• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • İZMİR
  • GÜNDEM
  • SİYASET
  • ASAYİŞ
  • SPOR
  • EKONOMİ
  • VİDEO HABER
  • Köşe Yazarları
  • SAĞLIK KÜLTÜR-SANAT EĞİTİM MAGAZİN
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Sgül Ç
  3. NOSTALJİK YAZI
Yayınlanma: 17 Ekim 2019 - 11:51

NOSTALJİK YAZI

17 Ekim 2019 - 11:51
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
NOSTALJİK YAZI
Sgül Ç

Aklımız fena halde karışık. İnsanlar içinde mutsuz, yalnızlaşınca huysuz, hani o tünelin ucunda olduğu söylenip de bir türlü görünmeyen ışığı beklemekten çoktan vazgeçtik, umut yorgunuyuz.

Kimle konuşsam haber izlemediğini, gündem takip etmediğini, ruh sağlığını korumak için olan bitenden haberdar olmak istemediğini söylüyor.  Ama herkesin her şeyden haberi  var. Çünkü hiç kimse anbean tüm gelişmeleri takip edebildiği iletişim araçlarından bir saniye bile uzak kalamıyor.

 Bu aşırı merak ve öğrendiğinden hoşnut olmama hali, sadece dünyanın ve ülkemizin sıcak gündemiyle ilgili değil, tüm insani ilişkiler için böyle.

Ortak şikayet konuları üç aşağı beş yukarı aynı yerde toplanıyor. İnsanlık çürüdü, toplum bozuldu, bize öğretilen “güzel ahlak” çöktü, değerlerimiz değersizleştirildi diyoruz, şikâyet ettiğimiz o toplumun bireyi değilmişiz gibi.

 Şikayet ettiğimiz çoğu şeyin kendimizde de olduğundan zerre kuşkulanmadan, zamanı ortamı ve koşulları suçlayıp her yere cuk oturan şu cümleyi kuruyoruz “Hey gidi günler hey! eskiden böyle miydi?”

Son beş yılda yapılan sosyal araştırmalarda yüzdesi en çok artan konu “geçmişe duyulan özlem” miş. “Eskiden insanlar daha erdemli daha ahlaklı” diyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor.

Peki biz o erdemli insanların büyütüp yetiştirdiği insanlar değil miyiz? Evet.

O halde kendi çağımızdan niye bu kadar şikayetçiyiz? Velev ki şikayetçiyiz niye kendimizden başlayarak değişmeyi ve değiştirmeyi denemiyoruz?

Eskiden nasıldı peki? Geçmiş deyince aklımıza ne geliyor da “ hey gidi günler” diye iç çekiyoruz?

Eskiden her mahallede her türlü dedikodu yapan komşu teyzeler vardı. Şimdi her kanalda dedikodu üreten magazin programları…

Eskiden süte su karıştıran sütçüler vardı, şimdi peynire margarin karıştıran süt ürünleri fabrikaları…

Eskiden eti kalın kağıtlara sarıp etin gramından çalan, gizli yerlerde kesilen at eşek etinden  sucuk yapıp satan kasaplar vardı. Sucuk, sosis gibi ürünlere ‘nallı kuzu etinden’ esprisi yapılırdı. Şimdi de kemiği bile un ufak edip ürününe karıştıran kombine et tesisleri…

Eskiden zeytinyağına pamuk yağı karıştıran metal güğümlü yağcılar vardı. Şimdi ne içerdiği anlaşılamayan şeyleri zeytinyağı diye pazarlayan anlı şanlı yağ fabrikaları…

Eskiden pirince bulgura taş karıştıran mahalle bakkalları vardı, şimdi tarihi geçmiş ürün kakalayan market zincirleri…

Eskiden ‘hatırlı müşterilerine tezgah altında ‘özel fiyatlı özel ürünler’ saklayan karaborsacı esnaf vardı, şimdi ‘trend’ ürünlere özel kampanyalar yapan AVM’ler dolusu marka zincirleri…

Eskiden kavga ettiği komşusunu terörist diye ihbar eden ‘sayın muhbir vatandaş’lar vardı. Şimdi kumpas davalarında gizli tanıklar…

 

Eskiden ayakkabısının altındaki deliği seçmenine gösterip oy toplayan politikacılar vardı. Şimdi parmağındaki alyansı gösterip “bütün servetim bu” diye gelip saraylar yaptıranlar...

Örnekler çoğaltılabilir. Şöyle bir bakınca pek de bir şey değişmemiş aslında.  Hani şahtık şahbaz olmuşuz o kadar…

O halde bize “hey gibi günler dedirten nedir? Neden geçmişe bu kadar özlem duyuyoruz?

Geçmiş; kötü anılarını silip güzel yanlarını hatırlayabildiğimiz için güzel.

