CHP'de iki hafta önce başlayan imza süreci tamamlandı. Şimdi gözler imzacı kanatta. Onlar adına açıklama yapan CHP PM Üyesi Gaye Usluer, imzaların perşembe günü genel merkeze teslim edileceğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından parti kulislerinde "yeterli imza var mı yok mu?" tartışması başladı. Genel Merkez yeterli imza olmadığını iddia ederken, imzacılar yeter sayının var olduğunu dile getirdi.
İki taraf arasındaki bu görüş ayrılığı ve rakam farkının temeli çekildiği iddia edilen imzalardan kaynaklı. Genel merkez koridorlarından parti kulislerine yayılan iddiaya göre, çekilen imza sayısı 75 civarı. İşte kilit nokta bu çekilen imzalar. Genel merkez çekilen imzaların toplama dâhil olmadığını savunurken imzacılar bu konuyla ilgili yargı kararları olduğunu iddia ediyor.
Kısmen haklılar zira bu konuda iki adet Anayasa Mahkemesi kararı var. Bu kararlardan ilki yine bir olağanüstü kurultay talebi sürecinde alınmış. 6-21 Haziran 2004 tarihleri arasında 348 delege olağanüstü kongre yapılması için topladıkları imzaları CHP Genel Merkezi’ne sunuyor. Bu imzalardan 14’ü istifa, ihraç veya tedbir gibi hukuki nedenlerle geçerli sayılmıyor. 78 delege ise imzasını toplu halde geri çekmiyor. Anayasa Mahkemesi bu 78 delegeden 11’inin 21 Haziran’dan önce imzalarını geri aldıklarını tespit ediyor ve geçerli sayıyor. Diğer 67 delegenin ise dilekçeler genel merkeze sunulduktan sonra geri çektiğini tespit ederek geçersiz sayıyor.
İkinci karar ise 05.07.2005 tarihli mahkeme karar metni. O gün Anayasa Mahkemesi, “Toplu karar biçimindeki irade beyanıyla oluşan olağanüstü kongre çağrısı hukuki sonuç doğurucu olup, bu sonuç hem kendilerini hem de parti yönetimini bağlayıcı niteliktedir. Bir başka ifadeyle belirlenen sürece oluşan istem, yenilik doğurucu olduğundan sonraki vazgeçmelerin hukuken geçerli olduğu kabul edilemez. Bu nedenle belirli süreden sonra gerçekleşen vazgeçmelerle beşte bir oranının altına düşülmesi halinde, toplu karar biçimindeki sonucun önceden doğmuş olması ve bağlayıcı olan özelliği nedeniyle parti yönetiminin Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırması gerekir” diyerek karar alıyor.
İlk kararı emsal alan Genel Merkez imzaların teslim edilmediğini ve sürecin devam ederken çekildiğini belirterek haklı olduğunu ifade ediyor. İkinci kararı emsal kabul eden imzacılar ise kendilerini haklı kabul ediyorlar.
15 gün içinde imza çekilir...
Bu kararlar dışında birde 2016’da MHP’ye ilişkin verilen “karar kesinleşmeden uygulanamaz” kararı var. Bu da Genel Merkez lehine emsal olur. Bunun dışında; CHP Tüzük’ünde de madde 48/3'te "On beşinci günün bitiminden sonra imza çekilmesi hüküm ve sonuç̧ doğurmaz” deniyor. Bu da 15 gün içinde imzanın çekilebileceği anlamına gelir. Yasa koyucunun maksadı önemli. Hatırladığım kadarıyla eski tarihli tüzükte hüküm bu kadar açık değildi. Ve bu tüzük değişikliği ilgili makamca incelenmiş ve yasaya uygun olduğu için de onaylanmıştır.
Söz yargının
İşte tüm bu kararlar ışığında önemli olan yargının ne diyeceği. Görüldüğü üzere yorum farkı çok net ortada. O nedenle son söz yargının. Bu da şu demek; karar çok büyük ihtimal ile yargıya intikal edecek. CHP bir kez daha yargıya gidecek gibi.