Son günlerde ülke gündeminin ilk maddeleri arasında yer alan "Cumhurbaşkanının diploması sorunsalı" açık ara liderliğini koruyor.
Milli onur sorunu olması gerekirken milli geyik konusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diploması son olarak Alman TV kanallarında Ti'ye alınmış olması ve her şeye höt höt eden bir kısım yandaşların bile şu adı var kendi yok diploma konusunda kıvıracak alan bulamıyor hale gelmesi sinirlerini aldırmış ya da beyni uyuşmuş necip milletimiz eğlendiriyor.
Açıkçası hiç kimse kendine ait diplomanın bu derece polemik konusu olmasına izin vermez. Eğer gerçekten öyle bir diploma varsa şak diye ortaya çıkarır ve bütün TV kanallarından canlı yayınla bütün dünyaya duyurur, "İşte diplomamız, biz bu yola kefenimizi giydik te çıktık, üniversite bitirmeyi sizden öğrenecek değiliz" falan derdi.
Bu ülke ne çektiyse yetkin ve ehil olmayan kişilerin hak etmedikleri makamlara taşınıp, keyfi uygulamalarını dayatmasından çekti, çekiyor ve çekecek gibi görünüyor.
Her dönemin iktidar sahibi olanları çevresinde konuşlanan dalkavuklar sayesinde "mükemmel, muhteşem, yeri doldurulması imkansız" sandıklarından, her türlü keyfiyeti kendilerinde hak görüyorlar.
Necip halkımız da değiştirmeye gücünün yetmediği keyfiyetin finaline doğru adım adım sürüklendiğinin farkında ya da değil. Olup biteni kendince makaraya sararak her gün daralan hayat sarmalını eğlenceli hale getiriyor.
Bu kanıksamışlık halini bir ucundan dürtükleyen genç sesler duyulur oldu son iki haftadır. Özlediğimiz sesler. Hani hep duyarsız, umursamaz, gününü gün eden, sorumsuz internet çağı çocuğu diye adamdan saymadığımız liseli gençlikten art arda gelen naif eylemler, son derece aklı başında, taşı gediğine koyan, her şeyi görüp bildiklerine ve gereğini yapmaya hazır olduklarına ilişkin art arda patlayan bildiriler, gözlerimiz yaşartan kararlılık mesajları çığ gibi büyüyor.
Gençler, adı üzerinde delikanlı... Gezi döneminde olduğu gibi yine bizi utandırdılar. Bunu hep yapıyorlar, yine yapacaklar. Tam gaz içine doğru sürüklendiğimiz karanlığın en çok onların yaşama biçimini tehdit ettiğinin farkındalar...
Bir diploma ve diploma töreni tartışmasıdır sürüyor, daha da sürecektir.
Diplomasının varlığından yokluğundan emin olmadığımız birileri saltanatını ilan etme yolunda, engel saydığı, Cumhuriyetin temel değerlerini, bütün kurumlarını yok ederek kıra döke ilerlerken, hayat yolunun henüz başında ilk Lise diplomasına yeni kavuşan ya da kavuşacak olanlar "karanlığa sırtımızı döneceğiz, ışığa yürüyeceğiz" diye önüne dikiliyorlar.
Umut oluyorlar, ışık oluyorlar, ses olup uyarıyorlar...
Ve biliyoruz...
Geleceği şaibeli diplomalarla adı anılanlar değil "karanlığa sırtımızı dönüyoruz" diyenler şekillendirecek...