Cumhuriyetin kurucusu o büyük insan demiş ki;
"Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir. Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur."
Yani seçimlerinizi doğru yaparsanız, gelişmenin ilerlemenin önünde kimse duramaz. Kimsenin kulu kölesi olmadan, yandaşlık, yalakalık dalkavukluk yapmadan yaşayın.
ve demiş ki;
"Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz."
Düşünce özgürlüğüne saygı duyun.
ve hatta demiş ki;
"Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister."
Özgürlüğün değerini ve anlamını bilen, bu anlayışla yaşayan nesiller yaratın.
ve yine demiş ki;
"Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister."
Düşünmekten korkmayın, öğrenin, sağlam durun ki size bıraktığımız özgürlüğünüzü koruyun.
ve hatta yine demiş ki;
"Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz."
Gelecek sizin, size sunduğumuz yaşam biçimini daha da ileri taşıyın.
ve demiş ki;
"Benim nâçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır. Fakat, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
10 Kasım 1938, o Türkiye Cumhuriyeti'nde aydınlanma devri bitti. Dediği gibi toprak oldu bedeni.
O büyük insan toprak olduktan sonra, kurduğu cumhuriyet iki darbe, bir muhtıra, bir post modern darbe, bir e-muhtıra, beş de başarısız darbe girişimi yaşandı. Ki sonuncusu geçtiğimiz 15 Temmuz'da olup, şu anda süregelen durum artçı sarsıntıları gibi görünse de el değiştiren darbe girişimi hala ve tam gaz devam etmekte.
Kurduğu Cumhuriyet'in 93. yıldönümünü yaşarken,bilgi, birikim ve özgür düşünceden ne kadar uzak yetiştirildiğimiz, onu ne kadar anlamadığımız, şekilci sloganlardan öteye geçmeyen "Atam izindeyiz" samimiyetsizliğine saklanıp olmamızı istediği yerden ne kadar uzak düştüğümüz ortada.
O büyük adam ve o muhteşem kadrolar nasıl sağlam temeller atmışsa bize rağmen hala direnen Cumhuriyet'in bayramını bizler yine şeklen kutlayacağız.
Tabi ki, sudan bahanelerle tören iptali yaşanmazsa. Devletin başındakiler de şayet "hasta" olmazlarsa bu törenlere katılacaklar ve parti liderleri iri iri laflar edip yine "Atam izindeyiz" diyerek cumhuriyete sahip çıkmış olmanın huzurunu yaşayacak(!).
Halk, yani biz... Her zaman olduğu gibi "gelen ağam giden paşam" hangisi işimize geliyorsa onu alkışlayacağız...
ve yine o büyük adam demiş ki;
"Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."
Bağnazlıktan ve cehaletten maraz doğar… Aklınızı kullanın. Aklın ve bilimin yolunda olun. (olduk mu?!)
Ve demiş ki;
Cumhuriyet fazilettir!
Yani erdeminizi koruyun ki kutlayacak yüzünüz olsun...