“Ben kızımın mezarına nasıl gideyim? Demeyecek mi, baba katillerimi neden bulamadın!”
Bu cümle bir babanın dilinden düşüyor ve yakıyor yürekleri.
Van gölünde cesedi bulunan, üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş, Türkiye'de kadın cinayetlerinin ne denli yaygın ve çözümsüz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Başta intihar olarak lanse edilse de kamuoyunun baskısıyla şu an cinayet olduğu yönünde gelişen bir süreç izliyor.
Evet, olayın başından itibaren intihar olduğu yönünde kamuoyuna bilgi verilmesi, aslına bakarsanız şüpheleri daha da artırdı diyebiliriz.
Örneğin: Polislerin olay yerine geç müdahale etmesi, delillerin yeterince korunamaması gibi durumlar, cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını düşündürüyor. Ki bu ülkede benzeri birçok cinayet yaşadık sistematik olarak örtbas edilmeye çalışılan. Peki, kimi/kimleri neden koruyorlar? Bu sorular sizin de aklınızı kurcalamıyor mu?
Neden bu ülkede adalet ya gecikiyor ya da gelmiyor? Yakın tarih olduğu için örnek vermek isterim, Narin Güran çocuğun başına gelenlerde de olduğu gibi... Kapsamlı soruşturma yapmak ne kadar zor olabilir?
Rojin’in ölümü, tüm kadınların kaybıdır. Bu olay, toplumsal bir sorunun ürünüdür ve bu sorunun çözümü için hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Sessiz kalmak, bu cinayetlere ortak olmaktır. Ülkemizde çok çabuk değişen ve hatta bile isteye değiştirilen gündem, bizlere bu ve benzeri cinayetleri unutturmamalı!
Rojin Kabaiş'in adaletini sağlamak için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Sosyal medyayı istediğimiz adalet için bir araç olarak kullanmaya, Rojin’in davasını gündemde tutmaya devam etmeliyiz. Rojin Kabaiş’in unutulmasına izin vermemeli, onun adına ve ailesi için sesimizi yükseltmeye devam etmeliyiz!
#RojinKabaiş #Adaletİstiyoruz #KadınCinayetlerineDurDe