Yatıyoruz, kalkıyoruz H/İç Güvenlik Paketi (!)
Yemiyoruz, içmiyoruz ve yüksek sesle konuşmuyoruz…
Ne olacak bizim bu H/İç Güvenlik Paketi (!)
Bu bir H/İç Güvenlik meselesidir. Sakın ha hafife almayın! Yoksa boşuna mı bu kadar gürültü, patırtı…
CHP’li vekil Musa Çam kaburgasından yaralandı. HDP’li vekil Ertuğrul Kürkçü kafasından. Başka bir CHP’li vekil Orhan Düzgün ise stenografların geçiş yaptığı merdivenlere itildi. Her geçen görüşmede, yaralıların çoğalması ihtimali yüksekle muhtemel!
Paketin bir H/İç Güvenlik Paketi olmasından ötürü AKP’li vekiller tüm güvenlik tedbirlerini alarak pakete söz söyleyenin önce sözünü kesiyor, sonra pataklıyor, tartaklıyor…
“Geçecek efendi geçecek… Bu H/İç Güvenlik Paketi öyle ya da böyle geçecek!” Bu telkinler arasında inanıyorum ki AKP’li vekillerden hiçbiri milleti ilgilendiren başka meselelerde böylesine canını dişine takarak çalışmamıştır.
Elleri, yumrukları acımamıştır…
H/İÇ GÜVENLİK PAKETİ geçerse ne olacak?
İşte size bazıları…
Memlekette işsizlik kalmayacak. Yoksulluk sınırı ve açlık sınırı ortadan kalkıp tam bir refah devleti olacağız. Bundan böyle kadın cinayetleri olmayacak. Enflasyon tarihe karışacak. İş güvenliği reformu yaşanıp, taşeron dâhil olmak üzere işçilerin tamamına hakları, hakkaniyetle verilecek. İnsan hakları, insanın hak ettiği mertebeye ulaştırılacak…
Kısacası; demokrasi derine, EN DERİNE taşınacak…
Tarih bunun gibi nice güvenlik paketlerinin nasıl ve ne hallerde çıkartıldığını yazıyor. En belirgin örneği Mart 1933’de çıkan Yetki Kanunlarıdır. Hitlerin diktatörlüğü Yetki Kanunlarının çıkartıldığı gün doğmuştu…
Bu gibi paketlerin muhteviyatında Hitlerin Almanya’sı, Mussolini’nin İtalya’sı, Franco’nun İspanya’sı yaşamaktadır…
Şimdi benim bu söylediklerimi abartılı bulanlar olacaktır ve hatta tedirgin olup korkanlar.
Korktunuz mu?
Sakın ha korkmayın…
Gelin sizlere bir fıkra anlatayım da keyfiniz yerine gelsin…
(Gazete dö Frans, 24 Mayıs 1797 de şu fıkrayı neşretmiştir.)
BONAPART VAR!
Kanunu Esasi ayın yirmi dördünde Paris’in her tarafında kaza ve nahiyelerde ilan edilmiş. Belediye memurlarından birisi belediye önünde toplanan kalabalık halka Anayasa’yı okuyormuş. Herkes iyi işitmek için o kadar telaş ediyormuş ki, hiç kimse okunan kanunun bir maddesini bile anlamıyormuş. Yaşlı bir kadın, yanında duran genç kadına yaklaşarak...
“Kızım, ben hiç bir şey işitmedim” demiş.
Genç kadın ise gülümseyerek “Ben ise bir kelimeyi bile atlamadan can kulağıyla dinledim” diye karşılık vermiş.
Yaşlı kadın bunun üzerine genç kadına şu soruyu sormuş.
“Öyleyse bana söyleyiniz: Kanuni Esaside ne var?”
Genç kadın, yaşlı kadının kulağına eğilerek “Napolyon Bonapart var!” demiş…
Kıssadan hisse!
Anlayana…