Malumunuz, 8 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Günü"... Tarihçesi özetle şöyle ki;
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi...
1910 yılında Kopenhag (Danimarka)da yapılan "Uluslarası Sosyalist Kadınlar Konferansı"nda bu acı dolu direnişin yıldönümü kadınlara ithaf edildi. Bir kutlama değil aslında, kadın direnişi tarihine bir mim koyma...
Ama dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de kutlama olarak değerlendiriliyor, kutlanıyor, kutlanacak...
Bir dönem kadın hakları konusunu, türbanla üniversiteye ya da kamu kurumlarında işe girme olayına indirgeyenler 13 yıldır iktidardalar, türban konusu dışında hiç bir yaraya ilaç olmuşlukları yok...
Şimdi biz neyi kutluyoruz diye bakıyorum, özellikle son yıllarda görünen ahvalimiz şudur ki;
Kadınlar sadece kadın oldukları için ayrımcılığa uğruyor. İş ve eğitim olanaklarının dışında tutuluyor.
Türkiye'de 20 milyon kadın iş gücü dışında bırakılıyor. Biliniyor ki eğitimli ve ayakları üstünde duran kadın güçlü kadındır. Ama bilirsiniz bu ülkede kadına yakıştırılan bir sıfattır "eksik etek". Yani kadın ne kadar az bilir ne kadar az kazanırsa o kadar iyi...
Örneğin, Türkiye'de kadının parlamentoda temsil oranı üzde 14.9
1381 belediye başkanının sadece 2.9 u kadın.
Üst düzey yönetici kadroların sadece 9.2 si kadın
Yargıda hakimlerin yüzde 19.5 i sacıların yüzde 6.6 sı kadın.
Örnekler çoğaltılabilir.
Ve ne yazık ki bu ülkede kadın;
Güldüğü için, makyaj yaptığı için, gece sokağa çıktığı için, mini etek giydiği için, hatta minibüsteki son yolcu olduğu için, tecavüze uğrayabiliyor.
Şiddet gördüğü eşinden boşanmak istediği için, sevmediği birinin aşkına karşılık vermediği için, cinsel ilişkiyi reddettiği için, yemeği yaktığı için ya da ailenin namusuna leke getirdiği için öldürülebiliyor...
Ve tecavüz eden, öldüren, eziyet eden kişi hasbelkader yargı önüne çıkarıldıysa " kravat taktı, saygılı davrandı" gibi nedenlerle ceza indirimi alabiliyor.
Ha unutmadan;
Bütün bunlar olurken, il ilçe belediyeleri, sivil toplum örgütleri, dernekler tarafından çeşitli organizasyonlarla, balonlu çiçekli müzikli 8 mart kutlamaları yapılıyor.
Herşeyi alınır satılır hale getirmeyi başaran ünlü mağazalarda 8 Mart şerefine sadece kadınlara özel indirim kampanyaları yapıp karına kar ekliyor..!
9 Mart sabahı itibarıyla hayat kaldığı yerden devam ediyor...