Soru: , “Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşürür mü?”
Yanıt: “Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur. Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haram oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir."
Bu iğrenç soruyu soran muhtemelen öz kızına hallenmeye niyet etmiş bir "baba"! İğrenç tecavüzüne dini bir kılıf arıyor.
Bu iğrenç soru sayfasına düştüğü anda suç duyurusu yapmak yerine yukarıda okuduğunuz yanıtı veren de, Din İşleri Yüksek Kurulu Dini bilgilendirme Platformu’nun inanç, ibadet, ahlak ve sosyal hayat ile ilgili güncel fetva sitesi...
Sosyal medyada kıyamet kopunca Diyanet'in yaptığı açıklama özetle; " kendini vatandaş yerine koyanların sordukları sorularda fetva hattını kelime oyunlarıyla tuzağa düşürdükleri ve aldıkları yanıtları da tahrif edip yaydıkları" şeklinde. Hiç yanlış anladığımı sanmıyorum yani "biz bu tür sorulara yanıt vermiyoruz" demiyorlar "kelime oyunlarıyla kandırıldık" diyorlar. Bu "kandırıldık" savunmasını son yıllarda ne çok duyduk ve hep aynı kesimin temsilcilerinden...
Dinin öncelikle öğretmesi gereken;
Sizin ya da başkasının çocuğu hiç farketmez, çocuklara şehvetle değil sevgiyle bakmaktır.
Cizre'de Silopi'de öldürülen, Ege sahillerine cesetleri vuran çocuklara ilişkin tek bir söz etmeyen diyanet 9 yaşından büyük kız çocuklarınızı istismar edebilirsiniz diyor.
Hayatımın hiç bir döneminde çocuk ve kadın tacizi ve cinsel saldırıyı savunmaya yönelik böylesine ahlaksızca mazur gösterecek bahaneler ve dini kisveler uydurulduğuna tanık olmadım.
Oluşturulmaya çalışılan bu iğrenç algı biçimi bu halkın geleneğini, insani değerlerini ve kültürünü yok etme çabasıdır. Toplum "din" diye diye bir lağım çukuruna itiliyor. Din de, ahlak da insanlık da yerlerde...
Normal algısı yaratılıp alışmaya zorlandığımız "dini kurallara uygun!" diye yutturulmaya çalışılan yaşama biçimi bu. Ve dini kılıf uydurulan her ahlaksızlık insanları dinden uzaklaştırıyor.
Diyeceğim şudur ki;
Bu ülke sizin babanızın çiftliği, vatandaş çiftliğinizin marabası değil. Vicdani ve insani değerlerimizin ayarlarıyla istediğiniz gibi oynayamazsınız.
Din de sizin babanızın malı değildir, işinize geldiği gibi fetvalar verip kurallar uydurarak inancımızı çürütemezsiniz. .
Din adamlarının görevi dünya insanlarına barış, sevgi ve iyi insan olmayı öğretmektir, Bunu yapamıyorsanız, terkedin işgal ettiğiniz kurumları, çıkın gidin hayatımızdan.
Sizin sapkın inancınızın kirli ellerinin çocuk bedenlerinde dolaşmasına hiç tahammülü yok insanlığın!