CHP’de Şenol Aslanoğlu koltuğuna en güçlü oturan başkan oldu. Parti içindeki yerel dinamiklerin desteğini eksiksiz arkasına aldıktan sonra CHP Genel Merkez yönetiminin de tam desteği ile atandı. Şunlar destekledi, bunlar karşı çıktı gibi tartışmalar artık gereksiz. Yönetim listesine bakınca örgütün talepleri ve Tunç Soyer ekseninde belediye başkanları ve milletvekillerinin kırılmamasına dönük dengeli bir oluşum var.
Çiçeği burnunda Başkan şimdiden örgütüne bir heyecan getirdi. Sahadaki samimi tavırları, örgütle de kararlı ve içten diyaloğu aranan kan olduğunu gösterdi. Özellikle parti kültürünü unutmuş olanlar bu kısa süre içinde kendilerine gelmiştir eminim. Belediye başkanı ve Örgüt başkanının arasında nasıl bir ilişki olması gerektiğinin mesajlarını Aslanoğlu'nun sahadaki tavırlarında net olarak görüyoruz çünkü. Belediye başkanının önünde ezilmeyen bir örgütü özlemiş olan partililer bu durumdan oldukça memnun görünüyor.
Her şey bir yana, yıllardır varlığı ve yokluğu belli olmayan bir il başkanının Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’deki temsilcisi olmasına tahammül edemeyenler çok mutlu. 70 yaşında bir Genel Başkan'ın oradan oraya koştuğu, bırakın kendi örgütünü diğer muhalefet partilerini de harekete geçirdiği bir süreçte İzmir’de neler oluyordu? Birkaç milletvekilinin canla başla çalışmasını ve sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek il yöneticilerinin çabasını saymazsak hiçbir şey. İletişim sorunu olan bir il başkanıyla CHP İzmir’de 5 yıl boyunca miras yedi. Hiçbir kriz dönemini kayıpsız atlatamadı. İzmirlilerin AK Parti antipatisi ile CHP ayakta kaldı. Kimse bunun aksini söylemesin!
Elindeki telefondan karşısındakinin yüzüne bakmaya gerek duymayan bir başkandan; halkın karşısında eğilip partileriyle kol kola yürüyen bir başkana... Bu değişiklik bile önce CHP'de, ardından da bütün İzmir siyasetinde dengeleri çok değiştirecek. 6'lı masa ortakları da Cumhur İttifakı da seçim öncesi Arslanoğlu faktörünü göz önüne almak zorunda kalacak. Özellikle AK Parti'nin deneyimli İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin milletvekilliği için istifa etmesi durumunda bu koltuğa Aslanoğlu'nun dengi bir ismi oturtmak zorunda olduklarını bilmemeliler. Yoksa, Şenol Aslanoğlu İzmir’in tozunu atacaktır...