Günlerin, gündemin, işlerin, güçlerin, hayatın çürütücü yorgunluğu ve olumsuzluklarından sıyrılmak, özellikle şu süreçte çok zor olsa da bizleri akıl sınırlarımızın üzerine çıkaran düşlerimizin değerini anlamak ve duygularımızı bilmediğimiz derinliklere ulaştırmak için bazı detaylara dikkatimizi vereceğiz bu köşede… Hayatın, edebiyatın samimiyetini ve sahiciliğini diri tutarak…
Gerçekten özgür olabilmemiz için; içimizde, bizi çağıran, bize rehberlik eden o özümüzdeki sese kulak vereceğiz hep birlikte… Yeri gelecek hatalarımızı konuşacağız, yanlış kararlarımızı, kendi içimizde kendimizi bağışlamanın güçlüklerini, özelikle yazın bu sıcak günlerinde yoğun tempoda çalışanlar için çalışmanın nasıl bir esaret olduğuna işaret edeceğiz bazen, hayatın gerçekleriyle yüzleşirken, kendi gölgemizle söyleşirken, kendi iç sesimizle hesaplaşacağız, kısacası hayata inat yalnız hissetmeyeceğiz.
Yalnızlık deyince aklıma geliveren dizelerin sahibi Hasan Ali Toptaş… Kendi yalnızlığından, unutulmuşluğundan, tenhalığından yola çıkarak bizi yakalayıverir. Kendisiyle çok barışık olmayan bir ozan portresi çizse de, kendisini kentli gibi hissetmeyen ve kentli gibi yaşamak istemeyen Hasan Ali’nin uçurumlar giyinen yalnızlıkları, bir rüzgar gibi bu dizelerle esip geçsin içimizden…
“Yalnızlık alıp karşına kendini,
Öteki kendinlerle konuşmaktır.
Bakışmaktır, öteki kendinlerle;
Dövüşmektir.
Kimi zaman da, öldürmektir
İçlerinden sana en çok benzeyeni,
benzemiyor diye.
Yalnızlık, öldürmektir.”
Ve şair devam eder;
“Üstelik Yalnızlıklar, şiir değilse nedir; kimse bilmiyor.
Ben ninemi yalnızlık sanmıştım bir keresinde.
Anlardım ki, insan bir başkasındaki kendini okur;
ve okunanlar yalnızlıktır.
Yalnızlık hadi gidelim'dir çoğu kez,
hadi n'olursun.”
Zaman zaman hepimiz söyleşiriz kendi yalnızlığımızla. Kendimizi ait hissetmediğimiz kentlerde ve olmak istemediğimiz yerlerde kaldıkça ya da kaldığımız yerlerde yabancılaştıkça; içimize döner, dünyayı, insanları, duyguları anlamaya çalışırız. İşte belki en çok o noktada, yalnızlığın ezeli olduğunu anladığımız o noktada kesişecek yollarımız siz değerli okurlarla… Şimdilik bu kısa merhabamı kabul buyurunuz, sizleri yeni yazılarımla bu köşede bekliyor olacağım, o zamana kadar ve tabii sonrasında gülümseyin hayata, her şeyin çok daha güzel olacağına inancınızı her gün tazeleyin.
Ayşegül TEZCAN
onağustosikibinonyedi
Bir sessiz çığlıktır içimdeki yanlızğı, gecelerin sabaha kavuşmayan sensizliğin sessizliği.. tarifsizdir , anlatımsız... duyanlar duyar sesi, o da kendim..
Mutlu bir rastlantı sonucu tanıdığım yüreği büyük insan. Uzunca bir aradan sonra sabırsızlıkla bekliyoruz yazılarınızı. Rasim ŞEN.
HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK. ASLA KİMSE YALNIZ DEĞİLDİR
Son zamanlarda okuduğum ruhuma en iyi gelen "merhaba" ydı. Hoşgeldin, iyiki geldin, iyi geldin...
Hayırlı Olsun.. Değerli yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz...
Hoş geldiniz....
Yüreğine sağlık çok güzel bir anlatım! Gelecek yazılarını bekliyorum.
Hoş geldin. Eminim ki, her satırı insan ve iyilik olan, yalnızlıkları sevgi ile buluşturan yazılar okuyacağız. Şimdiden teşekkürler...Selçuk Ertem
Hoş geldin. Eminim ki, içi insan kokan , yalnızlıkları sevgi ile buluşturan yazılar okuyacağız. Şimdiden teşekkürler..