Bu yılın Şubat'ında bir anne toprağa verdi gencecik kızını. Kızın adı Özgecan.
Bu yıl içinde kimi anne kimi evlat tam 271 kadın erkek şiddetinin mağduru oldu.
Bu yılın Şubat'ında, karlı bir gecede, genç bir adam cama vuran kartopu yüzünden sokak ortasında bıçaklandı. Son sözleri "keşke rüya olsa" oldu. Genç adamın adı Nuh Köklü'.
Bu yılın Şubat'ında bu toprakların en büyük yazarını sonsuzluğa uğurladık. Adı Yaşar Kemal.
Bu yılın Mart'ında hepimizi "makul şüpheli" haline getirerek polis marifetiyle zaptı-rapt altına alacak olan İç Güvenlik Yasası 199 kabul 32 red oyuyla meclisten geçti...
Bu yılın "1 Mayıs işçi bayramı" kutla(yama)ma törenleri sırasında "iç güvenlik yasası" hükümleri uyarınca 339 kişi gözaltına alındı. Sadece İstanbul'da gözaltında bulunan 235 kişiden 4'ü tutuklandı.
Bu yılın 5 Haziran’ında yani genel seçimden iki gün önce bir meydanda bir mitingdeki patlamada 4 insan öldü 200 den fazla insan yaralandı. Meydan İstasyon Meydanı, kentin adı Diyarbakır...
Bu yılın 7 Haziran’ında genel seçim yaptık biz. AKP % 40.8 le 258 milletvekilinde kalınca sonuçtan mutsuz olanlar "yeniden seçim" demeye başladılar. Hatta "biz doğru seçmeyi öğrenene kadar seçim" yapacaklarını söylediler.
Bu arada CHP kurmayları tam 32 gün boyunca AKP ile yaptıkları "koalisyon görüşmeleri"nde kendilerine "koalisyon" teklif edilmediğini Genel Başkanları aracılığıyla halkımıza ilettiler.
Sonra, oluk oluk kan akmaya başladı. Anlamadık...
Bu yılın Temmuz’unda, Kobane'ye yardım götürmek üzere yola çıkan gençler, havaya uçuruldu. Kentin adı Urfa, 32 canın öldüğü yer Suruç. "İşid" dediler... Galiba işid'emedik.
Bu yılın Ağustos'unda bakanlardan biri "şehit olmak istiyorum" dedi. Biz güldük geçtik. Bir asker isyan etti.
Bu yılın Ağustos'unda o askerin kardeşi PKK saldırısında şehit olmuştu. O Yarbay, şehidinin cenazesinde isyan etti. ''Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ’Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok'' deyince hakkında soruşturma açıldı. Şehit yüzbaşının adı Ali Alkan, Yarbay ağabeyin adı Mehmet Alkan.
Bu yılın Eylül ayı başında, pis bir savaşın masum kurbanının minicik cesedi karaya vurdu. Adı Aylan. Başkaları takip etti onu, bu yıl çok çocuk cesedi karaya vurdu Ege'de saymalara utandım. Ve daha bir kaç gün önce bir anne bindikleri bot batarsa saçları yüzünden boğulmasın diye kızının saçlarını kesti, pembe kurdeleli bir saç örgüsü bulundu sahilde.
Yine bu yılın Eylül’ünde Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Anlayamadık. Silahlar patladı. Evler basıldı. İnsanlar öldü. Kan kokusu sardı sokakları. Ve bir anne ölen kızını kokmasın diye buzdolabında sakladı. Kızın adı Cemile.
Bir yandan gencecik askerler şehit oluyor, bir yandan çoluk çocuk yaşlı kan revan içinde Güneydoğu kentleri ateş altında. Buradan bakınca kim haklı, kim suçlu, kim terörist kim kim kim!.. Anlayamadık!
Bu yılın 10 Ekim’inde "Barış" demek için toplananlar katledildi... Ve dünyada ilk kez, "halay bombalandı" Ankara'nın Tren Garı kavşağında... 3 saniye arayla 2 bomba patladı ya. Herhalde yine dünyada ilk kez ambulanslardan önce polis meydana ulaştı. Sağ kalanların üstüne gaz attı, tazyikli su sıktı vs... 102 can gitti, bir o kadar da yaralı.
Bu yılın 1 Kasım’ında yine seçim yaptık biz. 6 ay önceki seçimlerde istediğini yüzde 41 de kalan AKP bu seçimde yüzde 49 buçuk oyla 317 milletvekili aldı. Artık kan durur dedik. Bir oh çektik içimiz rahatladı.
Yine bu yılın24 Kasım'ında bir Rus uçağı düşürüldü. Yetkililer sınırı ihlal etti dediler. Putin çok kızdı "gazınızı da keserim turistlerimi de göremezsiniz" dedi. Biz izlediğimiz kadarıyla, birileri onun gazını almazsa kış daha soğuk geçecek bunu anladık.
Bu yılın26 Kasım’ında iki gazeteci silah taşıyan tırları haber yaptıkları için tutuklandılar. Çok şaşırmadık son 7 yıldır örneklerini görmüştük. Gazetecilerin adı Can Dündar, Erdem Gül.
Yine bu yılın kasımında Diyarbakır Baro Başkanı tam da "silahlar sussun, kan dursun" derken öldürüldü. Adı Tahir Elçi.
Bu yılın son dört ayında Güneydoğuda 4 ayda 52 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokaklar kan gölüne yaşam alanları harabeye döndü.
Bu yılın Aralık ayında yine Cizre'de ilan edilecek sokağa çıkma yasağı öncesinde öğretmenler "Meslek içi eğitim" için memleketlerine çağırıldılar. Öğrenciler "yok" yazdı kenti terk eden öğretmenlerini.
Bu yılın Aralık ayında, hatta bir kaç gün önce Cizre'de 3 aylık bir bebek evinin bahçesinde vuruldu. Dedesi de onu hastaneye götürmeye çalışırken sokakta... Çünkü sokağa çıkmak yasaktı. Bebeğin adı Miray, dedenin adı Ramazan.
Yine bu yılın Aralık ayında yine Cizre'de gencecik askerler şehit düştü. Sonuncunun adı Necati.
Bu yılın bütün aylarında insanlar öldürüldü, ne çok öldüler sayamadım bütün adları. En çok da çocuklar öldü. Dağlar, kentler, sokaklar, evler kan koktu, çocuk katili oldu denizler ...
Haydi şimdi iyi dilekler dileyin. Yeni yılınız kutlu olsun.