CHP'de aday adaylığı için belirlenen başvuru süresi için belirlenen tarihler geçmesine rağmen devlet memurlarıda başvurularını verdi. Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen o tarihte geçti geçmesine arada halen başvurular devam ediyor. Genel merkeze gidip ışığı görenin aday olduğu bu günlerde bazı ilçe başkanları için potansiyel aday olma durumları halen parti kulislerinde konuşuluyor. Hatta bazılarının karar defterine imza atmadığı iddia ediliyor. Hatta ve hatta bu isimlerin il ve ilçe de yapılan toplantılara yerlerine vekiller göndermeleri de dikkat çekiyor.
Durum öylesine bir hal aldı ki iddiaya söz konusu olan bazı isimler CHP Genel Merkezi'ni aracılar ile yokladığı kendi adına kulisler yaptığını sağır sultan duydu. Hatta ve hatta bazıları aday adayları için yaptıkları toplantılar sonrası yakın çevrelerine; "Ben bu isimler varken neden aday olmayayım. Bunlardan kaç gömlek üstünüm" şeklinde ifadeler kullandıkları parti kulislerinde konuşulmaya başladı. Bu isimlerden cesaret alan yancıları yada o isimlere şirin görünmek isteyenlerin "çakma hesaplar" ile sosyal medya üzerinden kendilerine "rakip" olarak gördükleri isimlerle ilgili paylaşımlarına da rastgelmeye başladık.
Bu arkadaşlar kendilerinden çok emin olsa gerek halen bu oyunu sürdürmekte kararlı davranıyorlar. Oysa ki CHP'de çok yakın tarihte yaşanan Kemal Karataş olayı var. Olayın kahramanlarından olan biri olarak çok iyi biliyorum ki atanmış olsanız hatta ve hatta Yüksek Seçim Kurulu'na adınız verilmiş olsa bile "gerçeklerin bir gün ortaya çıkma huyu" sizi bulabiliyor. Bu kendince oyun kuranlara nacizane tavsiyem Sayın Kemal Karataş hayatta ve ona sorarlarsa partililerine öğüt vermeyi seven duayen siyasetçi kimliği ile kendilerine yaptıklarının "nafile çaba" olduğunu anlatacaktır.
Şunu da belirtmek isterim ki yaptıkları bu akıl oyunları onlara birşey kazandırmayacağı gibi parti içinde de ciddi kamplaşma yaratıyor. Bu kamplaşma sandığa yansır ise yaşayacakları hüsren büyük olacaktır. Bırakın partiniz sizleri başarılı başkan diye hatırlasın. Hani meşhur atasözümüz "Deveden büyük fil vardır" sözünde olduğu gibi onlardan daha akıllı biri çıkar ve planlarını bozar. Yıllardır bu kentte siyaset yazan bir kalem olarak tavsiyem; siz siz olun "Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın."
GönderMe1: Son günlerde CHP Genel Merkezi'nden gelen "Aziz Kocaoğlu ve yapısı tasfiye edilecek" kulisleri sonrası daha düne kadar bu ekibin paçasına yapışarak siyaset yapanlar ardı ardına bu yapıya salvolar yağdırıyor. Bu arkadaşlar "Siyasette vefa semt adından öte bir şey değildir" iddiasını bir kez daha tescil ediyorlar. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Unutmayın ki kimse yaşatmadığını yaşamadan ölmezmiş!..
GönderMe2: Aday açıklama süreci yakınlaştıkça CHP Genel Merkezi'ne giden dedikodu ve iddia sayısı da artar oldu. Ama atladıkları şey CHP Genel Merkezi bu iddiaları getirenleri ve kime yakın olduklarını da çok iyi bildiklerinden ilk bu isimlerin üzerini çiziyor. Zira bugün koltuk için dava arkadaşını satanların yarın kendilerini de ilk fırsatta satacaklarını çok iyi biliyorlar.
GönderMe3: Dedikoducu ve dosyacı partililerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu tanımadıkları çok net ortada. Tanımış olsalardı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun biri hakkında kanaati var ise değil dedikodular ortaya belge de koysalar o kanaatinden kolay kolay vazgeçmeyeceğini "hesap uzmanı" kimliğiyle kendi hesabını yaptıktan sonra kanaat oluşturduğunu bunu çok büyük bir şey olmadıkça yıkmayacağını bilirlerdi.
Sayın yazar Harika bir özet ve yerinde göndermeler olmuş sizi kutlarım