısı referandumda kabul edildi. Önceki yazıda da belirttiğim gibi sonuç ne olursa olsun kıyamet kopmayacaktı ve kopmadı da. Bu sadece sistemi formatlama ve restorasyon oylamasıydı. Rejim tüm kurumlarıyla yerli yerinde duruyor. Bu kadar abartıya değmezdi ama neyse geçti gitti hayırlı olsun diyeceğiz artık...
Seçim analizine geçmeden hayır cephesinin amiral gemisi CHP liderinin seçimin ardından basın mensuplarından kaçarcasına yaptığı açıklama ve seçime şaibe bulaştırma iddialarına değinmek gerekiyor. Kılıçdaroğlu, YSK’nın 92 yılından beri emsal kararlar aldığı, mühürsüz zarfların sayılması kararını kasten çarpıtarak yenilgiye kılıf arama çabası içine girdi ama bu çaba onun liderliğini tartışmaya açmaktan kurtaramayacaktır. Bir tek seçim kazanamayan Kılıçdaroğlu için sular ısınmaya başladı gibi görünüyor…
Secim analizine gelince; kabul edelim ki bu konuda en sistemli çalışan ve sürekli anketler yaptıran parti Ak Parti’dir. Son virajda MHP’den yeterli desteğin gelmeyeceğini gördü. MHP Bahçeli’yi dinlemiyor ve çok parçalıydı. Devreye Başdanışman Şükrü Karatepe girdi ve kararsız Kürt oylarını EVET lehine çeviren açıklamayı yaptı. Sonuçta Ülkücüler MHP’yi dinlemezken, hendeklerde boğulan Kürtler de HDP ye prim vermediler ve EVET e yöneldiler. Bu aslında Kürtlerin birlik ve beraberliğe duydukları güveni göstermesi açısından güzel bir mesajdır. Bu arada bölgede HÜDAPAR’ın desteğini de inkar etmek haksızlık olur ki, Cumhurbaşkanı da teşekkür ederek bu hakkı teslim etmiş oldu. Özetle bu düğümü çözen Kürtler oldu ve bu yeni bir umut ve barış çabasının bir adımıdır. Umarım karşılıklı iyi niyetle bu sorun da çözülecektir İnşallah..
Sonuç oranıyla ilgili abesle iştigal yorumlara gelince; yurt dışı oylarının dağılımıyla yüzde 52 kabul oyu olduğu görülüyor. Bunu yetersiz bulmak ne ahlakı ne de yasal bir dayanak bulmaktan yoksun bir iddiadır. Bu bir müsabaka ise tek farklı galibiyet ya da 10 farklı galibiyetin getirisi aynıdır. Önemli olan alınan puandır. Mızıkçılık yapmanın anlamı yoktur.
Kendi adıma bu sonuçtan edindiğim izlenim, halk dedi ki “Yetmez ama Evet”, ama en kısa zamanda biraraya gelip herkesin kendini içinde bulacağı yeni bir toplumsal mutabakat metni hazırlayın ve darbe anayasasını tarihin çöplüğüne yollayın…
O günleri de görme ümidiyle…