Genel seçimler öncesi başlayan bir süreç var; Türkiye'de siyaset yeniden "şekillendiriliyor”. Marjinal olarak nitelendirilebilecek partilerin TBMM’de temsil edilmesinin sağlanmasıyla sürecin iktidar ayağında önemli bir adım atıldı. Bundan sonra Erdoğan sonrası için iktidar partisinin yönlendirilmesiyle beraber çeşitli siyasi kırılmalar yaşanmasını hep birlikte izleyeceğiz ki bu konuda ilk büyük hareket İYİ Parti’den geldi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakı’nın kurucusu olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in partisinin 3. Olağan Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, "CHP’den 15 milletvekili istemek hayatımın en büyük pişmanlığı" ve Altılı Masa'ya yönelik kullandığı; “Bundan sonra size hayatta başarılar” ifadeleri bu kırılmaların ilki olarak karşımıza çıktı.
Akşener’in kongrede yaptığı konuşmada sık sık HDP’yi de hedef alması ve “İnsafınız kurusun. Anlıyoruz ipin ucu kaçtı. Dengelemeye çalışıyorsunuz. Aynı İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP dediğiniz gibi” sözleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın seçim stratejisini hatırlattı.
Bu çıkışlar şahsen beni çok yanıltmadı. Kişisel kanaatim 3 Mart tarihinde 6’lı Masa’nın Cumhurbaşkanlığı adayının belirleneceği toplantıda İYİ Parti Lideri Akşener’in masadan kalkması ile başlayan tartışmalar ve söylemler sonrası vatandaşta oluşan güvensizlik sonrası seçim kaybedilmişti. Seçim sürecinde ise gerek İzmir siyasetinde gerekse de Ankara siyasetinde İYİ Parti’nin 6’lı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermediği gün gibi aşikardı. Adeta seçimin kazanılmaması için uğraşılmıştı.
Bu konuda gelen eleştirileri cevaplamak ve konuyu kapatmak için “Mış gibi yaparak” çalışılması bazı isimlerin gözlerindeki perdeyi kaldırmasa da bu konuda en net tepki partisine gerçek anlamda bağlı olan CHP’li Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’dan gelmişti.
Sandal, Halk TV sunucusu İsmail Küçükkaya'ya gönderdiği mesajda; "Belediye başkanı olarak görev yaptığım Bayraklı'da kendi semtimde yaptığım istişarelerim sonucunda İzmir'in tamamında gördüğüm bir manzara. Herhangi bir sandıkta İP'e oy veren 50 yurttaşın yarısının pek çok yerde en az 30'unun Erdoğan'a oy verdiğini tespit ettik. Ellerimizde evraklar var. Bir kısmı da Sinan Oğan'a oy vermiş. İP temsilcilerine de ilettim” demişti.
Gelelim CHP’ye;
Zaten seçim süreci sonrası Cumhur İttifakı’nın çıkışları ve söylemlerine bakınca iktidarın yol haritasını şekillendiren güçler CHP üzerinden muhalefeti de dizayn etmek için kolları sıvamış durumda. Seçimin kaybedilmesinin ardından Kılıçdaroğlu karşıtlığının yükseleceği ve selden kütük kapma yarışının hız kazanacağını uman kimi "eller" oyuncularını ısındırmaya başladı. İktidara yakın TV kanallarını izlerseniz bu oyuncuların kim olduğunu da rahatlıkla görürsünüz.
Sadece bu değil seçim sürecinde Kılıçdaroğlu’na methiye dizen isimlerin seçim sonrası 180 derece dönerek Kılıçdaroğluna yüklenmelerine de dikkat etmek lazım. Bu isimlerin bire bir ilişkilerine bakılırsa yönlendirildikleri çok net görülüyor. Ancak tüm bu manevralara rağmen CHP tabanı süreci çok iyi okudu ve seçim yenilgisinde en masum ismin Kemal Kılıçdaroğlu olduğu konusunda mutabık kaldı. Ayrıca partilerinin kuşatılmaya çalıştığını da net olarak gördüler.
Bir tarafta taşların oturmasını bekleyenler de yok değil. Yaklaşan yerel seçimlerden kişisel beklentisi yüksek olanlar süreci okumaya çalışırken siyasi tavrı net olanlar durumlarını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyuyorlar. Bu isimlerin başında da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer geliyor. Temellendirerek ortaya koyduğu duruşuyla safını ortaya koyan Soyer bundan sonra yaşanacak gelişmelerde de ön planda olacağının sinyallerini vermiş oldu. Her ne kadar örgüt ilişkilerinden uzak durduğu izlenimi verse de İzmir'deki CHP siyasetinde de masaya vurulan yumruğun sesini herkes duymuş oldu.
Soyer’in yaptığı açıklamada partide Genel Başkan Sorunu olmamasına vurgu yaparak önümüzdeki dönemde siyasete yönelik ifadelerde bulunması da göz ardı edilmemelidir. Bu açıklamanın ardından çok sayıda partilinin benzer şeyleri konuşması ve bulundukları platformlarda dillendirilmesi önemlidir.
Hersey kendi mecrasinda güzeldir. Suyun yolunu değiştirmeye sakın kalkma zararlı çıkarsın. Doğanın kuralına aykırı