Ülkede gündem erken seçim olacak mı olmayacak mı? Ekseninde ilerlerken bununla ilgili olarak Cumhur İttifakı üyesi partiler düşen oylarını arttırmak için parti tabanını bir arada tutmaya çalışıp aynı zamanda Millet İttifakı'nı yıpratmaya yönelik salvolar yaparken CHP'de gündem farklı işliyor. CHP'de gündem farklı işliyor derken mevcut parti yönetimini kastetmiyorum. Onlar İyi Parti'nin yaşadığı kaosu yakından takip edip bir yandan bu ittifaka dışardan destek verenlerle oluşturulan yapının dağılmaması için birşeyler yapmaya çalışıyor. Bir yandan da yeni kurulan DEVA ile Gelecek Partisi'nin durumunu yakından takip edip bu iki yeni partiyi ittifaka dahil etmek için uğraşıyorlar.
Kastım “Yola çıktık halka soracağız” söylemi ile hareket edenler. Bu söylemle yola çıkan gerek Muharrem İnce gerekse de Gürsel Tekin'in vermek istediği mesajın benim nezdimdeki meali “Yararım olmayabilir ama zararım daha çok olur”dur. Bu hareket ile görev beklentisindeler. Biri Cumhurbaşkanlığı adaylığını garanti etme derdinde, diğeri ise Genel Sekreterlik görevi dahil MYK'da bulunduğu süre içindeki yaptığı ziyaretlerde “Alay-ı Vala ile” karşılandığı şaşalı günlerinin peşinde.
Birde bunlara CHP'de istediğini bulamadığı (Genel Başkan olmak, tekrar İstanbul Büuyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak) için DSP'ye giden Mustafa Sarıgül'ün "temcit pilavı"na dönen TDH'yi partileştirme hamlesi eklendi.
Neticede bu isimlerin tamamı da ne parti tabanından ne de halktan gerekli desteği alamadı. Bunun farkında olan Mustafa Sarıgül kopardığı yaygaranın yetersiz olduğunu gördüğü için TDH il örgütlenmelerine basın toplantısı ile “parti kur” baskısı yaptırmaya çalışıyor. Muharrem İnce'de gündeme gelen her konu ile ilgili alakalı alakasız demeç verme çabasına giriyor. Hatta son olarak çatısı altında olduğu partide “Paralel Genel Başkan” moduna girerek var olanı görmezden gelip “MYK açıklayacak” iddiasını kulislere düşürdü. Gürsel Tekin ise bulduğu her ortamda bir TV yada internet yayınına katılmak için çabalıyor. Elindeki tek koz ise kendisinin İstanbul İl Başkanlığı döneminde büyüyen “hemşehri” basın yapısı.
Netice itibari ile CHP Genel Merkezi'ninde halkında gündeminde bu isimler yok. Gündemlerinde kötü ekonomi, uygulanmayan Anayasa Mahkemesi Kararı ve yargı sistemi, işsizlik ile yoksullaşma var.
GönderMe1: İYİ Parti geçtiğimiz hafta sonu 3. yaş gününü İzmir'de kutladı. Bu kutlamada en çok dikkat çeken şey CHP'li Çiğli Belediyesi'nin yeni yapılan bir parka İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yakalandığı amansız hastalıktan dolayı vefat eden abisinin adını vermek ve parkı Akşener'e açtırmak oldu. Bu konuda CHP içinden ilçe eski başkanları başta olmak üzere çok sayıda tepki geldi. Hatta bazıları Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'nün yeniden başkan adayı olmak adına Millet İttifakı içinde yer edinmek için bu hamleyi yaptığını iddia etti. Bu konuda Sayın Gümrükçü'nün bir açıklama yapmasının elzem olduğu düşüncesindeyim.
GönderMe2: CHP'li Belediyelerin ardı ardına yaptığı 500 gün değerlendirmelerine Ak Parti İlçe başkanlarının karşı cevapları çok zayıf kaldı. Bence bu zayıflığın sebebi donanımlı başkanlar yerine İzmir'in patronu olmak için mücadele eden ekiplerin kendilerine uygun başkan atamasını sağlamasıdır.
GönderMe3: Yeni kurulan partilerin çalışmalarını ve iktidar mücadelesi için ne yaptığını kamuoyuna acilen anlatmaları gerekiyor. Bunun içinde öncelikle “halkla ilişkiler ve basın birimleri”nin yeterince donanımlı olması gerekiyor. Maalesef bırakın donanımlı olmasını ortada ya basın biri mi yok ya da reklam ajansları ile iş çözmeye çalışıyorlar. Hatta görev verdikleri bazı isimler gazete patronlarını arayıp muhabirlerin haber kaynağını soruyor. Sayın başkanlara birilerinin bu durumun önemini anlatması gerekiyor.