Merhaba sevgili okur… Bu yazımda kısa bir anımsatma için birkaç yıl öncesine gidecek, sonra hızlıca konu ile bağlantılı olarak günümüze geri döneceğiz, ki bakalım neymiş, ne olmuş?
Sanırım 2020 yılında başlatılan “Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık” isimli kampanyanın birinci yıl anmasında (2021’de) sayın Cumhurbaşkanımızın eşi First Lady’imiz Emine Erdoğan’ın söylediği laf hatta bana göre ettiği gafı hatırlayanınız vardır. Hani şu “Porsiyonlarımızı küçültelim” önerisinden bahsediyorum
“Porsiyonlarımızı küçültelim, israftan kaçınalım” şeklinde yapılan halka seslenişi duyduğunuzda ne hissettiğinizi bilemiyorum fakat ben komik bularak kahkaha attığımı söyleyebilirim. Harika bir öneri idi değil mi?
“İsraftan kaçınalım” tavsiyesi tüm toplumlar için geçerli bir öneri olabilir tabi, fakat tavsiyeyi veren kişinin onu dikkate alabilmem hususunda kim olduğu benim için çok daha önemli. Açıkçası Hermes marka çanta ya da benzer minvalde ürünlerle kamera karşısında boy gösteren, saraylarda yaşayan kişinin çıkıp da akıl verircesine ve üstelik gerçeği görmezden gelerek ‘porsiyonları küçültün’ demesini pervasızca bulduğumu söylemekte de bir beis görmüyorum. Yaşadığı sarayın günlük gider maliyeti o dönemde 10 milyon TL olan (bugün 18 Milyon TL) kişinin yaptığı bu açıklamayı nasıl ciddiye alabilirdim bu da ayrı bir konu yani.
Peki, bu konuşmadan sonra bizler porsiyonları küçülttük mü? Nasıl ilerledik? Acaba buna zorunlu mu kaldık, biraz da bunu konuşalım.
Şimdi kabul etmek gerekir ki konu ekonomiye dayanıyor ve ben bir ekonomist değilim. Dolayısı ile taşıdığım sıradan vatandaş kimliğimle her zaman olduğu gibi yazıma devam edecek ve çok yönlü olsa da konu, beni ilgilendiren kısımları içerikte baz alacağım. “Bugün on tane yumurta, bir litre süt kaç lira olmuş?” diye sormayacağım, fakat bunları alım gücü olmayan ailelerin bu ve benzeri besin ürünlerini tüketemeyen çocuklarının içinde bulunduğu durumdan haberdar birisi olarak dilim döndüğünce izah etmeye çalışacağım. Özellikle de ‘okullarda açlıktan bayılan’ öğrencilere değineceğim.
Evet, ne demiştik “Açlıktan bayılan öğrenciler” …
Birkaç eğitmen arkadaşımla konu hakkında istişare ederken aslında durumun az çok farkında olduğum halde sanki ilk kez duymuşçasına yine yeniden şaşırıp, üzülmekten kendimi alamıyorum. Zira bu konuyu her konuşmamızda durumun vahametinin daha da arttığını görüyorum!
Sahi sizler de biliyor musunuz bu ülkede yıllardır açlıktan bayılan öğrencilerin olduğunu ve bu oranın son zamanlarda ciddi artış gösterdiğini? Beslenme saatinde öğretmenin öğrencisine niçin yiyecek getirmediğini sorduğunda, ‘evde yiyecek bir şey yoktu’ ya da ‘annem eve gelince yersin dedi, çantama bir şey koyamadı’ diye yanıt verdiğini. Hatta aç olduğu için derse katılamayanların olduğunu biliyor muydunuz? Veya sadece kuru bir parça ekmekle okula gelenleri? Kış günü ayaklarındaki incecik spor ayakkabılardan var mı haberiniz? Üstelik çalışmak için okulunu bırakmak zorunda kalan üniversite öğrencilerine hiç değinmeyeceğim dahi.
Bazı konuları yazmak ne kadar zor… Aslında yazmak değil de her zaman belirttiğim gibi izinli kelimelerle yazmaktır asıl zor olan. Can Yücel’in de ''Bana şiirlerinde küfretme diyorlar usulsüz,” diye başlayan şiirinde açıkladığı gibi yani. Neyse…
Burada bir diğer ve en önemli unsurlardan birisi de bildiğiniz üzre yetersiz beslenmenin yaratacağı kaçınılmaz ve ciddi sağlık sorunlarıdır aslında ve bu kimin ne kadar umurunda gerçekten bilmiyorum. Karbonhidrata verilen ağırlık diyabet hastalığından tutun da Guatr, Cücelik, Zekâ geriliği, Kalsiyum A ve D Vitamini eksiklikleri, Şişmanlık ve Obezite ve daha nice hastalıklara kapı aralıyor. Gelecek nesli hangi hastalıkların beklediğini düşünmekse oldukça korkutucu.
Yani sevgili okur gördüğünüz gibi yine pembe bulutlu, harika kelimelerle işlenmiş bir yazı ile çıkamadım karşınıza. Çok isterdim aslında fakat ütopyalar aldatır!
Bir sonraki yazıya dek esen kalın.
Porsiyon kucultme tavsiyesinde bulunmak yerine bir kac gun ekranda bir simitle kahvalti yapilsin bakin bu memlekette o zaman herkes yoneticilerine bakarak bosver porsiyon kucultmeyi, kendilerini ac birkirlar. Kalemine saglik. Kelamin eksik olmasin Gulcan kardesim.