Topu topu iki aya sığan ve ülkenin kaderini değiştirdiği tartışılmaz, baş döndüren bir seçim süreci yaşadık.
Kimse adil bir yarış olduğunu söyleyemez. AKP ve Erdoğan'ın iktidarda olmanın bütün nimetlerinden sonuna kadar yararlandığı doğrudur.
Seçim süreci boyunca içimize işleyen, "hile yapacaklar" endişesi oy sayım işlemine geçildiği andan itibaren zirveye ulaştı.
Milyonlarca oyun sahibi ve takipçisi olan muhalif seçmen, 24 Haziran gecesi seçimlerde hile yapıldığını düşünüyor. Ama kanıtlayamıyor, çözüm bulamıyor, sonuca inanmak istemiyor.
Milyonlarca kırgın, öfkeli ve mutsuz insan kendi dünya görüşleri için bu sistemin içinde bütün seçeneklerin tükendiğini düşünüyor.
Seçim kampanyaları boyunca sonuçların maniple edileceğini, ancak sandıklara sahip çıkılırsa kazanılacağını yineleyen muhalefet partisi CHP yetkililerinin ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin yanıtlaması gereken sorular var.
Herkesten önce sonuç alacağız diyerek son derece iddialı olduğunuz Adil Seçim Platformu niye çalıştırılamadı? Saldırıya mı uğradı, yoksa teknik olarak yetersiz miydi?
AA verilerine göre; AKP ve Erdoğan'ın açık ara önde olduğu, sokaklarda kutlamaların başladığı saatlerde basın toplantısı düzenleyerek "Kimse erkenden davul zurna çalmasın, ikinci tur kesin öndeyiz” diyen Bülent Tezcan, Tuncay Özkan, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve diğer partililer gözümüze baka baka yalan mı söylediniz?
Adil Seçim ve CHP seçim sistemine tüm ıslak imzalı tutanaklar girilerek sonuçlar hesapladınız mı?
Hesapladıysanız elde ettiğiniz sonuçları niye paylaşmadınız?
Ve Sayın Muharrem İnce;
49 günlük seçim kampanyanız boyunca bitmez tükenmez enerjiniz, tespitleriniz vaatleriniz söylemleriniz, hazır cevaplığınız ve esprilerinizle bu baskın seçimin güven veren, gülen yüzü oldunuz. Meydanları hınca hınç dolduran bir ilgi ve sempati kazandınız. Umudunu yitirme noktasında olan muhalif seçmene umut oldunuz ışık oldunuz.
Ancak;
Dün gece İsmail Küçükkaya'ya mesaj atacağınıza; "@vekilince bitti demeden bitmez" diyerek bir şey demeniz için size nerdeyse yalvaran twitterdaki milyonlarca takipçinize bir kaç tweetle bir açıklama yapamaz mıydınız? Sizden yapmanızı beklediği açıklama gelmeyince kaçırıldığınız, tutuklandığınız, eşinizle tehdit edildiğiniz gibi komplo teorilerine inanacak hale gelmelerinde sessiz kalışınızın etkisi sizce yüzde kaçtır?
Basın toplantınızda, "Sonucu değiştirecek kadar oy çalmış olamazlar" dediniz. Yani biz anlamadık, hile var mı yok mu? Nerde ne kadar oyumuz çalındı, bilgi verecek misiniz?
Son olarak, siz ve CHP, "Aman ha! Sandıkları bırakmayın, oylarınıza sahip çıkın" dediğiniz için, sandık başlarında, seçim kurulları önünde her türlü baskıya direnen, parti yetkililerinizin, "Demokrasinin gereği, tahriklere kapılmayın" diyerek “Boşuna çabaladınız” anlamına gelecek bir açıklamayla, sizin de sessiz kalarak evlerine gönderdiğiniz insanların bir dahaki seçimde sandık başında bu kadar kalabalık inançlı ve duyarlı olmaları konusunda ikna edebilecek misiniz?
Her şeye rağmen bu halk size bir misyon yükledi...
Gerçekten milyonların önünde yürüyecek misiniz?