Sararmış bir mektup, radyoda aranan şarkı, deli divane ezberlenen şiirden iki dize,  cepteki mendil, artık evlerde  pişmeyen yemeğin akılda kalan tadı, tanınıp sevilmiş sesler, yüzler…  Yani, ilerde hatırlamak üzere zihnimize kazıdığımız anılar bizi geçmişe sıkı sıkı bağlayan…

Soğukta üşüdüğümüzü altı delik ayakkabımızı değil, yanan sobanın sıcaklığını hatırlamayı seçiyoruz. Yakınlarımızdan haber almak için uzun beklemeleri değil, gelen mektuplara sevincimizi, yoksul sofralarımızı değil, komşu teyzeden gelen bir kap çorbayı hatırlıyoruz…

Geçmiş;  gelecekten umudunu kesenlerin sığındığı ev…

Geçmiş; bir daha geri gelmeyeceğini bildiğimiz için güzel…

Bir nefesle geldik ve bir nefesle gideceğiz bu dünyadan. O iki nefes arasında insan olabilmeyi başarmak gerek…

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • BAŞKAN VE BAŞKAN - 11 Haziran 2025
  • TARİHE GEÇMEK-TARİH OLMAK - 08 Eylül 2024
  • DERT SÖYLETİR - 04 Eylül 2024
  • KURT YA DA YURT OLMAK MESELESİ - 08 Ağustos 2024
  • İNCE'DEN - 02 Ağustos 2020
  • BİLİYORUZ Kİ SON DEĞİL! - 21 Temmuz 2020
  • NORMAL-ANORMAL - 07 Temmuz 2020
  • İNSAN ÖMRÜ DEDİĞİN - 10 Haziran 2020
  • SALGIN- DEĞİŞİM - 03 Mayıs 2020
  • YA SONRA? - 09 Nisan 2020
  • DUR EMRİ! - 25 Mart 2020
  • KADINLAR VAR - 07 Mart 2020
  • DİP DALGASI - 26 Ocak 2020
  • ÇOK AĞIR… - 05 Ocak 2020
  • TAKVİM DEĞİŞİRKEN - 17 Aralık 2019
  • SİYASET ÜZERİNE - 04 Kasım 2019
  • HANGİ BAYRAM?! - 28 Ekim 2019
  • EYLÜL MESELESİ - 07 Eylül 2019
  • TARTIŞ'MA - 11 Haziran 2019
  • 100. yıl - 16 Mayıs 2019
  • 1
  • 2
  • 3
Köşe Yazarları
BAŞKAN VE BAŞKAN
Sgül Ç
BAŞKAN VE BAŞKAN
MESELE SADECE SEÇİM REKABETİ DEĞİL
Selma NALBANTOĞLU
MESELE SADECE SEÇİM REKABETİ DEĞİL
Cem Şeker
Cem Şeker
Emekli Kooperatifi
Gülcan Pandora
Gülcan Pandora
Deprem Felaketinin Gölgesinde: Fırsatçılık ve Vurdumduymazlık
Adem NAKÇI
Adem NAKÇI
CHP'nin "Hal-i pür melali"
Acil İlçe Başkanı Aranıyor!..
Delinin Zoru
Acil İlçe Başkanı Aranıyor!..
Ayıbını hüner sanan Başkan(!)
İZMİR KAZANI
Ayıbını hüner sanan Başkan(!)
'Profesyonel Başkanlık' dönemi
12. Katın Gözcüsü
'Profesyonel Başkanlık' dönemi
HADİ UTANMADAN  KUTLAYALIM  ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNÜ
Filiz BAHÇIVAN
HADİ UTANMADAN  KUTLAYALIM  ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNÜ
OMG: OH MY GOD! 2
Nüans
OMG: OH MY GOD! 2
Işıldamak Gerek…
Ayşegül Tezcan
Işıldamak Gerek…
SONUÇ ASLINDA NE OLDU ?
Kemal ERİM
SONUÇ ASLINDA NE OLDU ?
Çok Okunan Haberler
Demirören’den 7 yılda 890 milyon dolar tahsil etti
Demirören’den 7 yılda 890 milyon dolar tahsil etti
Spotify Türkiye'den çekilebilir
Spotify Türkiye'den çekilebilir
AK Parti’de fırtına öncesi sessizlik: Kabine yeniden şekilleniyor: 'Son 48 saatin bombaları'
AK Parti’de fırtına öncesi sessizlik: Kabine yeniden şekilleniyor:...
Ana Sayfa
İZMİR
GÜNDEM
SİYASET
ASAYİŞ
SPOR
EKONOMİ
VİDEO HABER
SAĞLIK
KÜLTÜR-SANAT
EĞİTİM
MAGAZİN
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
  • ASAYİŞ
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • İZMİR
  • KÜLTÜR-SANAT
  • MAGAZİN
  • Röportaj
  • SAĞLIK
  • SİYASET
  • SPOR
  • Teknoloji
  • VİDEO HABER
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım